Orduevi baskısı

  • GİRİŞ31.07.2011 09:22
  • GÜNCELLEME31.07.2011 09:22

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en yüksek makamına erişmiş bir general, öyle bir tepkiyle karşılaşacak ki, orduevlerine adım atmaktan imtina edecek.

Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök bu nedenle mi kendini İzmir’e attı, bilemiyorum...

Görünen o ki, emekliliği tercih eden generallerde bu orduevi baskısı ağır bastı.

Cezaevindeki generallerden gelen mesajların bu yönde olduğu anlaşılıyor; “Ya bir şey yapın ya da istifa edin.”

Arada eşler, onların yıllar boyunca oluşturduğu bir dostluklar ağı var.

Silahlı Kuvvetler, hele üst düzey komuta kademesi, üyeliği çok zor bir kulüp gibidir.

Bu kulübün üyeleri lojmanda yaşar, servisle seyahat eder, akşamları orduevinde buluşur.

Özellikle eski taşra kentlerinde orduevleri yokluk içindeki merkezlerdeki vahalar gibiydi.

Zaten askerlerin dış dünyayla ilişkisi de çok güçlü değildir.

Bu ilişki rütbe aldıkça, askeri ihalelere giren işadamlarıyla içli dışlı olunca başlar.

O nedenle askerler orduevine özel bir ilgi ve sevgi duyar.

Bu küçük dünyadan dışlanma tehdidi, onlar için en yüksek mevkiiden vazgeçmeyi bile mümkün kılar.

Son istifa gelişmesini bu açıdan da değerlendirmek lazım.

Orduevi kurallarına hukuk kurallarından daha fazla önem veren bir anlayış içinde yetiştirilen askerlerin son tahlilde orduevini tercih etmesi bir noktada kaçınılmazdır.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Ergun Babahan - Star Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat