F.Bahçe’den 9 dakikalık resital
- GİRİŞ27.01.2025 08:18
- GÜNCELLEME27.01.2025 10:06
Fenerbahçe sezonun en kritik maçlarından birinde Göztepe’yi 3-2 mağlup etti ve Galatasaray’la arasındaki 6 puanlık farkı korudu.
Haftanın sonucu en çok merak edilen maçlarından birinde Kadıköy’de Fenerbahçe ile Göztepe karşı karşıya geldi. Sarı lacivertliler zorlu mücadeleyi ilk yarısını 1-0 geride kapatmasına karşın 3-2 kazanarak önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Maç, Fenerbahçe açısından siyahla beyaz gibiydi desek yanılmış olmayız. Zira Jose Mourinho’nun öğrencileri Göztepe karşısında öyle bir ilk yarı oynadı ki -daha doğrusu oynayamadı ki-, ilk devrenin son düdüğü çaldığında skor tabelasında 1-0 geride olan, gol beklentisi, 0.15’te kalan ve yalnızca 1 isabetli şut bulan bir Fenerbahçe vardı. Üstelik sarı lacivertli futbolcular sadece 4 kez rakip ceza sahasında topla buluşmuş ve hiç korner kullanamamıştı. Cezası nedeniyle maçı tribünde takip eden Mourinho ve saha kenarında takımı idare eden yardımcısı Salvatore Foti, ikinci yarıya 2 değişiklikle başladı. Genç oyuncu Yusuf Akçiçek yerini Filip Kostic’e bırakırken, etkisiz bir oyun çıkartan Dusan Tadic’in yerine ise Alan Saint Maximin oyuna dahil oluyordu. İşte bu değişiklikler kabus gibi geçen “kara” ilk yarı “beyaz”a çeviren hamlelerdi.
YOUSSEF EN NESYRİ’NİN GECESİ
Fenerbahçe, Göztepe karşısında ikinci yarıya öyle bir iştahla başladı ki daha bir dakika geçmeden son haftaların formda ismi Youssef En Nesyri Maximin’in ortasında savunmanın da hatasından faydalanarak takımına beraberliği getirdi. Bu gol tribünleri dolduran on binlerce sarı lacivertli taraftarı da ateşlerken, seyircisiyle bütünleşen Fenerbahçeli futbolcular Göztepe kalesini abluka altına almaya başladı. 53. Dakikada bu kez de Kostic’in köşe vuruşunda topa harika yükselen En Nesyri, şık bir kafa vuruşuyla takımını 2-1 öne geçiren golü kaydetti. Önce Maximin ardından da Kostic…İkinci yarı oyuna giren 2 isimle gelen 2 asist maçın hikayesini bir anda değiştirdi. 55. Dakikada Oğuz Aydın’ın ceza sahasının sağ çaprazından attığı müthiş gol ise 9 dakikalık resitalin sürpriziydi. Maçın hakimiyetini mutlak bir şekilde ele geçiren Fenerbahçe karşısında bu kez Göztepeli futbolcular hiçbir varlık gösteremiyorlardı. Her ne kadar maçın son bölümlerinde toparlanıp farkı bire indirseler de bu Kadıköy’den puanla ayrılmalarına yetmeyecekti.
Eğer Fenerbahçe sezon sonunda bir şampiyonluk hikayesi yazarsa bu hikayenin baş kahramanlarından birisi kuşkusuz En Nesyri olacaktır. Faslı futbolcu, oynadığı son 6 maçtaki 9 gollük katkısı ile Süper Lig’in en iyi forvetlerinden biri olduğunu kanıtladı.
G.SARAY, KONYA ENGELİNİ TEK GOLLE GEÇTİ
Süper Lig’in lideri Galatasaray, geçtiğimiz hafta Hatayspor karşısında kaybettiği 2 puanla Fenerbahçe’nin iştahını kabartmıştı. Sarı-kırmızılıların Konyaspor’la oynayacağı maçtaki olası puan kaybı şampiyonluk yarışında telafisi zor sonuçlar doğurabilirdi. Okan Buruk’un öğrencileri Konyaspor’u Victor Osimhen’in penaltıdan attığı golle 1-0 mağlup ederek puan farkını korumayı başardı.
Konyaspor’un isabetli şut bulamadan tamamladığı karşılaşmada 9’u isabetli 18 şut bulan sarı kırmızılılar, 2.29’luk gol beklentisi ile de aslında 3 puana daha yakın olan taraftı. Ancak skor ne olursa olsun kayıpsız atlatılan bir hafta daha önemli. Üstelik maç öncesi Fernando Muslera’yla tribünler arasındaki soğukluk giderilmiş, yeni transfer Ahmed Kutucu ilk kez Ali Sami Yen’in çimlerine ayak basmıştı. Muslera demişken, Uruguaylı file bekçisi Türkiye’deki 14. Yılında sarı kırmızılı formayı 429 kez giyerek, Galatasaray’ın efsane kaptanlarından Bülent Korkmaz’ın rekorunu geride bıraktı. Yönetim, 38 yaşındaki tecrübeli eldiveni, maç öncesi plaketle onurlandırdı. Dile kolay, 14 yıl, 429 maç…Sezon sonu takımdan ayrılır mı ayrılmaz mı bilinmez ama Muslera, Galatasaray formasıyla 2011 yılından bu yana 7 Süper Lig, 6 TFF Süper Kupa, 4 Türkiye Kupası olmak üzere 17 kez kupa sevinci yaşayarak Galatasaray’ın efsaneleri arasındaki yerini aldı.
YABANCI “VAR”LAR SINIFI GEÇTİ
Malumunuz Türk futbolunda aylardır yaşanan kaosun ana nedeni maalesef; hakemler. Bu konuyla ilgili daha önceki yazılarımda görüşlerimi belirtmiştim.
Türkiye Futbol Federasyonu aldığı bir kararla ligin ikinci yarısından itibaren Video Yardımcı Hakem sisteminde yabancı hakemlerin görev yapacağını açıklamıştı. Geride kalan 2 haftada görev yabancı yabancı “VAR” hakemleri kimi zaman hatalar yapsalar da bana göre sınıfı geçtiler. En azından tartışmalar azalmış görünüyor. Zaten takımlarımızın kendi isteği olduğu için suçlayacakları bir mevzu da olmaz.
Her ne kadar karşı olsam da bence TFF radikal bir karar daha alarak sezonun geri kalan maçlarında orta hakemlerin de yabancı olmasını sağlamalı. En azından bu sezon sonuna kadar bu denenmeli. Böylelikle tıpkı yabancı VAR’da olduğu gibi tartışmaların ortasında kalmaktan kurtulmuş olur.
Yorumlar2