Türkiye, BAE'nin Gazze gücüne katılır mı?

  • GİRİŞ15.07.2024 10:28
  • GÜNCELLEME26.07.2024 10:34

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), savaştan zarar gören bölgede ateşkes sağlanmasının ardından Filistin Yönetimi'nin himayesinde kanun ve düzeni sağlamak için Gazze'ye uluslararası bir güç konuşlandırılmasını resmen teklif etti.

BAE'nin siyasi işlerden sorumlu bakan yardımcısı Lana Nusseibeh, Financial Times için kaleme aldığı görüş yazısında "geçici bir uluslararası misyonun" insani krizi çözebileceğini ve yönetim için zemin hazırlayabileceğini, böylece "Gazze ile işgal altındaki Batı Şeria'yı yeniden birleştirmenin yolunu açabileceğini” yazdı ve BAE'nin Gazze'de asker konuşlandırmaya istekli olduğunu belirtti.

Bu öneri, Abu Dabi'de ABD, İsrail ve BAE yetkilileri arasında savaş sonrası Gazze'nin geleceği ve bu tür birliklerin konuşlandırılması konularının ele alındığı bildirilen toplantı öncesinde ortaya çıktı.

BAE'nin yönetici sınıfına yakın bir siyaset bilimci olan Abdülhalik Abdulla, Abu Dabi'nin böyle bir girişime katılmak için çeşitli koşulları olduğunu belirtti. Bunlar arasında Filistin Yönetimi'nden resmi bir davet, Filistin Yönetimi'nde önemli reformların yapılması ve bağımsız bir başbakanın atanması yer alıyor. Abdulla ayrıca, BAE'nin Filistin Yönetimi'nin Gazze'nin kontrolünü üstleneceğine dair güvence istediğini ve İsrail'in iki devletli bir çözüme bağlı kalmasını arzuladığını vurguladı. Ancak, BAE'nin böyle bir güç oluşturmak için müttefiklere ihtiyacı olacak.

TÜRKİYE'NİN ŞARTLARI VAR VE DURUMU ERKEN OLARAK GÖRÜYOR

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sky News Arabia'ya verdiği mülakatta, iki devletli bir çözüm üzerinde anlaşmaya varılması halinde, Türkiye'nin Gazze'de oluşturulacak uluslararası bir güce katkıda bulunmaya hazır olduğunu söyledi. Fidan, "Filistinlilere bir devlet verilirse, diğer İslam ülkeleriyle konuştuk, diğer ülkelerle konuştuk. (Onlar) bu devleti ve barış anlaşmasını ayakta tutmak için üzerlerine düşeni yapmaya hazırlar, bununla ilgili bir sorunumuz yok." dedi.

Türkiye, daha önce uluslararası aktörlerin ateşkesi ve barış anlaşmasını sağlayacağı bir garantörlük modeli önerdiği için uzun zamandır potansiyel bir ortak olarak görülüyordu. Ankara ile Abu Dabi arasındaki ilişkiler son yıllarda çeşitli alanlardaki işbirliğiyle daha da güçlendi.

Türkiye'nin bu konudaki görüşlerini bilen iki kişi, Middle East Eye'a (MEE) Ankara'nın şu anda uluslararası bir güçle ilgili tartışmaları erken ve dikkat dağıtıcı olarak gördüğünü söyledi.

Bir kaynak, "Hamas ateşkesi kabul etmiş olmasına rağmen İsrail henüz bir ateşkes anlaşması imzalamadı. Bu sadece kamuoyunun dikkatini başka yöne çeker ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Washington ziyareti öncesinde zaman kazandırır." derken; bir başka kaynak ise, İsrail'in kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi ve garantörlerin her iki tarafın da iki devletli bir çözüme ulaştıracak bir barış anlaşmasını müzakere etmeye gerçekten istekli olmasını sağlaması halinde Türkiye'nin böyle bir uluslararası güce katılmayı düşünebileceğini söyledi. İkinci kaynak, "Ankara, bu koşullar sağlandığında tüm bölgesel tarafları ve ortakları içeren böyle bir uluslararası güç için yapılacak şeffaf müzakerelere açık olacaktır. Türkiye bu girişimde İsrail ya da Amerika'nın emirlerini yerine getirmeyecek ya da onların polis gücü olmayacaktır." ifadelerini kullandı. Kaynak, "Evet, Filistinlilere bir devlet verilirse, diğer İslam ülkeleriyle de konuştuk, Türkiye dahil diğer ülkelerle de konuştuk, diğer ülkeler bu devleti ve barış anlaşmasını ayakta tutmak için üzerlerine düşeni yapmaya hazırlar, bununla ilgili bir sorunumuz yok." diye konuştu

SÜRECİN ÖNÜNDEKİ ÖNEMLİ ENGELLER

Washington, savaş sonrası Gazze'nin güvenliği için Kahire'den yönetilecek ABD destekli bir misyonu içeren bir plan geliştiriyor. Geçtiğimiz ay, Biden yönetiminin Filistin Yönetimi'nin güvenlik güçleriyle koordinasyon sorumluluğunu ABD Merkez Komutanlığı'na (CENTCOM) vermeyi düşündüğünü bildirilmişti. CENTCOM'a 2021 yılında İsrail'le ilgili konularda zaten yetki verilmişti. Üst düzey bir ABD savunma yetkilisi, MEE'ye, Bahreyn'in Gazze'ye barış gücü göndermeye istekli olduğunu söyledi. Bahreyn'in polis ve güvenlik güçleri arasında çok sayıda Filistin kökenli, Pakistanlı ve Ürdünlü bulunuyor.

Bu öneriye rağmen BAE'nin girişimi önemli engellerle karşı karşıya; özellikle de Filistin Yönetimi'nin kapsamlı bir revizyondan geçirilmesi gerekliliği BAE ile ilişkileri geriyor.

Axios, Nisan ayında BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed El Nahyan ile üst düzey Filistinli yetkili Hüseyin El Şeyh arasında gerçekleşen bir görüşmenin tartışmalı geçtiğini yazmıştı. BAE'li yetkili, Filistin yönetimini yolsuzlukla suçlayarak onları "Ali Baba ve 40 haramiler" olarak adlandırmıştı.

Haberlere göre Netanyahu, BAE'ye BAE askerlerinin yeniden inşayı finanse etmek ve Gazze'nin eğitim sisteminde reform yapmak üzere konuşlandırılması arzusunu dile getirdi ve bölge halkının "radikalleşmeden arındırılması" gerektiğini belirtti.

Ancak İsrail Başbakanı, Filistin Yönetimi'nin Gazze'de resmi bir görev üstlenmesini reddediyor ve iki devletli çözüme dayalı bir siyasi süreci yeniden başlatmak istemiyor.

İsrail parlamentosu geçtiğimiz hafta Filistin devletinin hiçbir şekilde kurulmayacağı yönünde karar almıştı.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat