Değişim şart mı, lüks mü?
- GİRİŞ24.10.2024 09:47
- GÜNCELLEME25.10.2024 08:29
Tusaş'a yönelik Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet; yaralılara acil şifalar diliyorum. Böylesi bir günde futbola odaklanmak, maçı yaşayıp izlemek ve analiz etmek gerçekten çok güç. İçimizdeki acıyı muhafaza ederek, Galatasaray - Elfsborg karşılaşmasının kritiğini yapmaya gayret edeceğiz.
Sarı kırmızılıların Osimhen-Icardi ikilisini aynı anda kullanırken, Mertens'i de yedek bırakmadan sahada nasıl bir plan ile yer alacağı sorusu cevabını buldu. Uzun bir aradan sonra Okan Buruk, Galatasaray'ın dizilişinde köklü bir değişim yaptı. 3-4-1-2 ile sahaya çıkan sarı kırmızılı ekip, bireysel yetenek ve kalite avantajıyla rakibi karşısında 3-0 öne geçse de, maçın 3-2'ye gelmesi, akıllara elbette Kasımpaşa maçını ve hatta Rigas mücadelesini getirdi. Bu köklü değişimin etkileri, hücumda avantaj olarak geldi ancak savunmadaki duruş hataları, yeterince pratik yapılmaması ve sistemsel eksiklikler defanstaki zaafları da ortaya çıkardı. Rakibin disiplinli ve fizik güce dayalı oyununa goller ile beraber eklenen iştah, Galatasaray'ın yine endişeyle bitirdiği bir maçı ekledi hafızalara.
Peki Okan Buruk bu değişime neden gitmişti? Icardi ya da Osimhen'den biri yedek kalabilir miydi? Çok ihtimal vermiyorum. Takımdaki en önemli bağlantı oyuncusu Mertens de eklenince, bu zamansız değişin meydana geldi.
Avrupa Ligi'nde elde edilen galibiyet şüphesiz çok değerli ancak gelecek adına takım bütünlüğündeki aksaklıklar, zaman zaman güçlü oyundan uzaklaşılmasına sebep olacaktır. Değişim, ihtiyaç halinde mecburiyettir. Lüks bir kadroyu doğru bir kadrodan ayıran faktör, eksikliklerine verilen yanıttır. Galatasaray'ın kadrosu, doğrudan uzaklaşıp lüks hale geldiği takdirde zaafları üzerine rakiplerin kurduğu oyunlar karşısında çok zor anlar yaşar.
Sahanın en etkili oyuncularından biri yine yeniden Yunus'tu. Sol çizgide oynadı, sahada basmadık yer bırakmadı, golünü de attı. Sara her zamanki kalitesini ortaya koydu. Barış, bazı dakikalarda pas hataları yapsa da yüreğiyle mücadele etti ve çok şık bir gol kaydetti. Osimhen'in klası rakip kaleye yakınlaştığında daha da ortaya çıkarken, Icardi'nin kendi kalesine doğru geldiği her metrede risk kapasitesi artıyor. Fiziksel olarak yeterli olmayan Arjantinli oyuncunun, geniş alanı savunmak zorunda kalması ciddi bir problem yaratıyor. Ancak pas trafiğinde başlangıç noktası olduğunda, hafif tempolu şekilde rakip ceza sahasına deplase şekilde giren Icardi de durdurulması imkansıza yakın bir oyuncuya dönüşüyor. İşte Galatasaray'ın çıkmazı tam da bu noktada başlıyor. Sarı kırmızılıların oyun biçiminde baskın olan faktörler çok net, eksik olan noktalar da en az o berraklıkta.
Avrupa Ligi'nde ilk 8 yolunda önemli yol alan sarı kırmızılıların, Tottenham müsabakasını da kazandığı takdirde yolu açık olacaktır.
Evren Göz / Haber7
Yorumlar9