Paşinyan'ın tehlikeli valsi: Ayıyı dürtmek

  • GİRİŞ10.12.2023 09:23
  • GÜNCELLEME11.12.2023 09:17

Ermenistan, eski koruyucusu Rusya'ya sırtını dönmüşe benziyor. Batı yanlısı olduğu bilinen Başbakan Nikol Paşinyan'ın önünde çok az seçenek olsa da Rusya eski dostlarından Ermenistan'la arasının açılmasına engel olamayabilir. Kremlin, Ermenistan'ın son dönemde Amerika, Avrupa ve Ukrayna'ya yaptığı açılımlardan memnun değil. Ermenistan, Rusya'nın kendilerini Azerbaycan'a karşı koruma taahhüdünden vazgeçtiğini söylüyor. Ekim ayında Başbakan Paşinyan, Rusya'yı, "hükümetini devirmeye çalışmakla" suçladı. Moskova ise, bu sözleri pek de ciddiye almadı. Ama Rus devlet medyası, bir yetkilinin, Paşinyan'ı "Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin adımlarını takip etmekle" suçladığı açıklamasını yayımladı. Medya aracılığıyla "akıllı ol" mesajı da denebilir bunun için.

KARABAĞ SAVAŞI İLİŞKİLERİ SARSTI

Eski bir gazeteci olan Paşinyan, 2018 yılında Rusya'ya yakın iktidarın devrilmesine yol açan protestoların ardından hükümete geldi. Buna rağmen Paşinyan, Moskova'yla arasını açmadı ve Kremlin'i yanında tutmak için çabaladı. Hatta, Rusya'nın Suriye ve Kazakistan'daki müdahalelerinde işbirliği yapmak için ordu güçlerini gönderdi. Ama ilişkiler, Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için 2020'de başlattığı operasyonun ardından bozulmaya başladı. Çünkü savaş boyunca Moskova, tarafsız kaldı. Belli ki Rusya, artık Dağlık Karabağ'daki işgalin bitmesini istiyordu. Zira Moskova, Eylül 2023'te Dağlık Karabağ'da işgal altında kalan son topraklarını da almak için "Yıldırım Harekatı" başlatan Bakü'ye bir kez daha ses etmedi. Halbuki Rusya, istese savaşa çok rahat müdahale edebilirdi.

2020'deki 44 günlük savaşın ardından başkent Moskova'da barış anlaşması imzalanmıştı.

KIZGINLIKLA BATI'YA GÖZ KIRPTILAR

Rusya'nın bu tavrı, Paşinyan hükümetini başka ortaklar aramaya itti. Neredeyse tüm silahlarını Rusya'dan alan Ermenistan, son zamanlarda Hindistan'la roket ve mühimmat, Fransa'yla da zırhlı araç ve radar sistemleri anlaşmaları imzaladı. Bununla yetinmeyen Paşinyan ve hükümeti, Kiev'e bir yardım paketi gönderdi. Parlamento'da da Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Roma Tüzüğü'nü onayladı. Bu da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ermenistan'a ayak basması durumunda tutuklanmasının yolunu açmış oldu.

"AYIYI DÜRTÜYORUZ"

Bazı Ermeniler, ne olursa olsun, Paşinyan'ın çok fazla ileri gitmemesi gerektiğini düşünüyor. Erivan merkezli düşünce kuruluşu Bölgesel Araştırmalar Merkezi'nin Direktörü Richard Giragosian, "Ben biraz daha ihtiyatlı olunması gerektiğini savunuyorum. Ayıyı dürtüyoruz." diyor. Ancak Giragosian, Batı'ya yönelik girişimler bu şekilde sembolik kaldığı sürece Rusya'nın tepkilerinin de sembolik olacağını belirtiyor. Zaten Paşinyan da Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nden (KGAÖ) ayrılmak ya da Rus ordusunu Ermenistan'daki üssünden çıkarmak gibi ciddi adımları gündemine almıyor bile.

Her ne kadar yüzünü nispeten Batı'ya dönse de Ermenistan'ın manevra alanı oldukça dar. Rusya açık ara en büyük ticaret ortağı. Neredeyse tüm tahıl ve enerji ihtiyaçlarını da Rusya’dan sağlıyorlar. Azımsanmayacak sayıdaki Ermeni, geçimini, Rusya'da çalışan aile üyelerinden gelen paralarla sağlıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Toplantısı kapsamında Aliyev ve Paşinyan'la bir araya gelmişti.

ÇÖZÜM BELLİ, ERDOĞAN'A KULAK VERSELER YETER

Aslında Ermenistan'ın atacağı adımlar çok net. Artık, Dağlık Karabağ'ın kendi toprakları olmadığını kabullenip bölgedeki ülkelerle barışmaları gerekiyor. Başta ticaret olmak üzere, ülkelerine fayda sağlayacak her müspet anlaşmaya girmek için samimiyetlerini ortaya koyup mücadele etmeleri lazım. Bakın, laf olsun diye söylemiyorum; Ermenistan'da ekonomi gerçekten yerlerde. Çoğu Ermeni hayatını idame ettirmekte zorlanıyor, işsizlik çok yüksek. Fransa'daki ve özellikle de ABD'deki Ermeni diasporasının ülkeyi yönetmesine izin vermemeliler. Kendileri sefalet içinde yaşarken, diaspora sadece laf, propaganda üretiyor.

Paşinyan ve hükümeti, cesaret gösterip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kulak vermeli. Erdoğan, defalarca Erivan'a çağrılar yaptı barış için. Bunlardan en yakın tarihli iki açıklamayı aşağıya bırakıyorum.

25 Eylül 2023'de Nahçıvan'a giden Erdoğan'ın sözleri:

"...muzaffer Azerbaycan ordusunu, gerek tarihi başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan'ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi, barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir."

20 Kasım 2023'te Kabine Toplantısı sonrası Erdoğan'ın düzenlediği basın toplantısından ilgili bölüm:

"...tabi burada bir hususu ifade etmekte fayda görüyorum. Kıbrıs Türk'ünü ambargolarla haklı davalarından döndürmeye çalışanların, Kafkasya'da da yeni oyunlar peşinde koştuğuna şahit oluyoruz. Kimi Batılı güçler, Karabağ Savaşı ile birlikte bölgemizde artık yepyeni bir dönemin başladığını halen idrak edemiyor. Ermenistan'ı yıllarca kışkırtarak, bu coğrafyada yaşayan tüm insanların acıları, sıkıntıları ve kavgaları üzerinden kendilerine rant devşirenler, aslında en büyük zararı Ermenilere verdiler. Gerçekleşmesi mümkün olmayan ham hayalleri körükleyip Ermenileri istismar ettiler, kullandılar, güvensizliğe mahkum ettiler. Bu gerçeği artık Ermenistan’ın da görmesi ve kabullenmesi gerekiyor. Ermeni halkı ve yöneticilerinin, güvenliklerini binlerce kilometre ötede değil, komşularıyla barışta ve iş birliğinde aramaları daha doğru olacaktır. Batılı ülkeler tarafından gönderilen hiçbir silah ve mühimmat kalıcı barış ortamının sağlayacağı huzurun yerini tutamaz. Ermenilerin 30 yıl sonra ortaya çıkan barış fırsatını yine farklı hülyalara kapılarak boşa harcamamaları en büyük temennimizdir. Buradan bir kez daha Ermenistan’a, Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzattığı barış elini tutması çağrısında bulunuyorum. Türkiye olarak bizim de Azerbaycan’la iş birliği içinde sürecin başarısı için gerekli adımları atmaya hazır olduğumuzu tekrar ifade ediyorum."

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat