Futbolda Avrupa kupaları haftasında 4 temsilcimizin maçı vardı ancak tek galibiyetimiz Fenerbahçe’den geldi.

İki günlük Avrupa kupaları futbol turunu Fenerbahçe’nin galibiyeti, Galatasaray ve Başakşehir’in beraberliği, Beşiktaş’ın ise mağlubiyetiyle tamamladık.

UEFA Avrupa Ligi’nde 3 takımımız aynı gün içerisinde beşinci hafta maçlarını oynarken sahadan 3 puanla ayrılan tek temsilcimiz Slavia Prag’ı Çekya deplasmanında 2-1 yenen Fenerbahçe’ydi. Sarı-lacivertliler, 1-0 geriye düştükleri karşılaşmada rakibini Edin Dzeko ve En Nesyri’nin golleriyle 2-1 yendi. Fenerbahçe adına ilk golü atan Edin Dzeko hırslı ve mücadeleci futbolunu attığı şık golle süslerken yerine giren En Nesyri de Tadic’in asistinde golü buldu. Livakovic özellikle ikinci yarıda kritik zamanlamaları ve kurtarışları ile göze çarpan isimlerdendi. Jose Mourinho’nun ekibinde son haftalarda oyun anlamında yukarı doğru bir ivme olduğunu söyleyebilirim. İrfan Can’ın sakatlıktan dönmesi ise sarı-lacivertliler adına en az 3 puan kadar önemli artılardan biri.

Prag karşısında Fenerbahçe’de tam 6 futbolcu sarı kart gördü. Bunların birçoğu itiraz ya da tartışmadan dolayıydı. Mourinho’nun kenar yönetimindeki agresifliğinin motivasyon anlamında takıma olumlu yansıdığından hep bahsedilir ancak bazen bu durum bu tip dezavantajlara da yol açıyor.

GALATASARAY HOLLANDA’DAN NAMAĞLUP DÖNÜYOR 

Hollanda ekibi AZ Alkmaar ile deplasmanda karşılaşan Galatasaray, henüz ilk dakikalarda geriye düşmesine karşın maçtan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı. Sarı-kırmızılılar rakibini mağlup edemedi belki ama Avrupa Ligi yolculuğuna yenilgisiz devam etmesini bildi. Galatasaray özellikle maçın ikinci yarısında etkili bir oyun ortaya koyarken çok sayıda pozisyondan da yararlanamadı. Ancak AZ Alkmaar genç ve hızlı futbolcularıyla temsilcimizi zorladı. Sarı-kırmızılılarda Okan Buruk’un ikinci yarı Nelsson’un yerine aldığı genç oyuncu Metehan Baltacı oynadığı futbolla, özgüveniyle bence maçın en çok öne çıkan isimlerindendi.

BEŞİKTAŞ’TAN HAYAL KIRIKLIĞI

Galatasaray’la aynı saatte İsrail ekibi Maccabi Tel Aviv’le karşılaşan Beşiktaş ise kendisinden hem kadro değeri hem de oyuncu kalitesi olarak zayıf olan rakibine 3-1 yenildi. Katil İsrail’in Filistinli mazlumlara karşı yaptığı saldırılar ve katliamları görmezden gelen UEFA’nın iki yüzlü kararı ile maçı Macaristan’da seyircisiz oynamak zorunda kalan siyah-beyazlılar ligdeki kötü performansını Avrupa’da da sürdürünce sahadan puansız ayrıldı. Beşiktaş’ın yenilmesinden ziyade ortaya konulan kötü futbol sadece kendi taraftarlarını değil, İsrail ekibi karşısında onları destekleyen diğer takım taraftarlarını da hayal kırıklığına uğrattı. Bu durumda insan düşünmeden edemiyor. Beşiktaş, UEFA’nın kararını protesto ederek İsrailli rakibiyle oynamayı reddetseydi yani maça çıkmasaydı ne olurdu? 3-0 hükmen yenik sayılır, birazda para cezasına çarptırılırdı. Peki bu protesto yapılmadı da ne oldu? Beşiktaş yine yenildi, üstelik seyircisiz oynadığı için tribün geliri elde edemedi, üstelik gereksiz yere kendi sahasında oynaması gerekirken Macaristan’a gitti!

Haber7.com okurları bilirler. Önceki yazımın başlığı, “Beşiktaş’ta kazan kaynıyor” idi. Maalesef kazan taştı. Siyah-beyazlı kulüpte sular bir türlü durulmuyor. İstifalar, görev değişiklikleri gidenler, gelenler vs…Önümüzdeki günler Beşiktaş için hem saha içinde hem de saha dışında yine sıkıntılı geçeceğe benziyor.

BAŞAKŞEHİR SON DAKİKADA YIKILDI

Ligde 6 maçtır kazanamayan, son olarak Gaziantep’e deplasmanda 3-0 mağlup olan Başakşehir’de de kötü gidişat sürüyor. İstanbul ekibi UEFA Konferans Ligi’ndeki dördüncü hafta maçında Moldova temsilcisi Petrocub ile karşılaştı. Temsilcimiz 90 artı 6. Dakikada yediği golle sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı. Başakşehir etkili oynadığı çok sayıda gol pozisyonunu değerlendiremediği maçta zayıf rakibine verdiği ender pozisyonlardan birinde golü yedi ve önemli 2 puan kaybetti. Ligin ardından Avrupa’da da istediği sonuçları alamayan Başakşehir’de teknik direktör Çağdaş Atan’ın kötü gidişatı durdurmak için artık bir neşter vurması şart. Moldova temsilcisi Petrocub’ın teknik direktörü Andrei Martin’in Başakşehir maçı sonrası söyledikleri ise ülke futbolumuz adına üzerinde çokça düşünülmesi ve ders alınması gereken cinstendi: “Ülke olarak da kulüp olarak da fakiriz, İstanbul ve Türkiye ile kıyaslanamayız. Moldova olarak bu stadyumları rüyamızda bile göremiyoruz. Ama sahaya çıkınca ne tarih ne bütçe hiçbir şey fark etmiyor. Sahada herkes eşit ve sonuçta skor önemli. Bizim için gurur verecek tarihi bir sonuç. Moldova tarihine geçeceğiz.”