CHP’li belediye başkanları terör gibi ağır bir suçlamayla karşı karşıya kalıyor.. Tutuklanıyorlar.. CHP yönetiminden cılız birkaç karşı çıkış haricinde olayı derinlemesine işleyen hiçbir hamle gelmedi. Gelmiyor..

Çamura yatmayı tercih ediyorlar…

*

“Kent uzlaşısı” adı altında terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla seçim ittifakı kurulduğuna yönelik suçlamalar gündeme geliyor. CHP’li Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları tutuklanıyor. Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu belediye meclislerinin birçok CHP’li üyesi cezaevine yollanıyor. CHP kabuk yönetiminden konuyu aydınlatmaya dair ne ciddi bir argüman oluşturulabiliyor ne de tafsilatlı bir kamuoyu bilgilendirmesi yapılabiliyor.. Tutuklanan meclis üyeleri geçmişte CHP’nin hangi kademelerinde vazife üstlenmişler? Kaç yıllık CHP’li olarak meclis üyeliğine yükselmişler? Onları meclis üyesi adayı yaptıran iradenin Kandil değil de Ankara olduğunun delili nedir, nerededir? İzah edemiyorlar..

Çamura yatmayı tercih ediyorlar…

*

Kılıçdaroğlu’nun 13 yıllık koltuğunun altından kaydırıldığı CHP 38. Olağan Kurultayı’nda şaibe olduğu bizzat CHP’li delegeler tarafından gündeme getiriliyor. Hukuk harekete geçerek soruşturmanın düğmesine basıyor.. Delegelere oy karşılığında milyarlık para transferi yapıldığı, çantalarla para dağıtıldığı gibi vahim iddialar CHP’liler tarafından sıralanıyor.. CHP yönetimi ise dut yemiş bülbülleri oynuyor.. Kurultayın iptali gibi CHP tarihine geçecek siyasi bir kara lekenin sürülme ihtimali dahi onları gocundurmuyor, gündemlerine almıyorlar..

Çamura yatmayı tercih ediyorlar…

*

Partinin tek gündemi haline getirilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı yapılabilme süreci, bu şahsın kriminal vakalarıyla birlikte eş zamanlı olarak gündeme taşınıyor. Savcıyı tehdit, kamu görevlilerine hakaret gibi davalarının yanı sıra, İmamoğlu’nun 1990 yılında Kıbrıs’ta bir binadan ibaret paralı üniversiteden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi gibi prestijli ve puanı oldukça yüksek okula geçişinin şaibeli olmasına yönelik belge ve bilgiler ortalığa saçılıyor.. Bunu da CHP’ye yakın isimler ilk olarak yazıp çiziyor.. YÖK araştırmasında bu yönde somut belgelere rastlanılıyor ve savcılık harekete geçiyor.. Peki CHP yönetimi buna ne diyor? Hiç.. İmamoğlu ekibi ne diyor? Hiç.. Birkaç troll hesap üzerinden İmamoğlu’nun diploma fotoğrafını paylaşıp geçiştiriyorlar. Oysa mesele diplomaya uzanan süreçte. Kazanılamayan bir üniversiteye dalavereyle girerek on binlerce gencin önüne geçilip hakkının gasp edilmesi gibi ürpertici bir işlemden bahsediliyor.. Ama o cephe bundan da gocunmuyor, kızarmıyor, bangır bangır açıklamalarda bulunmaktan imtina ediyor..

Ve yine çamura yatmayı tercih ediyorlar…

*

Böylesi bataklık bir ortamda siyaset yapmak normal bir partinin, normal bir şahsın, normal bir ideolojinin işi olamaz.

Sıralı birçok ürpertici iddia ve itham karşısında böyle hissiz, böyle hareketsiz kalıp “çamur”u ana politika mevzisi yapmanın izahı yok.

Sahi..

Hangi canlı “çamur”da yaşardı?

Faruk Arslan / Haber7