PKK/YPG’ye üçlü kıskaç ve son perde
- GİRİŞ18.12.2024 08:20
- GÜNCELLEME19.12.2024 08:38
Suriye’de inanılmaz hızda nihayete kavuşan Aralık Devrimi ile PKK/YPG’nin sıkışmışlık halini ve yeni dönemde aynı süratle gerçekleşmesi muhtemel hadiseleri kavrayabilmek için şu tarihi gelişmeleri hatırlayalım:
- 23 Haziran 2023: Rusya’da Putin rejiminin Suriye başta olmak üzere sınır ötesi çatışmalardaki paralı muharip gücü Wagner grubu silahlı isyan başlattı. Wagner lideri Yevgeni Prigojin’in başını çektiği darbe girişimi püskürtülürken 2 bin Wagner mensubu öldürüldü.
- 23 Ağustos 2023: Başarısız darbe girişiminden sonra pasifize edilen Wagner lideri Prigojin’in içinde bulunduğu özel jet Moskova’nın kuzeybatısında düştü. Prigojin ve beraberindeki 9 isim öldü.
- 19 Mayıs 2024: İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahyan’ın içinde bulunduğu helikopter düştü. Ülkenin en kritik iki ismi kazada can verdi. İran makamları Reisi ve Abdllahyan’ın naaşına günlerce ulaşamadı.
- 13 Ağustos 2024: Irak’ta üç siyasi parti, PKK ile ilişkili oldukları gerekçesiyle Irak Yüksek Yargı Konseyi kararıyla kapatıldı.
- 15 Ağustos 2024: Türkiye ve Irak arasında askerî mutabakat zaptı imzalandı. Tarafların “tarihi” olarak nitelendirdiği anlaşma kapsamında, Irak’ın başkenti Bağdat’ta Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi kurulması kararlaştırıldı. İki ülke terörizmle ortak mücadele kararı aldı.
- 17-18 Eylül 2024: Lübnan Hizbullahı’nın üst düzey yöneticilerinin kullandığı çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı. 42 Hizbullah yöneticisi ölürken 4 bin üst düzey isim yaralanarak kolunu veya bacağını kaybetti.
- 27 Eylül 2024: Lübnan Hizbullahı lideri Hasan Nasrallah, Dahiye’de İsrail tarafından gerçekleştirilen hava saldırısında hayatını kaybetti.
- 20 Ekim 2024: Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde yapılan milletvekili seçimlerinde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) oyların yüzde 30’unu alarak birinci oldu. Ankara ile birçok konuda ortak tavır sergileyen KDP’nin zaferi PKK çevrelerinde hüsranla karşılandı.
- 6 Kasım 2024: ABD’deki başkanlık seçimlerini, “ABD askerlerini Suriye’den çıkartın” talimatını veren Donald Trump kazandı. Trump, Suriye’deki gelişmelerle ilgili “Karışmayacağız” sözlerini sarf etti.
Birbirinden tamamen bağımsız şekilde silsile halinde gerçekleşen bu 8 hadisenin yansımasını bugün sahada görüyoruz.
Bunlara elbette İsrail’in Filistin’de batağa saplanarak 14 aydır Hamas’ı yenemeyip, küçücük Gazze Şeridi’ni ele geçirememesi, Rusya’nın 2 yıldır Ukrayna savaşında ağır darbeler alması ve Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı Ukrayna’yı desteklemek için Kiev’e inanılmaz derecede güç aktarımı yaparak kendilerini yıpratmasını da ekleyebiliriz.
Küresel güçlerin bilek güreşi sahasına dönen Suriye’de 12 günde Esed rejiminin devrilmesi işte bu denklemde gerçekleşti. Suriye PKK’sı da Fırat Nehri’nin batısındaki Tel Rıfat ve Münbiç’ten atıldı.
DESTEK YOKSA YOKLAR
Wagner’siz Rusya, güç kaybı yaşayan İran, kurmay aklını yitiren Hizbullah’ın imdadına koşamadığı Esed rejiminin ömrü 12 günde bitti.
ABD, Rusya, İran ve Esed rejiminin fiili desteği olmaksızın YPG/PKK’nın kontrol ettiği bölgelerde 2 gün bile direnemediği ise Tel Rıfat ve Münbiç cephelerinde görüldü.
TÜRKİYE, SURİYE VE IRAK... PKK’YA ÜÇLÜ KISKAÇ
Bu durumda Suriye PKK’sı ne yapacak?
ABD’nin himaye etmekten vazgeçtiği, Rusya’nın kanatları altına alamadığı, İran’ın kendi derdine düştüğü, “al gülüm ver gülüm” şeklinde hareket ettikleri Esed rejiminin yerle yeksan olduğu Suriye PKK’sını kim kurtaracak?
Yeni Suriye hükümetinin tavrı net. Şam’ın kurtarılmasına öncülük eden HTŞ dahi silah bırakıp kendisini lağvedecek. Bütün muhalif gruplar devlete entegre olacak. Suriye’de artık devlet ordusu haricinde hiçbir silahlı güçe imkan tanınmayacak.
Tam bu noktada Suriye’nin Fırat Nehri doğusundaki topraklarının tamamını işgal eden Suriye PKK’sının durumunun ne olacağı önem kazanıyor.
Yeni Suriye ordusunun batıdan, Türkiye’nin kuzeyden harekat başlatması durumunda Suriye PKK’sı YPG ne yapabilir?
Çare “Irak’a kaçmak” oluyor...
Peki Irak’ta vaziyet nedir?
YPG/PKK Irak’ta da zor durumda. Türkiye’nin Pençe Kilit operasyonlarıyla Irak’ın kuzeyinden güneye doğru süpürdüğü PKK, Kürdistan özerk bölgesinde de KDP’den sille yiyor. PKK’ya sırt çevirip yönünü Türkiye’ye dönen KDP, Ekim 2024’te kazandığı seçimle gücünü perçinledi. Irak merkezî hükümeti ise 2003’te Saddam’ın devrilmesiyle girdiği İran güdümünden kurtularak rotasını Ankara’ya çevirmiş durumda. Ağustos 2024’te Türkiye ile imzalanan kapsamlı güvenlik işbirliğini mutabakatını hatırlatalım.
Suriye’den de olası silah zoruyla çıkarılacak bir YPG’ye kaçacak yer kalmıyor.
TEK ÇARE: SİLAHI BIRAK, TOPRAKLARDAN ÇEKİL
Mevcut konjonktürde ne ABD, ne İsrail, ne Rusya, ne İran, ne Esed, ne Avrupa, ne KDP, ne Irak onlara uzat(a)mıyor.
Geriye ne kalıyor?
PKK, Suriye’de de Türkiye’de de, Irak’ta da aynı akıbeti yaşayacak.
Ya silah bıraktıklarını açıklayıp tamamen siyasi mücadeleye giriştiklerini açıklayacaklar..
Ya da hem Türkiye’de, hem Suriye’de, hem Irak’ta şiddetli şekilde vurulacaklar.
Bu hem “son” hem de “başlangıç” hikayesidir.
Kandil’deki baronlar kibirlice “İlle de silah” demeye devam ederse, yakın dönemde yaşayacakları, bu zamana kadar yaşadıklarının çok ama çok hızlı bir özeti olacaktır.
Kibirle doğrulan hakikatle yıkılacaktır..
PKK SİLAH BIRAKIRSA NE OLUR
Silahlı mücadeleyi “Yılların mücadelesi ne olacak?” diyerek sürdürmek isteyen Kandil’deki “kancı” grup, yıllar sonra ilk kez böylesi geniş bir sahada siyaset yapma imkanı bulunacağını görebilecek mi?
Suriye’de Kürtlere kimlik bile vermeyen Esed rejimi yok.. Baas’ın diğer versiyonu Saddam zihniyeti Irak’ta yok.. Türkiye’de MHP dahi “Öcalan’ın İmralı’dan çıkması ve siyasi partinin faaliyetlerine yön verebilmesi” çağrısını yapıyor..
Zemin budur.
Siyaseten “Kürt” kimliği ile 3 ülkede de hür ve müstakil şekilde istedikleri gibi mücadele verebiliyorlar.
Maksat hakikaten “Kürt mücadelesi” ise...
“Silah buraya kadardı, şimdi tam sivilleşme, tam siyaset” denilirse...
Türkiye’de PKK elebaşı Öcalan çıkıp PKK’yı lağvettiğini açıklarsa..
Suriye’de Salih Müslim YPG’nin dağıtıldığını açıklarsa..
Irak’ta Murat Karayılan Kandil’i boşaltıp Irak’taki faaliyetlerine son verdiklerini ilan ederse..
Askerî açıdan kıskaca alındıkları her 3 ülkede de yeni döneme girilecektir.
Türkiye’de DEM Parti, Suriye’de PYD özelinde siyaset yapılacak ve aldıkları oy nispetinde ülke parlamentolarında söz sahibi olacaklardır.
ADALETİN KILICI KININDAN ÇIKMADAN
Tarihi hadiselerin süratlice yaşandığı ve yepyeni bir dönemin kapısının aralandığı mevcut akışta..
Bugün Türkiye’de de, Suriye’de de, Irak’ta da katı güvenlik anlayışı değil, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı hakimdir.
Lakin bu, şiddete başvurmakta ısrar edenlere hakkın ve adaletin kılıcının gösterilmemesi manasını taşımıyor ve taşımayacaktır.
Sahadaki kılıcın, masadaki sözden daha keskin olacağı unutulmamalıdır.
Müzakere yok, çözüm süreci yok, vıdı vıdı yok. Tek yol ve tek imkan var: Ya silah bırakılır, ya da tarih hükmünü verir.
Washington’a, Londra’ya, Moskova’ya, Tel Aviv’e, Brüksel’e, Berlin’e göz ve kulak çevirmeksizin;
YPG/SDG/PKK hangi kılıfta silahlı eylem yapıyorsa yapsın, silahlı güçlerini tasfiye sürecini başlatma hususunda gecikmemelidir.
Ok yaydan çıkmadan...
Faruk Arslan
Haber 7
Yorumlar26