Hrant Dink kararı ardından 12 Eylül referandumuna karşı çıkanların sesi yükselmeye başladı.

Gördünüz mü gününüzü havasındalar..

Sanki sizin dokunulmasını istemediğiniz düzen, Uğur Mumcu’dan Çetin Emeç’e, Abdi İpekçi’den Doğan Öz’e kadar tüm siyasi cinayetleri aydınlatmış, 1915’le yüzleşmiş, adil, şeffaf ve yansız olmuş. Bir referandumun bütün yargı yapısını, anlayışını değiştirmesini beklemek aymazlıktır. Bu insanların yüzde 90’ı devleti korumaları için yargıç veya savcı yapıldı; yurttaş hakkı hiçbir zaman umurlarında olmadı.

Ya gizli görüntüleri çekilerek ya kapılarında 3-5 bomba patlatılarak hizaya getirildiler.

Yanlı, emir-komuta kademesinde çalışan, vesayetçi bir yargı devletin suçlarını aydınlatamaması bir yana ülkede ticari faaliyetin önünü keser, değişmesi gerekiyordu, değişim süreci başladı. Şimdi Hrant Dink davasının temyiz aşaması var. Biz 12 Eylül’de ‘Evet’ dediğimiz için az da olsa umudumuz var. Sizin ‘korumak için ‘hayır’ dediğiniz yapının Ceza Genel Kurulu, Hrant’ın sözlerinin çarpıtılıp Türklüğe hakaretten mahkum olmasına onay vermişti, unutmayın. O yapı, Bolu’da ‘’Her şehit askere karşı 3-5 Kürt öldürün’’ diyen bir yazıyı basın özgürlüğü kapsamında bulmuştu.

Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Ergun Babahan - Star