“Yorgun” olan Arda mı, Montella mı?
- GİRİŞ23.06.2024 09:29
- GÜNCELLEME05.07.2024 16:16
Gürcistan maçı zor geçmişti ama nihayetinde zor da olsa galip gelmesini bilmiştik, üstelik katılabildiğimiz tüm büyük organizasyonların açılış maçlarında ilk kez 3 puan alarak….
Ülkece çifte bayram yapıyorduk özellikle genç kadromuz ve tabi ki en büyük yıldızımız Arda Güler Avrupa spor medyasının manşetlerini süslüyordu.
Bu moral ve motivasyonla sabırsızlıkla Portekiz maçını beklemeye başladık.
Ancak ne olduysa maçtan bir gün önceki basın toplantısında İtalyan teknik direktör Montella, Arda Güler’in “yorgun” olduğunu ve Portekiz maçına onunla başlayamayabileceğini söyledi. Almanya’da milli takımımızı ve Avrupa şampiyonasını takip eden Türk gazeteciler olarak adeta soğuk duş etkisi yapan bu açıklamayı anlamakta zorlandık. Maç günü öğlen vaktine kadar bunun taktiksel bir açıklama olduğuna inanmak istedik ta ki ilk 11’ler yavaş yavaş belli oluncaya kadar. Aldığımız duyumlar Kenan Yıldız ve Arda Güler’in maça yedek başlayacağı yönündeydi. Ama Montella’nın sürprizleri henüz bitmemişti. Maç kadroları açıklandığında kaleci Mert Günok ve Mert Müldür de Portekiz karşısında yedek soyunmuşlardı.
Maç öncesi taraftarlarımızla birlikte Dortmund şehir merkezinden Borussia Dortmund’un maçlarını oynadığı Signal Iduna Park’a müthiş bir kortej eşliğinde yürüdük. Marşlar, şarkılar, türküler eşliğinde adeta milli bayram günü gibiydi Dortmund sokakları. Yollar kırmızı beyaz insan seli gibiydi.
İşte bu atmosfer altında ama endişeli bir şekilde maça başladık. Öyle bir ilk yarı geçirdik ki endişelerimizin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı.
Savunma arkasına atılan neredeyse tüm toplar kalemizde ya tehlike oluşturdu ya da şans eseri uzaklaştırabildik. Üstüne, zaten en zayıf karnımız olan Abdülkerim - Samet Akaydın ikilisi Portekiz’in hızlı forvetleri karşısında acemice hatalar yapınca büyük umutlarla çıktığımız Portekiz karşısında sahadan hezimetle ayrıldık.
42 yaşındaki Pepe’nin, futbolcularımıza ders verir nitelikteki mücadelesi ve kritik müdahaleleleri 19 yaşındaki Arda Güler’i “yorgun” diyerek oynatmayan Montella’ya sahada verilen en iyi cevaptı. 83 dakika sahada kalan Pepe, oyundan alındığı son dakikaya kadar neredeyse tüm ikili mücadeleleri ve hava toplarını kazandı.
Maçla ilgili ilginç bir istatistik de takımların koşu mesafelerindeydi. Milli takımımız adına sadece Hakan Çalhanoğlu 11 km barajını geçen oyuncumuz olurken Portekiz’de 4 oyuncu Dias, Bernardo Silva, Bruno Fernandes ve Vitinha bu sınırı geçen oyunculardı.
Montella’nın Arda Güler’i dinlendirerek kadro mühendisliği yaptığı ve Portekiz maçına ilk 11’de başlattığı Yunus Akgün ise maçı şut çekemeden tamamladı.
Montella’nın “benim sistemim” diyerek savunduğu forvetsiz oyun tarzında gizli forvet olarak en büyük gol umudumuz olan Barış Alper Yılmaz da Yunus Akgün’den geri kalmadı ve maçı şut çekemeden tamamladı. Sekiz kez girdiği ikili mücadeleden sadece 3 kez galip ayrılan Barış Alper rakip ceza sahasında sadece 1 kez topla buluşabildi. Kadrodaki tek gerçek forvet olan Cenk Tosun ise Gürcistan maçından sonra Portekiz karşısında da maçı yedek kulübesinde tamamladı.
Şimdi gruptaki son maçımız olan Çekya karşısında turnuvaya devam edip etmeyeceğimiz belli olacak. İkinci yada en iyi üçüncüler arasında yer almamız büyük olasılıklar arasında ama Montella’nın oyuncu tercihleri ve herhangi bir oyun sistemi olmayan milli takımımızın bundan sonraki serüveni hakkında büyük soru işareti olacak.
Maçın akılda kalan ilginç olaylarından biri de maç boyunca ve sonrasında sahaya girip Portekizli yıldız Cristiano Ronaldo ile fotoğraf çektirmek isteyen taraftarlardı. Ronaldo sadece ilk sahaya giren bir çocuğu kırmadı ve onunla selfi çektirdi, sanki Portekiz antrenmanındaymış gibi! Haksız da sayılmazdı çünkü Portekiz maçı o kadar rahat kazandı ki antrenmanda bile bu kadar zorlanmamışlardır.
*Anadolu Ajansı Spor Haberleri Direktörü
Yorumlar30