İçişleri Bakanlığı’nın kayyım kararıyla görevinden uzaklaştırılan DEM Parti’li Tunceli Belediye ‘eş başkanı’ Birsen Orhan, “Bunlar işgalci... Dersim’i nasıl 1938’de işgal ettilerse bugün yine belediyemizi işgal ediyorlar” dedi.

DEM Parti ‘eş’ Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Çok iyi bilsinler ki Seyit Rıza ne yaptıysa Kürt halkı da onu yapacaktır” dedi.

PKK iltisakıyla tutuklanan CHP/DEM’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in makam odasında ele geçirilen dijital kitapçıkta, “Dersim bir isyan değildi. Kendisine yapılan operasyona karşılık yapılan bir direnişti. Dersim direnişi kapsamlı askeri operasyonlarla ve büyük katliamlarla yerle bir edildi.” denildi..

NEDİR BU DERSİM

Dersim isyanının 1937-1938 yılları arasında gerçekleştirildiğini..

Dönemin tek partili CHP iktidarının lideri Mustafa Kemal’in talimatıyla Tunç Eli Harekatı başlatılarak isyanın kanlı şekilde bastırıldığını..

M.Kemal’in manevi kızı Sabiha Gökçen’in kullandığı savaş uçağı vesilesiyle isyancıların havadan bombalandığını..

İsyanın elebaşı Seyit Rıza’nın yakalanarak idam edildiğini..

İsyanın bastırılmasının ardından bizzat Mustafa Kemal’in kararıyla Dersim isminin kazınarak şehre, harekatın ismi olarak Tunceli isminin verildiğini..

Tarihler uzun uzun yazar.

ATATÜRK’E İŞGALCİ DENİLMESİ ZORUNUZA GİTMİYOR MU

DEM Partililerin Tunceli olaylarıyla ilgili “işgalci” ve “katil” gibi çok ama çok ağır ithamı, doğrudan doğruya Mustafa Kemal Atatürk ve “genç cumhuriyet”e yöneltilmiş oluyor.

Peki;

Kayyım bahanesiyle DEM Parti’li Tuncer Bakırhan ve Birsen Orhan’a, yarı DEM yarı CHP’li Ahmet Özer’e, Atatürk’e yönelik “Dersim” ithamları nedeniyle tepki gösterildiğini gören oldu mu?

Atatürk’ün kurucusu ve ölene kadar lideri olduğu CHP’den net ve sert bir ses yükseldiğini duyan oldu mu?

“Fesli Kadir” diye ortalıkta dolanıp, farklı manada söylenmiş bir sözü ağzında sakız ederek sağa sola çatan CHP lideri Özgür Özel tek kelimeyle Atatürk’ü savundu mu?

“Bir çift mavi gözün ışığında” yürüdüklerini söyleyen ‘düşman kardeşler’ Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’tan ses geldi mi?

Kemalizm’in siyasi uzantıları sayılabilecek İYİ Parti, Zafer Partisi ve diğerlerinden DEM’lilere yaylım ateşi başlatıldı mı?

Konuşsanıza..

Tunç Eli Harekatı’nı bangır bangır savunsanıza..

Atatürk’ün Dersim’e yönelik harekatta haklı olduğunu haykırsanıza..

Sabiha Gökçen’in “Dersim’i acımasızca bombaladım” mealindeki sözlerini dağa taşa yazsanıza..

Dersim’e yapılanları tek tek anlatıp yayın organlarınızda “kahramanlık hikayesi” olarak işlesenize..

Özgür Özel.. Ekrem İmamoğlu.. Mansur Yavaş.. Müsavat Dervişoğlu.. Ümit Özdağ.. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener..

Fanatik Atatürkçü geçinen yazarlar.. Tarihçiler.. Şarkıcılar, sinemacılar, tiyatrocular, komedyenler.. Emekli askerler, diplomatlar..

Logosunda Atatürk gözü olan Sözcü gazetesi..

Habire Atatürk’le ilgili kalitesiz kitapları izleyicisine pazarlayıp satan Halk TV..

Kemalizm’in bekçisi Atatürkçü Düşünce Derneği.. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği..

Gazi Mustafa Kemal’e “işgalci”, “katil” gibi korkunç ithamlar yönelten DEM Parti’lilere hiç tepki gösterilmemesi ikrarın sükutu mudur, yoksa gizli-aşikar ittifakın karın ağrısı mı?

*

Bu Atatürkçülük sadece dindar, mütedeyyin kesimin siyasetçisi, akademisyeni, gazetecisi, aktivistini susturmak için mi geçerli oluyor?

Ya da, okullarda körpe zihinleri Batıcı-seküler zihniyete devşirme aracı olarak kullanılan bir figürden ibaret mi Atatürk-çülük?

21’inci yüzyıl Türkiye’sinde kitap-dergi toplattırma ayıbına vesile olan ve 14 yaş altı çocukların bile mahkeme koridorlarında süründürüldüğü 5816 sayılı kanuna jandarma kesilen CHP ve türevleri..

Yarından tezi yok; parti binalarınıza, gazetelerinize, televizyonlarınıza, vakıf-derneklerinize kara tahtalar yerleştirin,

Ve soldan sağa şunu yazın:

‘Dersim’iz Atatürkçülük.

Faruk Arslan / Haber7