Gazze’de ateşkese giden sürecin kilit hamlesi... Bu mesajı sadece İsrail aldı

  • GİRİŞ20.01.2025 09:21
  • GÜNCELLEME20.01.2025 10:04

Gazze Şeridi’nde yoğunlaşan Aksa Tufanı savaşı 471 gün sürdü.

Filistinliler 1,5 yılda büyük çoğunluğu sivil 46 bin 710 şehit verdi. 110 bin 300 kişi yaralandı.

İsrail cephesinde 840 asker öldü. İsrail ordusunun Gazze operasyonunda görev alan yaklaşık 500 yabancı paralı asker can verdi. İsrail istihbarat birimlerinden 80’den fazla personel Gazze’de etkisizleştirildi. 11 bin İsrail askeri yaralandı.

7 Ekim 2023’te başlayan savaş 19 Ocak 2025’te ateşkes ve savaşı tamamen sonlandırma müzakereleri ekseninde şimdilik sona erdi. 

“YAHUDİ KORKAKLIĞI” TEZİ

İtiraf etmeliyiz ki sahadaki gerçeklik, İsrail açısından bir hakikati gösterdi:
7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonu sonrasında birçok yorumcu “Yahudiler korkak”, “İsrail Gazze’ye giremez”, “Kara harekatı başlatamazlar” diyordu.

Öyle olmadı.

İsrail askerleri Gazze’nin hemen her noktasına adım attı.

Bazı mevzilerden geri çekilmek zorunda kaldılar, sonra tekrar kuşatma yapıp girdiler.
Hamas lideri Yahya Sinvar’ın yerini bir meskun mahal operasyonunda -tesadüfen- keşfedip silahlı çatışmayla şehit ettiler.

İsrail ordusunun yayınladığı ve Hamas’ın askerî kanadı Kassam Tugayları’nın servis ettiği bazı “tuzaklama” videolarında da görüldüğü üzere; İsrail askerleri Gazze’de hemen her eve girip, içerisini de didik didik aradı.

Bir elin parmaklarını geçecek sayıda olmasa da canlı olarak bazı esirlerini kurtarmayı başardılar.

Çok sayıda Hamas tünelinin yerini bulup imha ettiler.

Buldukları her tüneli havadan bombalamayıp, içerisinde esirlerin olma ihtimaline karşı bizzat askerleriyle tünele girmeye çalıştılar. (Bazı tünellere Kassam Tugayları tarafından tuzaklanan patlayıcılar sayesinde çok sayıda İsrail askeri öldü.)

Burada “korkaklık” onların değil, Hamas dışındaki biz “seyirci” Müslümanların hanesine yazıldı.

HAVADA ÜSTÜN, KARADA ACİZ

İsrail ordusuna dair bir saha gerçekliği daha belirginleşti:

Hava gücü olmazsa, karadaki muharip kuvvetleri oldukça zayıf bir ordu.

Askerî açıdan beceriksiz olmaları hasebiyle kalıcı bir başarı elde edemediler. Kendi imkanlarıyla kaçıp kurtulan 3 İsrailli esiri vurup öldürdüler. Üstelik bu İsrailli esirler ellerinde beyaz paçavralar sallayarak askerlere doğru ilerlerken vuruldu.

50’den fazla İsrail askeri “dost ateşiyle” vuruldu ve öldü. İsrail medyasına göre tam 540 İsrail askeri “dost ateşi” neticesinde yaralandı. Yani çok defa kendi kendilerini vurdular..

Harp psikolojisini kaldıramayan 28 İsrail askeri intihar etti. 

Yanlış işaretleme ve istihbarat koordinasyonsuzluğu neticesinde İsrail savaş uçakları bir defa İsrail askerlerinin konuşlu olduğu binayı bombaladı.

İsrail keskin nişancıları sivilleri ve hatta Gazze’deki keçi ve koyunları vururken, hemen karşılarında konumlanan Kassam Tugayları’nın keskin nişancılarını tespit edemedi. Bu sayede çok sayıda Kassam operasyonuyla ölen İsrail keskin nişancısının görüntüsü paylaşıldı.

Kassam Tugayları birebir çatışma ve pusu görüntüsünü çok sayıda yayınlasa da (https://alqassam.ps resmi web adresinden hepsi izlenebilir) İsrail ordusu daha teknolojik görüntü kaydetme imkanlarına sahip olmasına rağmen çoğunlukla hava bombardımanı, mevzisine koşan asker ve oturduğu yerden hedefini gözetleyen asker görüntüsü paylaştı (https://www.idf.il resmi web adresi üzerinden seyredilebilir). Çünkü sıcak çatışmalarda karadaki muharip güçleri değil; savaş uçakları, silahlı dronları ve tanklarıyla iş gördüler.

Hatta tek başına bir binada kıstırdıkları Hamas lideri Yahya Sinvar’la ilgili yayınladıkları görüntülerde, onu bir tim operasyonuyla değil, bulunduğu binanın odasına uzaktan devasa bir tank mermisi ateşleyerek etkisiz hale getirdikleri görüldü. Yani yaralı haldeki bir savaşçının üzerine atılma planlamasının olmadığı o videolarla açığa çıktı. 

Karşılarında bir devlet ve düzenli ordu değil, yıllardır kuşatma altında olan yerel teşkilat varken oldu bütün bunlar.

Acımasız hava taarruzları olmasa İsrail ordusunun karadan bu kadar ilerleyemeyeceği anlaşıldı.

İsrail’i bölgeden tard etmeye yönelik çalışma, plan ve organizasyonlarda bu gerçekliğe göre hareket edilecektir muhtemelen.

TEL AVİV’İN ZİHNİNİ YAKAN SORU: BUNLARI NASIL YAPABİLİYORLAR?

Hamas ve Kassam Tugayları zaviyesinden bakılırsa, her açıdan zorluğun olduğu, yıpratıcı hatta çökertici bir savaştan yenilmeden çıktılar.

Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniyye şehit oldu.

Siyasi kanadın en üst düzeyli isimlerinden Salih Aruri şehit oldu..

Siyasi Büro Başkanlığına getirilen Yahya Sinvar şehit oldu..

Kassam Tugayları Genelkurmay Başkanı Muhammed Deyf –henüz resmen tasdiklenmemişse de- şehit oldu..

Silahlı kanattan 7 bin mücahit şehit oldu.

Savaşçıların sadece saha kumandanları değil, aileleri acımasızca katledildi.. Her yer hedef gözetilmeksizin bombalandı, alt üst edildi. İleri teknoloji ürünü füzelerle, sığınak delici bombalarla havadan bomba yağdı.. Çelik gibi psikoloji gerektiriyordu bunlara dayanmak için. Fakat dayandılar..

Üstelik Gazze yıllardır abluka altındaydı. Gazze Şeridi’ne giren gıda, eşya ve hayati gereksinim araçlarının sayısı çok kısıtlıydı. Ve tabii harp ekipmanları..

Savaş sürecinde bunlar tamamen kesildi.

Yine siviller az da olsa yardım alabildi..

Fakat..

Kassam Tugayları mücahidlerinin nasıl 1,5 yıl boyunca bu duruma adapte olabildiği anlaşılamadı..

1,5 yıl boyunca kullanabildikleri silahları nerede stokladıkları anlaşılamadı..

O silahları nasıl ürettikleri veya Gazze’ye taşıyabildikleri anlaşılamadı..

Yasin 105 gibi roketleri adeta iğne deliğinden geçirip, hedef aldıkları tanklara isabet ettirebilecek operasyonel kabiliyete nasıl eriştikleri anlaşılamadı..

İnternet, gaz, elektrik, su her şeyin kesik olduğu Gazze’de neredeyse bütün operasyonları kamera kaydına alıp, bunları bilgisayar ortamına aktarıp, görüntüleri derleyip, internet ortamına nasıl servis edebildikleri anlaşılamadı..

Yüzlerce Kassam tüneli havaya uçurulmasına rağmen geriye kalan sağlam tünellerin nerelere uzandığı anlaşılamadı.. 

Sayıları 100’ü bulan İsrailli esirleri nasıl saklayabildikleri anlaşılamadı..

Bütün hastaneler kuşatma altına alınıp, birçoğu bombalanılıp servis dışı bırakılırken, yaralı Kassam savaşçılarının nasıl tedavi olabildiği, nasıl hayata tutundukları anlaşılamadı..

Filistin dışındaki Hamas yetkilileriyle nasıl irtibat kurdukları anlaşılamadı..

Kassam Tugayları dünyaya inanılmaz bir savaş konsepti sundu.

471 günlük savaşta en az 471 film veya belgesel olabilecek hadise yaşandı ve bunların hemen hepsinin başat aktörü Kassam Tugayları oldu...

Onlar, “Nice küçük topluluklar Allah’ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir. Zira Allah, güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir” ayet-i kerimesinin canlı örnekliğini oluşturdu.

Sığınıp kamufle olabilecekleri tek bir dağın bile olmadığı Gazze Şeridi’nde böylesine dirayetli, şiddetli ve uzun süreli direnişi nasıl gerçekleştirebildikleri muhakkak harp tarihine geçecektir..

HENİYYE VE SİNVAR’DAN SONRA GÖRÜNTÜLERE EKLENEN HASSAS MESAJ

İsrail’i müzakere masasına asıl oturtup Hamas’ın neredeyse bütün şartlarını kabul etmesini sağlayan gerçeklik ise Kassam Tugayları’nın yayınladığı son görüntülerde saklıydı.

İsrail makamları, Kassam’ın bu mesajlarını çok iyi aldı.

Bakın...

Gazze savaşında;

Çıplak elle tanka atılıp, patlayıcıyı yerleştirip mevzisine geri koşan mücahidi gördük..

Keskin nişancı atışlarını gördük..

İsrail savaş uçaklarının attığı fakat infilak etmeyen bombaların alınıp, içerisindeki patlatıcıların çıkarılıp İsrail askerlerine karşı kullanıldığını gördük..

Roketlerle vuran..

Tünelden çıkıp atış yapan..

Atış için tünelden yeni çıkış yeri kazan..

Tünel girişine patlayıcı tuzaklanan..

Karadan karaya ateşlenen roketlerle hudut ötesini vuran..

Yola döşenen mayınlarla İsrail tanklarını havaya uçuran..

Hedef alınacak tankın dibine girip “Bana bırak” diye birbirini ikna etmeye çalışan mücahid operasyonlarını gördük.

Tam 471 gün boyunca süren savaşta birbirinden farklı stratejilerle İsrail işgaline direnen Filistinli grupların hamlelerine bütün dünya şahit oldu.

İsmail Haniyye ve Yahya Sinvar’ın iki ay arayla şehit olması sonrası Kassam Tugayları çok hassas bir mesaj vermeye başladı.

Daha önce doğrudan operasyon görüntülerinin servis edildiği videoların başlangıcında, operasyonun taktik safhasına dair kayıtlar paylaşılmaya başlandı.

Öyle ki; taarruz öncesinde İsrail’in askerî hareketliliği insansız hava araçlarıyla izleniyor, fotoğraflanıyor, fotoğraflar masaya yatırılıp nokta nokta analiz ediliyordu. Haritalar eşliğinde planlamalar yapılıyor, hangi mücahidin nerede ve ne zaman hareketlenerek taarruza kalkışacağı bildiriliyordu.. Bilgisayar ve kamera kullanımı yoğunlukla yapılıyor, teknolojinin imkanlarından istifade ediliyordu.

Burada verilen mesaj netti:

- Her operasyon titizlikle planlanıyor...

- Her operasyonda askerî disiplin ve protokole uyuluyor...

- Her operasyonda gelişigüzel veya doğaçlama hareketlerden kaçınılıyor...


- Siyasi veya askerî liderler şehit olsa da sahadaki operasyonel organizasyonu aynen devam ettirecek mekanizma hala devrede ve eksiksiz çalışıyor!

İşte İsrail kurmayları bu mesajı çok iyi alıyordu.

Bütün dünya, Kassam Tugayları’nın servis ettiği taarruz videolarını sadece izleyip geçerken,

askerî mesaj yüklü bu sinyaller asıl gitmesi gereken yere iletiliyordu.

Nasıl kamufle oldukları, cephaneyi nerede tuttukları, video kayıtlarını nasıl internete servis edebildikleri, karmaşık operasyonlardaki koordinasyon ve planlamaları nasıl ve nerede yaptıkları İsrail makamlarınca asla ama asla çözülemeyen Kassam Tugayları “hayalet ordu” vasfıyla İsrail’i sonunda pes ettirdi..

Neticede, Gazze yıkıldı ama yenilmedi.

İsrail’in askerî gücü, Hamas’ın askerî aklına galip gelemedi.

Ve bir kez daha tasdiklenmiştir ki:

Akıl, güçten üstündür.

Faruk Arslan / Haber 7

Yorumlar30

  • baho 7 saat önce Şikayet Et
    tarihe geçecek tespitler. benim diyen hiçbir yorumcu şu değerlendirmeleri tv'lerde yapamıyor.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Avşar 19 saat önce Şikayet Et
    İman ve akıl, güçten üstündür.
    Cevapla Toplam 14 beğeni
  • XYZero 19 saat önce Şikayet Et
    yazı süper. Burada “korkaklık” onların değil, Hamas dışındaki biz “seyirci” Müslümanların hanesine yazıldı. buda yazıdan alıntı.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Semih Acar 19 saat önce Şikayet Et
    Akil gucten ustunse benim aklim bu itsoyunu bu topraklardan def etmeyi emrediyor bana vicdanimla birlikte bunun ocin bir kavram ve kelimeye ihtiyac var o da CIHAT ne yaptık ve de ağzımıza alabildik yaziklar olsun bize hele sizin gibi köşesi ve kalemleri olanlara hala konuşmaktan öteye gidemeyen bir toplum ve topluluk yaziklar olsun
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Hak geldi. 19 saat önce Şikayet Et
    Yanlış yorum, yahudiler korkaktır. Onlar riskli hiçbir adımı atmadı. Ölüm, ummadıkları yer ve zamanda geldi.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat