Mesele ırkçılık değil çürümüşlük

  • GİRİŞ06.07.2024 15:41
  • GÜNCELLEME08.07.2024 08:30

Spesifik operasyonların her türlüsünün kurgulandığı bu topraklarda, aynı odakların aynı hususta iki zıt görüşü topluma dayattığı ilginçlikleri yaşadık, yaşıyoruz.

Önce, 13 yıldır Anadolu’da misafir ettiğimiz savaş mağduru Suriyeli muhacirlere yönelik şiddet olaylarında “Türkçülük”, “ırkçılık” maskesi takıldı..

Sadece 3 gün sonrasında ise, Euro 2024 şampiyonasının kritik maçında A Milli Takımımızın gollerini kaydeden Merih Demiral’ın sevincini “Bozkurt” sembolüyle yaşaması “ırkçılık”, “aşırı milliyetçilik” argümanları ile hedef alındı.

İlkinde, muhacirlerin yuvasını ırkçı sloganlarla yağmalayan provokatörlere arka çıkanlar..

İkincisinde, tamamen yerli ve milli duygularla yansıtılan bir gol sevincini “ırkçılık” diye yaftalayıp hedef aldılar..

Aynı odak, aynı el, aynı zihniyet, aynı dil…

Suriyelilerin ocakları yakılırken ırkçılığı ve vandallığı kutsayıp, İslam kardeşliğine, ensar-muhacir birlikteliğine ve Müslümanlığın birleştirici unsurlarına dil uzatanlar..

Irkçılık ve vandalizmin” sembolü olduğunu iddia ettikleri Bozkurt işaretini yapan Merih’i hedef alanların ta kendisiydi..

Bizler;

3 gün arayla yaşanan bu iki hadisede..

Önce, ırkçılığın ne menem bir hadise olduğunu, provokasyonlara ve yabancı istihbarat servislerinin aparatlığına kapı araladığını anlatırken..

Sonra, hiçbir şiddete tevessül edilmeksizin, el ile yapılan ve bir işaretin ırkçılık değil sembolik bir anlam taşıdığını, bunun üzerinden “Bizim Çocukların” eleştirilmemesi gerektiğini izah etmeye çalıştık..

Ne tuhaf.

***

BM, AİHM NE KADAR ÇÜRÜKSE UEFA DA O KADAR ÇÜRÜK

Bu girift mesele üzerinden ayyuka çıkan bir diğer hakikat ise, UEFA nezdinde uluslararası kuruluşların adaletsizliği, çürümüşlüğü olmuştur.

İçimizdeki” kuklaları oynatan, konuşturan kuklacı, bir kez daha Batı’dan boy göstermiştir…

Eli kanlı Sırp gerillaları çağrıştıran “Çetnik” işaretini yapan futbolcuları men etmeyen..

Rusya-Ukrayna savaşının başat aktörlerinden Vladimir Putin’in fotoğrafını dünyaya “En nazik başkan” diye yansıtan futbolcuyu men etmeyen..

Gol sonrasında, aslen bağlı oldukları ülkenin yerel sembolü “kartal” işaretini yapan futbolcuları men etmeyen..

Ülkelerinde ayrılıkçı siyasi görüşleri savunanlara destek amacıyla başlatılan “sarı kurdele” kampanyasını yeşil sahalara taşıyanları men etmeyen..

Ve, şampiyonada kaydettiği golün ardından rakip taraftarlara cinsel organını tutarak çirkin harekette bulunan şımarığı men etmeyen UEFA..

Bozkurt işaretiyle sevincini yaşayan Merih Demiral’a, üstelik turnuvanın en kritik aşamasında, ertelemesiz şekilde 2 maç müsabakalardan men cezası uyguluyor..

Ve bizler bir kez daha net bir şekilde görüyoruz ki;

Batı’nın son yıllarda oluşturduğu bütün kurum ve kuruluşların saygınlığı ve tarafsızlığı tamamen tartışmalı, şaibeli ve çürüktür.

AB, BM, NATO, Avrupa Konseyi, AGİT, UNICEF, DSÖ, AİHM ile birlikte UEFA da haklının değil güçlünün yanında konumlanan “eskimiş” yapılanmalar arasındadır.

Başkan Erdoğan’ın küresel vicdanın sesi olarak gündeme taşıdığı “Dünya 5’ten büyüktür” paradigmasının haklılığı, mevcut yerleşik düzenin ürettiği kuruluşların tutarsız kararlarıyla bir kez daha tescillenmiştir.

Haktan değil güçten anlayan müesses nizama karşı işte bu sebeple bir kez daha ve kararlılıkla; “yeni bir dünya”, “adil düzen” ve “yeniden büyük Türkiye” diyoruz…

***

NİCE 30 YILLARA

Çatısı altında yer alarak hakkın, haklının, hakikatin sesi olmak için gayret ettiğimiz Kanal7 Medya Grubu’nun basın camiasındaki sürat koşusunun 30. yıldönümündeyiz…

Kanal7’nin kuruluş sürecinin sembol devlet adamlarından merhum Necmeddin Erbakan’ın “Ne birinci, ne dördüncü; medya tek kuvvettir” sözüyle basının önemini vurgulaması, biz yeni jenerasyon için de ufuk açıcı, yön tayin edici olmuştur.

Nice emektarın yoğun gayretiyle günümüze gelerek Türkiye’nin en ciddi medya markalarından biri olan Kanal7 Grubu’nu nice 30 yıllara taşıyacak kadrolara da Allah’tan selamet ve üstün başarılar diliyoruz.

28 Şubat soğuğunun en sert hissedildiği günlerde evine her gün Akit gazetesi ile birlikte Kanal7’nin; “İskele Sancak”ın misafir olduğu aile atmosferinde büyüyen bir genç olarak..

Mevcut süreçte Kanal7 grubunun yüzlerce neferinden biri olmanın bahtiyarlığını şahsen hissedenlerdenim.

Sessiz yığınların sesi olma gayretiyle mücadele veren böylesi kuruluşlara “taş taşıma” kabîlinden fayda sağlayabilen her ferde ne mutlu…

Faruk Arslan / Haber

Yorumlar5

  • Sebahattin AYAN 2 ay önce Şikayet Et
    Allah utandırmasın. Kalemin keskin olsun.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Zekeriya Bys 2 ay önce Şikayet Et
    Kalemin keskin, fikirlerin derin, yazıların daim olsun inşallah.. * Karakaya'nın çırakları sahaya çıkıyor maşallah..
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Kızıl Elma 2 ay önce Şikayet Et
    Terörist PKK'ya yürüyüş yaptıran adi siyonist Almanya Kurt sembolüne tahammül edemiyor. İşte bunlar alçak adi gerçek yüzleri. Türkiye Avrupa denen siyonist örgüt ile ilişkilerini acil kesmeli.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Nurullah 2 ay önce Şikayet Et
    Tebrik ediyorum. Güzel tespit. Mesele ırkçılık değil, bu ülkenin temelini sarsmak, yapı taşlarını oynatmak. Irkçı çeteler ise kullanışlı eleman olarak kullanılıyor sadece.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Mustafa Ceylan 2 ay önce Şikayet Et
    Allah utandırmasın Allah'ım kalemine güç kuvvet versin dualarım seninle kardeşim
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat