'Patron' böyle istedi
- GİRİŞ29.10.2024 09:18
- GÜNCELLEME30.10.2024 09:50
Süper Lig’de Galatasaray haftanın maçında şampiyonluk yarışındaki en güçlü rakiplerinden Beşiktaş’ı 2-1 yenerek zirve yolunda krtik bir eşiği daha aştı.
Süper Lig’de derbi heyecanı bu kez Galatasaray ile Beşiktaş arasındaydı. Sadece iki takım taraftarlarının değil ligin zirvesinden kopmak istemeyen Fenerbahçelilerin de sonucunu en çok merak ettikleri karşılaşmayı, ev sahibi sarı kırmızılılar her iki yarıda attığı gollerle kazanmayı başarırken Beşiktaş’ın maçın son bölümlerinde Ernest Muçi ile bulduğu gol siyah-beyazlıların geri dönebilmesi için yeterli olmadı. Oynadığı 10 maç sonunda puanını 28 yapan Galatasaray bu sonuçla Beşiktaş ve Fenerbahçe ile arasındaki puan farkını da 8’e çıkardı. Aynı zamanda bu sonuçla Beşiktaş’ın ligdeki namağlup unvanı da sona erdi. Bu arada, ligde yenilgi yaşamayan tek takım; Galatasaray.
Gelelim maça. Okan Buruk, Beşiktaş karşısında yine maça Icardi-Osimhen çift forveti ile çıkarken Mertens’i yedek soyundurarak orta sahayı biraz daha diri tutmak istedi. Icardi maç boyunca sürekli orta sahaya hatta zaman zaman da savunmaya kadar gelerek takıma önemli katkı sağladı. Orta sahada Gabriel Sara – Torreira ikilisi yine müthiş enerjileri ile hem savunmada hem de hücumda fark oluşturan isimlerdi. Ancak bana göre maça damgasını vuran isim savunmada kusursuza yakın oynayan, takımı hücuma çıkarmada sorumluluk alan ve attığı kafa golüyle de skora katkı sağlayan Davinson Sanchez’di. “Patron” lakaplı Kolombiyalı yıldız lakabının hakkını verircesine sarı-kırmızılıların lideri gibiydi. Özellikle ilk yarıda özgüvenli oyununun yanı sıra o kadar yerinde hamleler yaptı ki top onun ayağına geldiğinde taraftarlar da eminim derin bir “oh” çekiyorlardı. Aslında Davinson’ın sakatlık ya da milli takım ayrılıklarında Galatasaray’ın ne kadar zorlandığını sarı kırmızılı taraftarlar iyi hatırlayacaklardır. O nedenle Kolombiyalı yıldız bence takımın bu yılki “patronu” olduğunu oynadığı her maç biraz daha kanıtlıyor.
Galatasaray adına bir parantez de Gabriel Sara için açmak gerekir. Sarı-kırmızılı takıma katıldığı günden beri farkını ortaya koyan Brezilyalı oyuncu Beşiktaş karşısında bulunan iki dura top golünde de asisti yapan isim oldu. Mücadeleci ve teknik futbolunu asistleri ve golleriyle de süsleyen Sara derbi galibiyetindeki istatistikleriyle de başarılı futbolunu taçlandırmış oldu.
Ve Osimhen. Artık sadece Galatasaray taraftarları değil bana göre diğer takım taraftarları da onu büyük bir keyifle izliyorlar ve her maç, “bu kez nasıl güzel bir gol atacak” diye merakla bekliyorlar. Nijeryalı yıldız çok şık bir kafa golüyle Beşiktaş’ın ümitlerini tüketirken maç boyunca mücadelesi ile de büyük alkış topladı.
Beşiktaş ise derbi maçta bana göre doğru bir oyun stratejisi ile oynadı. Zaman zaman etkili de oldular hatta tek toplarla hücuma çıkarken Galatasaray orta sahasını da zorladılar. Ancak ön bölgede Immobile’yi topla buluşturmada ve kanatlara inmede etkili olamayınca pozisyon bulmakta zorlandılar. Siyah beyazlıların etkili geldiği anlarda ise Galatasaray savunması ve Muslera gole izin vermedi. Muçi’nin attığı ancak sadece farkın 1’e inmesini sağlayan gol ise gerçekten çok şıktı.
Beşiktaş maç boyunca yüzde 60’ı aşkın topla oynama oranı yakalamasına rağmen bunu etkili bir hücum anlayışıyla süsleyemeyince karşılaşma istatistiklerinde rakibinin çok gerisinde kaldı. Siyah-beyazlılar, Galatasaray’ın 20 şutuna sadece 8 şutla cevap verebilirken rakip ceza sahasında ise Galatasaray 27, Beşiktaş 15 kez topla buluştu.
Normalde hakemlerle ilgili yorum yapmayı sevmem ama maçın orta hakemi Arda Kardeşler gerçekten çok kötü bir maç yönetti. Özellikle Galatasaray’da bazı futbolculara göstermediği kartlar ve faul çalması gerekirken atladığı pozisyonlara Beşiktaşlılar tepki göstermekte haklılar. Arda Kardeşler gereksiz yere müdahaleler yapmasa ve biraz adil olsa aslında maç çok daha keyifli ve bol pozisyonlu olacaktı.
Ancak Beşiktaş Kulübü’nün maçın ilk yarısında sosyal medya hesaplarından yaptığı eleştirel paylaşımın da doğru olmadığını düşünüyorum. Maç sonrası zaten ilgili yöneticiler gerekli açıklamaları yapıyorlar, maç esnasında böyle bir paylaşım yapmak çok gereksizdi. Maç sonrası yapılabilirdi.
Haftayı Bodrum FK karşısında aldığı 2-0’lık galibiyetle kapatan Fenerbahçe ise Beşiktaş’ın yenilmesiyle averajla da olsa ligde üçüncü sıranın sahibi oldu. Ligde 11. Hafta bana göre kırılma haftalarından birisi olabilir. Zira lider Galatasaray haftayı “BAY” geçerken, haftanın maçında Pazar günü Trabzonspor, Fenerbahçe’yi sahasında ağırlayacak. Hem Trabzonspor hem de Fenerbahçe için belki de sezonun en kritik maçlarından biri. Ligde sıkıntılı günler geçiren Şenol Güneş ve öğrencileri için Fenerbahçe karşılaşması belki de yeniden çıkışın işaret fişeği olacak. Fenerbahçe açısından ise zorlu Trabzonspor deplasmanından alınacak 3 puan hem zirve ile aradaki puan farkının azalması hem de ciddi bir psikolojik rahatlık anlamına gelecektir.
Yorumlar16