Çay koy keçeli
- GİRİŞ09.04.2024 08:50
- GÜNCELLEME11.04.2024 09:37
2024 Yerel Seçimleri’nin, sonuçları itibariyle detaylı analiz edilmesinin hatta sandıkların tek tek incelenmesinin gerekliliği net bir biçimde ortada duruyor…
Sandıkta alınması gereken pek çok mesaj vardı…
Hayat pahalılığı…
Emekliler…
Sosyal dengeleme ihtiyacı…
Bazı şehirlerde ayrı aday çıkarma stratejisinin yanlışlığı…
Aday belirlemedeki bazı hatalı tercihler…
Sokak köpekleri sorunu…
Seçim öncesinde kaldırılacağı söylenen kamuda işe alımlarda mülakat uygulamasının devam etmesi…
Bunları daha fazla detaylandırıp sıralayabiliriz…
Bu nedenlerin hepsine katılırım…
Bu ve başkaca diğer nedenlerden dolayı seçmen yönetmesini istediği hükümete ve partiye ‘sarı kart’ gösterdi…
Bu mesajın alındığı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Mart gecesi yaptığı ve MYK toplantısının basınla paylaşıldığı konuşmalarının içerisinde açık, net ve ayrıntılı bir biçimde anlaşıldığı aşikardı…
Peki bundan sonra ne olacak?
Soruların başında bu geliyor…
Kişilerin değişmesi bunu sağlar mı?
Sağlayabilir de, sağlamayabilir de…
Ancak bence asıl ihtiyaç; ‘hala umudum sende’ diyen seçmene uyarı yaptığı hususlarda zihniyet değişimini gösterebilmek…
AK Parti’de siyaset üretme konusundaki eksiklikler olduğu ve bu konuda belkide tüm yükü sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çektiğini ifade edebiliriz.
Siyaseti anlatma konusunda da etrafı çok kalabalık olmadı…
AK Parti’de siyaset yapanlara bu belkide çok daha konforlu geldi…
Ve tabi bürokrasi de (bir kısmını tenzih ediyorum) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında elif gibi durmadı…
Şimdi ne yapmalı?
“Çay koy Keçeli, yeniden başlıyoruz” deme zamanı…
Burada kastım, kişileri değiştirmek değil…
Zihniyeti değiştirmek!
Erdoğan’a daha fazla güç vermek…
Erdoğan’ın yükünü almak…
Yük olmamak…
Bu da; ülkede olan bitene karşı daha aktif ve üretken olunarak gerçekleşebilir…
Türkiye’nin dış politikadaki üretkenliğini, iç politikaya da taşınmasıyla mümkün olabilir…
Düne göre bugün daha zor bir dönemdeyiz…
Zaten fazla olan dezenformasyonların sayısı daha fazla artacak…
2019’a göre daha fazla belediyeye sahip olan ve bu sayede kamu kaynakları artan muhalefet, Türkiye’yi kısır bir iç çekişme siyasetine sürüklemeye çalışabilir…
Bu nedenle üretkenlik, özeleştiri ve gündemi belirleme noktasında daha verimli bir döneme girilmesi elzem gibi gözüküyor…
AK Parti bunu geçmişte defalarca yaptı…
Erdoğan gibi bir lider; İsmet Özel’in o veciz sözünde söylediği gibi, “Toparlanın gitmiyoruz” diyecektir…
AYRIŞTIRMA/AYRIŞTIRMAMA
Türkiye’de son dönemde vatandaşları her konuda ayrıştırmaya yönelik ciddi bir çalışma var…
Türkiye’yi ayrıştırmadan güçsüz hale getiremeyeceklerini çok iyi bildiklerinden bu stratejiyi sürekli olarak diri tutmaya çalışan bir akıl olduğu aşikar…
Kimi zaman inanç, kimi zaman dünya görüşü, kimi zaman siyaset, kimi zaman ırk milliyetçiliği…
Son dönemde de özellikle futbol üzerinden bir oyun sahnelenmeye çalışılıyor…
Burada herkesin konuyu çok dikkatli bir şekilde okuması gerektiğini düşünüyorum.
Ayrışırsak, kavga edersek, birbirimizi herhangi bir şey üzerinden yersek bize düşman olanlardan başka kimse bu durumdan mutlu olmaz.
Bunu asla unutmayalım…
Biz bir olursak; 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi, Türkiye’ye kimse diz çöktüremez…
Yarın bayram…
Mübarek Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyor, güzel bir bayram geçirmenizi diliyorum…
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar39