Esad'ı deviren üç faktör
- GİRİŞ09.12.2024 12:00
- GÜNCELLEME14.12.2024 09:05
Suriye'deki iç savaş 2011 yılında rejim karşıtı protestoların bastırılmasıyla başladı.
Suriye'deki muhalif grupların, iki haftadan kısa bir süre içinde büyük şehirleri rejimin elinden alıp başkent Şam'a girmeleriyle sonuçlanan yıldırım harekatının ardından Devlet Başkanı Beşar Esad devrildi. Aslında Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve liderlik ettiği müttefik gruplar, 27 Kasım'da harekete geçene kadar geçen son 4 yıl boyunca cephelerde büyük ölçüde durgunluk vardı.
Peki Esad'ın bu hızlı düşüşünün nedenleri neler?
YORGUN VE ÇÜRÜMÜŞ BİR ORDU
13 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışmalarda Suriye ordusu, yüz binlerce insanın hayatına mal olan ve ülke ekonomisini, altyapısını ve sanayisini tahrip eden bir savaşta adeta tükendi.
Savaşın ilk yıllarında muhaliflerin ordudan ayrılarak ülkeden gitmesiyle zaten ordu yaklaşık 300 bin kişilik gücünü bir anda kaybetti.
Aslında Suriye ordusu, 2011'den bu yana insan gücü, teçhizat ve moral açısından hep yıpranmaya devam etti ama Esad bunu fark edemedi.
Askeriyedeki sistem de savaşla birlikte bozulan ekonomi gibi dibi gördü. Çürüme içten içe devam etti. Düşük maaş alan askerler bunu telafi etmek için yağmacılık yaptı, uyuşturucu kaçakçılığına soyundu.
Esad son kertede muvazzaf askerlerin maaşlarına yüzde 50 zam yapılmasını emretti ancak Suriye'nin ekonomisi kötüleştikçe askerlerin maaşları değersiz kaldı.
MÜTTEFİKLERDEN YENİLEN KAZIK
Esad, iki ana müttefiki olan Rusya ve İran'ın askeri, siyasi ve diplomatik desteğine büyük ölçüde bel bağlamış durumdaydı.
Bu iki ülkenin yardımıyla 2011'de çatışmaların patlak vermesinin ardından kaybettiği toprakların çoğunu geri aldı ve Rusya'nın 2015'teki hava müdahalesi savaşın gidişatını Esad'ın lehine çevirdi.
Ancak geçtiğimiz ayın sonunda başlayan saldırı, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşında batağa saplandığı bir dönemde geldi. Bu kez hava saldırıları; Halep, Hama, Humus ve nihayetinde Şam gibi büyük şehirler de dahil olmak üzere geniş toprak parçalarını ele geçiren muhalifleri geri püskürtmekte başarısız oldu.
İran ise, uzun süredir Suriye ordusuna askeri danışmanlar gönderiyor ve sahada rejim yanlısı silahlı grupları destekliyordu. Ancak geçtiğimiz yıl İran ve müttefiki olan gruplar, Gazze'deki savaş ve ardından İsrail ile Lübnan'daki İran destekli Hizbullah arasındaki savaş ortamında İsrail'in büyük darbelerine maruz kaldı ve dağıldı.
İran, diğer cephelerde savaşabilmek için Suriye sahasından asker çekti ve zayıfladı.
DAHA DA ZAYIFLAYAN HİZBULLAH
Hizbullah, Suriye ordusunu desteklemek üzere sınır ötesine binlerce savaşçı gönderdiği 2013 yılından bu yana Şam'ı sahada hep destekledi.
Ancak Suriyeli muhalif gruplar, saldırılarını geçen ay İsrail ile Hizbullah arasında bir yılı aşkın süredir devam eden gerilimin ardından ateşkesin yürürlüğe girdiği gün başlattı.
Hizbullah, İsrail'e karşı koymak için savaşçılarının çoğunu Suriye'den Güney Lübnan'a taşıyarak Suriye'deki varlığını kendi eliyle zayıflatmıştı.
Uzun lafın kısası; zulüm ile abat olanın akıbeti berbat olur.
Yorumlar1