İşimiz zor ama başarabiliriz
- GİRİŞ13.12.2024 19:33
- GÜNCELLEME16.12.2024 09:12
A Milli Futbol Takımımızın 2026 Dünya Kupası Elemelerindeki rakipleri belli oldu. Millilerimiz son Avrupa Şampiyonu İspanya ile Hollanda maçının kazananı, komşularımız Gürcistan ve Bulgaristan ile gruptan çıkma mücadelesi verecek.
Japonya ve Güney Kore’nin ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupası Finalleri’nde boy göstermemizin üzerinden tam 22 yıl geçti. Ne yazık ki dünya 3’üncülüğü ile taçlandırdığımız o organizasyonun ardından bir daha Dünya Kupası’na katılma başarısı gösteremedik. Almanya’nın ev sahipliği yaptığı son Avrupa Şampiyonası’ndaki performansımız ve “Bizim Çocuklar”ın yaşattıkları heyecan önümüzdeki turnuvalar için beklentilerimizi ve umudumuzu arttırmış durumda. Uluslar Ligi’nde oynadığımız maçlarda her ne kadar grup liderliğini son maçta hiç ummadığımız Karadağ yenilgisiyle kaybetsek de milli takımımıza ve genç jenerasyonumuza olan inancımız tam. Şimdi önümüzde önce Macaristan’la oynayacağımız Uluslar Ligi play-off’ları ardından da 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri var. Türkiye E Grubu’nda zorlu bir kura çekti. İlk rakibimiz son Avrupa Şampiyonu İspanya ile yine o turnuvada çeyrek finalde elendiğimiz Hollanda maçının Uluslar Ligi’nde oynayacağı maçın galibi olacak. Diğer rakibimiz ise tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’na katılan ve ilk maçını da bizimle oynayan komşumuz Gürcistan oldu. Euro 2024’te oynadığımız ve 3-1 kazandığımız Gürcistan maçı hala akıllarımızda. Gerçekten çok hırslı ve zorlu bir rakip. Grubumuzda tur mücadelesi vereceğimiz son rakibimiz ise bir başka komşumuz Bulgaristan. 1994 ABD Dünya Kupası’nda yaşadıkları 4’üncülükle tarihlerinin en büyük başarılarına imza atan Bulgarlar eski günlerine dönmenin mücadelelerini veriyorlar.
Kura çekimine iki farklı bakış açısıyla yaklaşmakta fayda var. Birincisi milli duygularımızla ve beklentilerimizle duygusal yaklaşım, ikincisi ise futbolun doğrularıyla gerçekçi yaklaşım...
İlk yaklaşımımızla baktığımızda milli takımımızın zorlu grupları sevdiğini ve rakiplerimizin önemli olmadığını bizim bu gruptan çıkmak için gerekli tüm güvene sahip olduğumuzu söyleyebilirim. 22 yıllık Dünya Kupası özlemini de düşündüğümüzde yakaladığımız genç jenerasyonun başarılı olması en büyük arzumuz. Zira Arda Güler, Kenan Yıldız, Kerem Aktürkoğlu, Orkun Kökçü gibi Avrupa futbolunda söz sahibi olmuş genç yıldız isimlerimizden beklentilerimiz çok yüksek. Bizim gibi tarihinin en genç kadrolarından birisiyle Avrupa Şampiyonu olan İspanya Milli Takımı ile şayet gruplarda karşılaşırsak oynayacağımız maçlar çok ilgi çekecektir. Eğer Hollanda grubumuza gelirse o zaman o maçların havası çok daha farklı olacaktır. Çünkü onlarla Avrupa Şampiyonasından yarım kalan bir hesabımız var. Çok şanssız bir şekilde yenilip turnuvaya çeyrek finalde veda etmiştik.
Gelelim gerçekçi yaklaşıma. Dani Olmo, Nico Williams ve Lamine Yamal gibi müthiş genç yıldızlarla kurulu İspanya’nın olduğu bir gruptan lider çıkmamız hayal ötesinde bir yaklaşım olur. Hollanda gelse bile bizim yine grup liderliği ihtimalimiz çok yüksek olmayacaktır. Nihai hedefimiz grup ikinciliği ve play-off’lar üzerinden Dünya Kupası biletini kazanmak olmalıdır. Bir diğer önemli nokta ve belki de bana göre en büyük dezavantajımız Türkiye’nin hiç umulmadık maçlardaki puan kayıpları. Uluslar Ligi’nde oynadığımız son 2 maçı hatırladığımızda bunu net bir şekilde görebiliriz. Gruptan lider olarak çıkmaya hazırlanırken son 2 maçta aldığımız 1 yenilgi, 1 beraberlik ve grup sonuncusu Karadağ’a mağlup olmamız
Milli Takımımızın sürprizlere açık kırılganlığına en büyük örnekler. Bu nedenle grubumuzda zayıf rakip olarak gördüğümüz Gürcistan ve Bulgaristan karşılaşmaları da en az İspanya ya da Hollanda maçları kadar bizler için ciddiyetle ele almamız maçlar olmalıdır.
En nihayetinde Milli Takımımız yeni bir yolculuğa çıkıyor. Hedef; 22 yıldır uzak kaldığımız Dünya Kupası. İşimiz zor ama umudumuz ve beklentimiz yüksek. Bizim Çocuklar’ın bizlere yeni gururlar yaşatacağına inancımız tam. Başarılar…
Ersin Şiyhan
Haber7
Yorumlar5