Enerji satrancında Rus hamlesi
- GİRİŞ26.01.2025 09:09
- GÜNCELLEME26.01.2025 09:18
Rusya, enerji kaynaklarını sadece ekonomik bir araç olarak değil, aynı zamanda siyasi bir koz olarak da kullanmayı uzun süredir tercih ediyor. Özellikle Ukrayna üzerindeki etkisini artırmak için doğalgaz akışını kesmek ya da fiyatlarda değişikliğe gitmek, Moskova’nın sık başvurduğu yöntemlerden biri.
RUSYA ENERJİ KARTINI MI OYNUYOR?
2025 Ocak ayında yaşanan gelişmeler, bu stratejinin bir devamı niteliğinde. Rusya, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz geçişini durdurarak hem Kiev’i siyasi ve ekonomik açıdan zor durumda bırakmayı hem de Avrupa Birliği’ne net bir mesaj göndermeyi hedefliyor gibi görünüyor.
Bu hamlenin arkasındaki niyet, Ukrayna’nın direnç kapasitesini zayıflatmanın yanı sıra AB’ye “Rusya’ya yönelik yaptırım ve politik baskıların bedelsiz kalmayacağı” uyarısını yapmaktır. Ancak bu adımın sonuçları yalnızca Ukrayna ve AB ile sınırlı kalmayabilir. Avrupa’nın enerji arzında yaşanacak bir kriz, Rusya’nın güvenilir bir enerji tedarikçisi olarak itibarını daha da sarsabilir ve alternatif kaynaklara yönelme çabalarını hızlandırabilir.
HANGİ AKTÖR NE KADAR ETKİLENECEK?
Rusya’nın bu tür hamleleri, enerji güvenliğinin jeopolitik denklemlerdeki kritik önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, sadece enerji politikalarının değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerin nasıl şekilleneceği konusunda da belirleyici olabilir.
Peki, Avrupa ve Ukrayna bu meydan okumaya nasıl yanıt verecek? Önümüzdeki süreçte, enerji politikalarının jeopolitik stratejilerle nasıl iç içe geçtiğine bir kez daha tanıklık edeceğiz.
Rusya’nın enerji politikaları, yalnızca bir tedarik meselesi olmaktan öte, jeopolitik dengeleri yeniden şekillendirme stratejisinin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Son yıllarda Kuzey Akım ve TürkAkım gibi boru hatlarına yapılan yatırımlar, Moskova’nın Ukrayna transit hattını devre dışı bırakma hedefinin somut adımları olarak değerlendirilebilir. Özellikle Almanya üzerinden Avrupa’ya gaz taşımak amacıyla inşa edilen Kuzey Akım 2, bu stratejinin önemli bir halkasını oluşturuyor.
ENERJİ, MOSKOVA İÇİN KALDIRAÇ VAZİFESİ GÖRÜYOR
Moskova’nın bu hamleleri, iki farklı hedefi birden gözetiyor gibi görünüyor. Bir yandan, dış dünyaya Rusya’nın hâlâ büyük bir enerji gücü olduğunu hatırlatırken, diğer yandan iç kamuoyuna da aynı mesajı güçlü bir şekilde iletmeye çalışıyor. Enerji, yalnızca bir ekonomik araç değil, aynı zamanda Rusya’nın uluslararası arenadaki etkisini pekiştiren bir kaldıraç işlevi görüyor.
Ancak bu tür güç gösterilerinin maliyeti de yok değil. Avrupa’ya gaz akışının azalması, Rusya’nın döviz gelirlerinde kısa vadede bir düşüşe yol açabilir. Bu durum, enerji bağımlılığını azaltma arayışındaki Avrupa ülkelerinin alternatif tedarik yollarına yönelmesini de hızlandırabilir. Dolayısıyla, Moskova’nın enerji politikalarının uzun vadeli etkileri, Rusya için her zaman öngörüldüğü kadar avantajlı olmayabilir.
RUSYA’NIN GÜVENİLİRLİĞİ SORGULANIR HALE GELDİ
Kuzey Akım 2 ve benzeri projeler, enerji kaynaklarının kontrolü ile jeopolitik hedefler arasındaki sıkı ilişkiyi bir kez daha gözler önüne seriyor. Peki, bu hamleler Rusya’nın uluslararası arenadaki etkisini ne ölçüde artıracak? Yoksa bu politikalar, Moskova’nın enerji tedarikçisi olarak güvenilirliğini daha da sorgulatır hale mi getirecek?
Cevapları önümüzdeki süreçte enerji krizleri ve politik gelişmelerle birlikte görmeye başlayacağız.
Fatih Yoncalık/Dış Haberler Editörü
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol