Yerleşik düzene karşı sosyal devletin zaferi... Japonya uzak, TOKİ yakın
- GİRİŞ10.11.2024 09:13
- GÜNCELLEME12.11.2024 10:11
AK Parti’nin iktidara gelmesiyle başarı hikayesi sayfalarını tek tek dolduran Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) devasa icraatları yıllarca yok sayıldı.
Medya, akademi ve sermayeye hükmeden dönemin yerleşik düzeni, TOKİ’yi hep kötüledi.
Muhalefetin binde birini yapabilse dağa taşa yazıp yıllarca reklamını yapacağı sağlam konut inşaatları TOKİ eliyle inanılmaz hızda yükseliyordu.
2003-2023 yıları arasında 1 milyon 351 binden fazla konut inşa eden TOKİ, 5 milyon vatandaşı ev sahibi yapıyordu.
Fakat sürekli kara propagandayla anılan TOKİ’nin marka değerine hasar verilerek, “Gariban evi”, “Varoş konutları” gibi yakışıksız argümanlarla anılmaya çalışıldı.
Ülkenin kaymağını yiyen bir avuç mutlu azınlığın ve onların borusunun öttüğü burjuva gettolarının değil, sessiz milyonların sesi olan AK Parti iktidarı, insana dokundu, barınma ihtiyacını giderdi, onları ev ve iş yeri sahibi yaptı.
DEPREME KARŞI AŞILMAZ KALELER
Coğrafi olarak zor bir bölgede yer alan Türkiye’nin deprem hakikati, yıllar boyunca yitirilen on binlerce can nedeniyle acı şekilde idrak edildi, ediliyor.
Senelerdir hemen her depremde “Japonya’daki binalar” diye söze başlanılarak güvenli konutlardan bahsedilirdi.
Çünkü plansız yapılaşma ve güvenlikten uzak binalar adeta Türkiye’nin şehircilik anlayışı ile özdeşleşmişti.
Fakat 6 Şubat depremleri gösterdi ki, bu hususta örneklik için kıtaları aşmaya gerek yok. TOKİ’nin Türkiye’ye kazandırdığı her mesken, bir başarı hikayesi olarak depremlere karşı dağ gibi sapasağlam ayakta kaldı.
“Mühendis akıl” tarafından yönetilen TOKİ’nin rüştünü ispat ettiği bu depremlerde binlerce insanımızın canı kurtuldu.
11 şehri vuran depremlerde hemen her cadde ve sokakta bina yıkım manzarası oluşurken, TOKİ’nin bu şehirlerde inşa ettiği yaklaşık 135 bin konutun bir tanesi bile yıkılmadı.
Depremin ikinci gününde bütün TOKİ konutları için “oturulabilir” raporu verildi ve TOKİ evleri, bölgenin adeta güvenli kalesi oldu.
Dile kolay;
35 bin 355 binanın yıkıldığı..
651 bin 435 binanın ağır orta veya az hasar aldığı 6 Şubat depremlerinde;
TOKİ’nin bölgede inşa ettiği 133 bin 759 konutun hiçbirisinde yapısal hasar meydana gelmedi.
Gaziantep’te 27 bin 947,
Adana’da 21 bin 154,
Diyarbakır’da 20 bin 912,
Malatya’da 20 bin 605,
Şanlıurfa’da 17 bin 261,
Hatay’da 8 bin 18,
Adıyaman’da 7 bin 65,
Kahramanmaraş’ta 5 bin 545,
Osmaniye’de 3 bin 323
Kilis’te 1929 konutundan hiçbirisi depremde yıkılmadı.
TOKİ konutları, bölge insanını bir anne gibi sararak afetten korudu..
DÜNYAYA EMSAL
Halihazırda TOKİ, deprem bölgesinde her gün ortalama 1500 konut üretiyor.
Bu bir dünya rekoru.
Ayrıca 50’den fazla ülke TOKİ ile “know how” sözleşmesi imzalamak istiyor. Yani TOKİ’nin ürettiği binalarda kullanılan hassas bilgiler, ticari olarak satın alınmak isteniyor. Yine birçok ülke, TOKİ’nin şehirlerinde konut üretmesini talep ediyor.
6 Şubat depremleri sonrası inşa edilerek sahiplerine teslim edilen köy evlerindeki afetzedeler, bölgede yaşanan sarsıntılarda herkesin dışarıya kaçarken kendilerinin ev içerisine yöneldiklerini söylüyor.
Çünkü TOKİ konutları “sağlamlık” güvenini bütün zihinlere nakşetmiş duruma.
Haliyle muhalif kanadın TOKİ’yi kötüleyebilme zemini artık kalmadı.
TOKİ konutları 7’den 70’e herkesin güvenini sağladı.
İşte bu evrede muhalefette “günah çıkarma” kabilinden bir öz eleştiri duymak hiç şaşırtıcı olmayacaktı.
Ve o çıkış, 3 dönemdir TBMM’de CHP sıralarında siyaset yapan Gürsel Erol’dan geldi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, geçmişte TOKİ evlerinin planlanması ve konumuna dair eleştiride bulunduklarını itiraf ettiği konuşmasında, “Zaman geçtikçe gördük ki süreç doğru planlanmış, doğru işler yapılmış ve bir başarı hikayesi oluşmuş. 2020 yılında TOKİ konutlarımız genelde şehrin çevre bölgelerinde, zeminin daha sağlam olduğu bölgelerde tercih edilmişti. Biz ‘Şehri neden dağıtıyorsunuz, şehri kırsala neden dağıttınız, merkezde yapsaydınız’ diye söylemde bulunmuştuk. 2023 depreminde gördük ki deprem sürecinde nüfus yoğunluğunun dağıtılması doğru kararmış” dedi.
Gecikmiş bir özeleştiri de olsa;
doğru söze ne denir?
Faruk Arslan / Haber7
Yorumlar16