Başkasının Milliyetçisi
- GİRİŞ19.09.2023 09:05
- GÜNCELLEME20.09.2023 08:58
Kendisini milliyetçi olarak tanımlayan biri ülkenin kazanımlarına sekte vurmaya gayret eder mi?
Gerçek bir milliyetçi ülkenin her alanda elde ettiği kazanımlardan memnun olur, destek vermek adına neler yapılabilir diye sorgular, sorumluluk bilinciyle hareket eder ve ülkenin zarar görme ihtimali olan her konuya hassas yaklaşarak ‘bir demeden önce üç düşünür’…
Hele bir de kendisini Türk milliyetçisi olarak nitelendiren kişi, göz önündeki bir siyasetçi ise sorumluluğunun daha da ağır olduğunu bilir…
Tabi bu söylediklerim gerçek milliyetçiler için geçerli…
Bunları ifade ettikten sonra, Ümit Özdağ için gerçek bir milliyetçi ve sorumlu siyasetçi diyebilir miyiz?
Kesinlikle hayır…
Siyasetini bina ettiği ırkçı tutumu nedeniyle ülkenin turizmine, yurtdışındaki algısına zarar veren, savunma sanayiindeki başarılara gölge düşürmek isteyen bir siyasetçi profilini milliyetçilik ile nasıl yan yana koyabiliriz?
Hemen her hafta ırkçı bir söylemi ile karşı karşıyayız…
Bu ırkçı söylemlerin şiddeti arttıkça ülkemize özellikle Ortadoğu’dan gelen turistlere yönelik şiddete varan saldırılar gerçekleşiyor. Bu da ülke turizmine ciddi bir sekte vurma ihtimalini taşıyor.
Bunun son örneği ise Trabzon’da gerçekleşti.
Trabzon kent merkezinde iki Kuveytli turist kavgaya tutuşmuşken, polis onları ayırmaya çalışıyor. Bir vatandaş, Kuveytlilerin polise kavga ettiğini zannederek Kuveytli turiste yumruklar savurmaya başlıyor. Saldırı görüntüleri ve sonrasında sosyal medyadaki ırkçı yorumlar Arap medyasında viral oluyor. Ardından Arap sosyal medya ağları 'Türkiye'ye gitmeyin' çağrıları ile doluyor…
İyi mi oluyor?
2022 yılında en çok turist ağırlayan dördüncü ülke olduğumuzu biliyor musunuz?
Dünyada toplam 963 milyon kişininin seyahat ettiği 2022 yılında; 50 milyon 450 bin ziyaretçi ağırlayan Türkiye en çok turist ağırlayan dördüncü ülke olmuş.
Bu yılki veriler daha da iyi…
Turizm gelirlerimiz 2023 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 23,1 artarak 12 milyar 975 milyon 307 bin dolar olmuş durumda...
Bu çeyrekte ülkemizden çıkış yapan ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 112 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızın gecelik ortalama harcaması ise 83 dolar olarak gerçekleşmiş. Arap turistlerin gecelik ortalama harcamaları daha da yüksek durumda…
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "2023 turizm hedeflerimizi 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir olarak ilan ettik. 2028'te ise hedefimiz çok daha büyük; 90 milyon turist ve 100 milyar dolar gelir." dedi ve ortaya büyük bir iddia koydu…
Son olarak şu veriyi paylaşmak istiyorum.
2023 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’ye gelen toplam ziyaretçi sayısı 13 milyon 633 bin 877, Arap ülkelerinden gelen turist sayısı ise 1 milyon 350 bin 164. Buna göre Arap ülkelerinin turizm pastamızdaki payı yüzde 10...
Şimdi bu veriler ışığında baktığımızda; ırkçılığı körükleyerek asgari olarak ülkemizi yılda 5-6 milyar dolardan etmek, turizm sektöründen evine ekmek götüren onbinlerce insanımızın işsiz kalmasına vesile olmak gibi sonuçlar kimin işine yarar?
Türkiye’nin gelişmesini istemeyenlerin, Türkiye’nin turizm pastasından pay almak isteyenlerin ve ülkemize ekonomik olarak diz çöktürmek isteyenlerin işine yarar…
Yani ülkeye beş kuruş hayrı olmayanların yaptığı ırkçı açıklamaların ülkeye faturası çok yüksek olabilir.
Türkiye’ye ekonomik olarak diz çöktürmek isteyenlere hizmet eden bir tutum da milliyetçilikle ne denli bağdaştırılabilir?
İyi okumak lazım…
Dün haber7.com’da okuduğum bir haber, Ümit Özdağ ve türevlerinin iyi niyetli olmadıklarını daha da net hissettirdi bana…
Neymiş?
Dindar insanların mühendis olmasından rahatsızmış beyefendi….
Savunma sanayiindeki mühendisler de vasat altıymış…
Özdağ’ın skandal ifadeleri aynen şöyle:
“Türkiye’de yapılan ne? Türkiye'de yapılan şu anda 20 seneden beri var olan iyilerin kalitesinin düşürülmesi. Türkiye yıllar içerisinde savunma sanayiinde çok zor ama çok iyi şirketler üretti. Şimdi buradaki yetişmiş insan gücümüz Türkiye dışına gidiyor. Ve onların yerine, ya açık söyleyeyim, mühendislik bilgisi vasatın altında, ama tırnak içinde “dini bütün” insanlar alınıyor. Ben bunların dininin bütün olduğunu da düşünmüyorum ayrıca. Çünkü bir insan neyi yapıp neyi yapamayacağını bilmeli. Eğer senden roket sistemleri yapman isteniyorsa senin çok iyi bir mühendis olman lazım. İnancın senin Allah ile aranda olan şey. ‘Ben çok iyi bir Müslümanım, onun için roket yapmalıyım.’ İyi bir mühendissen roket yaparsın, iyi bir Müslümansan yapamazsın. Zihniyet böyle olduğu için…”
Savunma sanayiindeki son yirmi yıldaki gelişim ortada…
Nereden nereye gelinmiş…
Bunu başaranların en başında kararlı siyasi irade ile beraber Türk mühendisleri yer alıyor…
Tayfun’u, Bora’yı, Gökdemir’i, TRG 230’u, Siper’i ve daha nicelerini kim üretti?
Kimin zihniyetinin bozuk olduğu gün gibi ortada…
Türkiye’nin son 21 yılda önemli atılımlar gösterdiği savunma sanayii ve turizm alanındaki başarılara ket vurmayı amaçlamak asla millî bir tutum, milliyetçi bir düşünce olamaz…
Bunu kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan, hisseden kimse yapmaz…
Bunu yapsa yapsa ‘başkasının milliyetçisi’ yapar…
Yorumlar33