Gurbetçi öğrencilerin büyük mağduriyeti
- GİRİŞ24.02.2021 15:31
- GÜNCELLEME25.02.2021 09:35
Türkiye’de bazen öyle algılar var ki atomu parçalamak o algıları yıkmaktan daha kolay. Bu kötü algılar içinde maalesef gurbetçiler sürekli hedef tahtasına oturtuluyor.
Sanki Euro ve Dolar’ın artmasından memnunlar ve oylarını da ona göre veriyorlar. Gerçekten garip olan ise bazıları gurbetçilerin Euro kazanıp TL harcadığını sanıyor. Aldığı maaşı TL’ye çevirirken, masraflarının Euro olduğunu hiç aklına getirmiyor. Hayatın da sadece Türkiye’de 15 günlük tatilden ibaret olduğunu sanıyor.
Aslında konumuz o değil ancak bu gurbetçi düşmanlığı maalesef resmî kurumlara da yansıyor. Türkiye’dekilerin tepkilerinden, belki de oy kaygısından dolayı maalesef bazı haklar gasp ediliyor.
Biliyorsunuz son yıllarda Türkiye yabancı öğrenci alanında çekim merkezi olmaya devam ediyor. İşleri güçleri hamaset olan, göbeklerinden ileriyi görmeyen insanlar bu öğrencilere tanınan hakları “biz yıllarca okuyalım, yabancılar sınavsız gelsin üniversiteye girsin diyerek” hem yanlış bilgi veriyor hem de kıskançlık örneği gösteriyor.
Bir kere Türkiye’de okumak isteyen bir yabancı kendi ülkesinde ilkokulu terk edip, Türkiye’ye gelip TIP okumuyor. Öncelikle yabancı da olsa diploma denkliği her hâlükârda şart koşuluyor. Dolayısıyla ülkemize gelen yabancılar belirli sınavlardan geçerek, belirli donanımlara sahip olarak Türkiye’ye gelmektedir.
Öte yandan yabancı da olsa yine de sınava tabi tutulmaktadır. Yabancı Öğrenci Sınavı (YÖS) denilen sınav; matematik, IQ ve mantık sorularından oluşmaktadır. Revaçta olan TIP ve HUKUK gibi alanlarda 100 üzerinden en az 90 alması gerekiyor.
Yabancı ülkelerde okuyanlar bilir, Türkiye’de sunulan matematik gerçekten çok yüksek seviye isteyen ve çok zorlu bir sınavdır. Hukuk, ekonomi, siyasal bilimler gibi matematik alanı ile alakası olmayan alanlarda okumak istese bile bu sınavı geçmek zorundadır. Bu kadar alakasız bir sınav sanırım dünyanın başka ülkesinde yoktur.
Üstelik birçok devlet okulu yabancıların yüksek puan gerektiren alanlarda okuyabilmesi için yüksek miktarda meblağ talep etmektedir. Örneğin Marmara üniversitesinde TIP okumak isteyen bir yabancı en az 92 puan ve 2020 yılı için 32 000 TL ücret ödemek zorundadır. Bu rakam üniversiteye göre değişmektedir. Yani anlayacağınız yabancı öğrenciler öyle elini kolunu sallayarak üniversitelere kayıt yapamamaktadır.
Özel okullar veya vakıf okulları ise YÖS sınavındaki nottan çok yurt dışındaki diploma denkliğine bakmaktadır. Yüksek meblağların ödendiği okullar yüzlerce öğrenci yetiştirmektedir.
Diplomasiyi sadece siyasiler yapmaz
Dünyada en çok yabancı ülkede okulu olan, kendi dilini her yerde destekleyen Fransa’dır. Bunun sadece Fransızca aşkı için yapıldığını sananlar fena yanılıyorlar. Bu gençlerin birçoğu zamanla siyasete atılacak, ülkelerini yöneteceklerdir. Peki şimdi anladınız mı neden o ülkelerin siyasileri Fransa yanlısı çıkışlar yapıyorlar?
Türkiye’de bu diplomasi atağının meyvelerini belki 10 belki 20 yıl sonra yiyecek. Bu asla bir kayıp olmayacak. Hatta yabancılara verilen burslar artırılmalı daha çok öğrenci çekilmelidir. İleriye yönelik hedefler kapsamımda belki de bazı üniversiteler daha fazla yabancı almalıdır. Bu üniversiteler belirli alanlarda olmalı ve Türk öğrencilerin de önümü kesmemelidir. Kontenjanı dolmayan üniversiteler için yabancılar bir alternatif olmalıdır.
Beyin göçünün konuşulduğu ülkemizde binlerce öğrencinin ülkemize gelmek istemesi garip değil mi? Dünyanın her yerinde öğrenciler başka ülkelere gitmek ister. Fransız gençlerin %75’i başka ülkeye yerleşmek isterken, Türkiye’de kaç kişi Fransa diye yanıp tutuşuyor acaba?
Hal böyle iken anlamsız bir şekilde ve ısrarla YÖK tüm okullara %10 yabancı kontenjanı dayatmaktadır. Kontenjanların dolmadığı okullara da, herkesin istediği okullara da aynı kota uygulanmakta. Bu da ister istemez ülkemizde öğrenci sayısını sınırlandırmakta.
Ya gurbetçilerin suçu ne?
İşin daha garibi ise, YÖK bu %10 kontenjanına bir de %10 gurbetçi sınırlaması getiriyor. Örnek vermek gerekirse 100 kişilik bir kontenjanda siz sadece 10 yabancı alabiliyorsunuz ve bu 10 yabancıdan sadece 1 tanesi çifte vatandaşlı Türk olabiliyor. Yani ne Türk sayılıyorlar ne yabancı. Yıllarca yabancı ülkede yaşamışlar, diplomalarını orada almışlar ama birçok sebepten dolayı Türkiye’de okumak isteseler de YÖK’ün şu an ki mevzuatı buna izin vermiyor.
Dolaysıyla öyle büyük bir mağduriyet oluşuyor ki dava açılsa AYM bunu iptal eder. Ancak bu insanlar çok aha iyi şartlarda hem de sınavsız Batı’da okuyabilecekken, Türkiye onlara yeteri kadar önem vermiyor.
Batılı ülkeler yabancı çekmek için harı harıl çalışırken bizler bırakın yabancıları kendi vatandaşlarımızı dışlamış gibi oluyoruz.
Çünkü şu anda Batı özellikle de 28 Şubat’ın en acımasız versiyonunu yaşıyor. Özellikle, ülkesini seven Türklere bin bir engel çıkartılırken başörtülü kızlar en büyük mağdurlar oluyor.
Bir taraftan “başörtülü kadın özgür değildir, kocasının, babasının, abisinin buyruğundadır” diye aşağıladıkları kızlar okumak isteyince hayır diyen yine kendileridir. Beyin göçünü tersine çevirmeye çalışan bu pırlantalara sahip çıkmak Türkiye’nin yüzyıllar sonrası atacağı adımların bir parçasıdır. Bu mağdurluğu gidermek hepimizin görevidir.
Ayrımcılığı sadece YOK mü yapıyor?
Maalesef gurbetçilere yaşadığı mağduriyet sadece YÖK ile sınırlı kalmıyor. Mesela Türkiye’ye çalışmaya gelen yabancılar belirli bir meblağ yatırarak kendi araçlarını çalışma izni boyunca kullanabiliyor. Ancak böyle bir haktan Çifte vatandaşlar yararlanamıyor. Yine suçları Türk olmak oluyor. Çünkü vatandaşlıktan çıksalar bile yine de bu haktan yararlanamıyorlar.
Öte yandan Türkiye bursları yine Türk kökenli öğrencilere burs vermiyor. Yurt Dışı Türkler Başkanlığı son yıllarda atılımlar yaparak başarılı öğrencilere para ödülleri, belirli alanlarda okuyanlara burs, diaspora medya ödülleri gibi konularda destek veriyor. Ancak Türkiye’ye gelip okumak isteyen Türk kökenli öğrencilere “yolunu şaşırmış göçmen kuşu gibi bakılıyor”.
Kim ne derse desin Türkiye, şu anda insanların tek umudunun kaldığı ülke haline geldi. Elbet ekonomik zorluklar var ancak geniş çaplı ve uzun vadeli düşünerek özellikle Afrika, Pakistan ve Mağrip ülkelerinden gelen talepler yanı sıra yurt dışında yaşayan Türkler de göze alınarak reformlara ihtiyaç vardır.
Özellikle Türk kökenli öğrenciler için mağduriyetin giderilmesi için YOK’ün gerekli çalışmaları yapacağına inanıyorum.
Yorumlar4