Cimbom'da dejavu: İşte bu tehlikedir

  • GİRİŞ22.01.2025 09:03
  • GÜNCELLEME22.01.2025 09:27

Bolu'da meydana gelen yangın faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Böylesine büyük bir acının yaşandığı günde, futbola odaklanmak çok zor. Galatasaray - Dinamo Kiev maçına dair analiz ve tespitleri yapmaya gayret edeceğim.



Galatasaray, 2024 model puan kaybını, 2025'e de taşıdı. UEFA Avrupa Ligi'nde ve Süper Lig'de özellikle bu sezon, rakiplerin formaları zihnimizde değiştirsek, aynı skorları benzer şekilde yaşamış olabiliriz. Yeni bir dejavu daha yaşandı. Sarı kırmızılılar, mutlak favori çıktığı maçta, kağıt üzerinde kendisinden çok daha düşük bütçeli bir rakibe 2 puan bıraktı.

Eğer sezon başından bu yana, kronik hale gelen bu tip puan kayıpları yaşanıyorsa bunu tesadüf veya şanssızlıkla açıklamak mümkün değildir. Ortada ya oyun tercihi olarak bir terslik var ya da iyi bir B planı eksikliği. Galatasaray'ın 3 sezondur çok güçlü bir A planı bulunuyor. Önde baskı, şiddetli koşu sayısının fazla olduğu; tempolu futbol. Evet, bu tür oyunlarla şampiyon olundu, Avrupa'da önemli maçlar oynandı fakat kalıcı sonuca giderken takım halinde iyi savunma yapabilmek, oyun derinliğine sahip olabilmek, konsantrasyon, hatalardan ders çıkarmak çok önemli. Güncel futbolda artık tek tip oyun ile belli bir kilometre gidiliyor. Hedefe ulaşmak için, bireysel oyuncu performansları dışında oyun planı açısından da zenginlik gerekiyor. Galatasaray'ın bu sezon, 3'lü savunma ve taktiksel değişiklikler bakımından Okan Buruk'un harika işler çıkardığını unutmayarak, bazı maçlarda savunma biçiminden dolayı puan kaybetmesi artık sürpriz hale gelmemeye başladı. Bakın, işte bu tehlikedir. Aylardır, Galatasaray kazanırken bu satırlarda sarı kırmızılı ekibin oyununu, yedek kulübesi katkısının eksikliğini, rakiplerin savunmayı aşmasını defalarca yazarak bugünü çok öncelerden aktarmaya çalışmıştık. Maalesef, çok kolay geçebilecek bir maç daha hayal kırıklığıyla sonuçlandı.

Üstelik, Hatayspor ve Dinamo Kiev maçlarında yaşanan bu puan kayıpları, Muslera'nın protesto edilmesi ve verdiği tepki, takımın psikolojik olarak da etkilenebileceğini gözler önüne seriyor.

Ligde 6 puanlık fark, böylesine uzun mesafede kapanmaz değildir. Avrupa Ligi'nde ise ilk 8 dışında kalmak, grubun büyük çoğunluğunu orada geçirmişken, son hafta geride kalmak, motivasyon açısından bir hayli kötü etki bırakabilir.

Sarı kırmızılı yönetimin, transfer konusunda hızlı ve yerinde hamleler ile takımın eksiklerini kapatması, gelen oyuncuların mümkün olduğunca kısa sürede katkı vermesi gerekiyor. Çünkü geçen sezondan bu yana, milli maçları da düşünecek olursak çok yoğun tempoda geçirilmiş 2 sezonun etkileri fazlasıyla hissediliyor. Kazanırken takımı bozmamak elbette anlaşılabilir ancak bazı maçlarda yedek oyunculara şans vermek, onları da denkleme katmak Okan hoca tecrübesinde özel bir teknik direktörün rahatlıkla uygulayabileceği bir yöntem.

Muslera'ya yapılan protestolara sezonun bu döneminde asla anlam veremiyorum. İyi bir sezon geçirmediği doğru fakat Muslera, yine deneyimini, kalitesini ortaya koyarak bu takım için ne kadar büyük bir değer olduğunu kurtarışlarıyla anlatacaktır. Sosyal medyada bir süredir Muslera aleyhine yapılan eleştiri dozunun haksız olduğunu düşünüyorum. Performans düşüklüğü, yerini yükselişe bırakacaktır. Ancak Galatasaray tarihinin efsaneleri arasına girmiş bir isme bu kadar yüklenilmesi doğru değil. Sezon sonunda, tarafların (Muslera ve yönetim, teknik heyet) ortak kararı alınır, ayrılık yaşanırsa da elbette yaşanabilir. Fakat sezonu yenilgisiz sürdüren Galatasaray'da, bu tip protestolar takımın motivasyonunu yukarı taşımaz.

Lige ve ikinci yarılara genelde istenilen oyun gücüyle başlamayan Galatasaray'da, yapılacak takviyeler ve Okan hocanın çözümcü anlayışıyla ilerleyen haftalarda yeniden ritmin artacağını düşünüyorum.

Bu tip dönemlerde hatalarla yüzleşmek, eksiklerin kapatılma biçimi, gerçekçi olmak, anlık öfkeyi hayal kırıklığına terketmemenin adreslerinden bazılarıdır.

Evren Göz - Haber7

Yorumlar5

  • Rofar 1 saat önce Şikayet Et
    Bir Galatasaray'lı olarak Ossimen emanet oyuncu geleceği belli değil kendini veremiyor Sanchez aklı Real Madrid de Muslera aklı Uruguay da ailesinde ve yeni takımında yaz sezonu gelemeden şimdi gönderin Barış bal yapmayan arı deli dana gibi sadece koşturuyor yerine başka alın daha daha
    Cevapla
  • Ugur 1 saat önce Şikayet Et
    Bu iddaa oyunu ciktiktan sonra futbol diye bir sey kalmadi
    Cevapla
  • Terim 1 saat önce Şikayet Et
    2 sene üst üste 10 tane rekor kırarak şampiyon olan takım kopenhag, sparta prag, young boys, rigas, malmö, dinamo kiev'i yenemiyor hepsinden 2-3 tane gol yiyor. Her şey çok açık da işte önem veren yok
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Operasyon şike 1 saat önce Şikayet Et
    Beyefendi, saygılı mütevazi Evren Göz sizi seviyorum. Ama tuttuğunuz takımdan nefret ediyorum. Bu düşmanlık tohumlarını 2011 de gladyosaray attı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Fener hastası 1 saat önce Şikayet Et
    Sen ne diyorsun hocam. Elli yıllık Galatasaraylı olarak diyorum ki, Galatasaray'ın tükendiğinin resmini görüyorum sanki. Not edin bir kenara. Futbolcularda bir doymuşluk sorumsuzluğu almış başını gidiyor.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat