Ucu Özel’e Dokunuca
- GİRİŞ25.06.2024 08:26
- GÜNCELLEME27.06.2024 11:05
Gazeteci Yılmaz Özdil ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında yaşanan polemik son günlerde ciddi gündem oluşturmuş durumda…
Senelerce Atatürk kitabı satarak özellikle CHP seçmeninin sırtından ciddi paralar kazanan Yılmaz Özdil’in üslubunun “ne kadar çirkin” olduğu, CHP yönetimi tarafından tabiri caizse Özgür Özel’e çakınca anlaşılmış…
Aynı çirkin üslubu bu milletin oylarıyla defalarca seçilmeyi başaran ülkenin cumhurbaşkanına, bakanlarına veya sırf Cumhur İttifakı’nı destekleyen gazetecilere yönelik kullandığında alkış tutanlar, iğne kendilerine batınca on yıllar sonra anlamış Özdil’in üslubunu…
Keşke Özgür Özel, Özdil’in o yakışıksız üslubunu köşesinden ve ekranlardan ülkenin değerlerine karşı kullandığında itiraz etseydi…
“Kaan, bu bir savaş uçağı değil AKP propaganda aracı" dediğinde tepkisini koysaydı…
Özdil ölçüyü kaçırıp, "Rumlar öyle meze yapar ki kardeşim, helali hoş olsun, Kıbrıs'ı veresin gelir" gibi cümleler kurduğunda “hop kardeşim” diyebilseydi…
31 Mart 2024 yerel seçimlerde ne kadar stratejik oy verdiği çok net belli olan AK Parti seçmenine yönelik Özdil’in hakaretamiz yazılar yazdığı 2007 yılında olmasa bile, CHP’ye katıldığı 2009 yılında eleştirilerini dile getirebilseydi…
Yılmaz Özdil’in Star Gazetesi’ni yönettiği dönemde 28 Şubat mağdurlarından, suçsuz yere yıllarca hapis yatan kamuoyunda Salih Mirzabeyoğlu olarak bilinen Salih İzzet Erdiş’e cezaevinde yapılan işkencenin fotoğrafını; “Traş olurken yüzünü kesmiş” manşetiyle sunulduğunda tepki verebilmiş olsaydı..
Ancak Özgür Özel, CHP’ye katıldıktan sonra Özdil’in yazılarını, düşünceleri sosyal medya hesabında paylaşmayı tercih etti.
Yılmaz Özdil, dün yayınlanan yayınında Özgür Özel’in kendisiyle görüşebilmek için ortak tanıdıklarını devreye soktuğunu, kendisine ‘abi’ diye hitap ettiğini söyledi.
Yani; Özgür Özel, Yılmaz Özdil’in dilinin ucu kendisine batınca tepki verdi…
Yılmaz Özdil, dünkü yayınında kendisini savunmak için Hürriyet Gazetesi’nde 13 Ağustos 2007’de AK Parti seçimi kazandıktan sonra kaleme aldığı “Bidon Kafa” isimli yazısında seçmene hakaret etmediğini söylemiş.
Bakın bu satırlarda seçmene hakaret yokmuş!
Yazının son bölümünü paylaşıyorum:
“Şimdi iyi dinle...
Yap elini yumruk.
Şeytan kulağına kurşun der gibi vur bakayım kafana iki defa...
Ne duydun?
"Donk donk" di mi?
*
Sen önce onu doldur.
Su kolay.”
Özdil, seçmene açıkça ‘kafan boş’ diyor…
Bence bu açıklamayı samimi bulanın kendisini yoklaması gerekir.
Özdil, kendi gazeteciliğinin temel yaklaşımı olarak ‘halkın bekçi köpeği’ gibi konumlandırdığı için ‘Bidon Kafa’ yazısını yazdığını iddia ediyor.
Bu yaklaşımından hareketle; yerel seçimler sonrasında sorunları hâlâ çözemeyen belediye başkanlarının tekrar seçilmesine yönelik benzer yazıları yazabilirse belki samimiyetine ikna olma ihtimalimiz ortaya çıkabilir…
Ama yazabilir mi…
Yazamaz…
Özellikle İstanbul için yazamaz.
Ancak Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu arasındaki cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışı sertleştiğinde, Ankara için bekçi ‘köpekliği’ aklına gelebilir…
ÖZEL’İN AYARLARINI BOZDULAR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ayarlarıyla fena halde oynamaya başladılar.
Yılmaz Özdil sadece başlangıç.
Yeni oyuncuları yakında görürüz…
Ayarlarıyla oynatanlar ise apaçık ortada…
‘Hançerleme’ genellikle tek seferlik yapılmaz.
31 Mart-13 Haziran arasında Özel, aklı başında, makul ve ülkenin beklentilerine uygun bir profil sergileyeceğinin izlenimini verdi.
Özgür Özel’in ayarlarını bozdular dememdeki neden; “31 Mart sonrası” taç giyen baş akıllanır misali söylemlerini değiştirmesiyle (henüz eylemsel olarak göremesek de) Özgür Özel’in kendi partisinin tabanında, muhalefet kamuoyu başta olmak üzere kamuoyunda olumlu bir intibaya sahip olması cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki adaylardan biri haline dönüşmesi diğer isteklilerin hoşuna gitmedi.
Saraçhane tarafından finanse edilen medyaların mensupları saldırıya geçti.
Devamı da gelecektir.
Ama Özel’in ayarları bozulduktan sonra ilginç açıklamalar da beraberinde geldi.
Özgür Özel, Kurban Bayramı’nın ilk günü memleketinde bir vatandaşla Gazze konusunda tartışma yaşayınca; “Benim yazdığım mektup nedeniyle İspanya Filistin’i tanıdı” dedi.
Duyduğumda şaka sandım.
Birkaç kez daha dinleyince Özel’in bunu ciddi ciddi söylediğine kanaat getirdim.
Madem, Özel’in mektupları bu kadar işe yarıyor.
Bir tane Katil Netanyahu’ya…
Bir tane destekçisi Biden’a…
Bir tane kendisine teslim edilmek üzere CHP Genel Merkezi’ne…
Çünkü Hamas için “terör örgütü” ifadesini kullanmıştı.
Bir tane; yine Hamas ile ilgili terör örgütü ifadesinin kullanılması nedeniyle İBB başkanına teslim edilmek üzere Saraçhane’ye…
Bir tane de İzmir ile Tel Aviv arasındaki kardeş şehir bağını koparması İçin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a mektup göndermesini öneriyorum.
Mektup diplomasisinin başka olumlu sonuçları da olsun öyle değil mi?
YEREL SEÇİM- GENEL SEÇİM AYRIMINI UNUTMAMAK GEREK
Yılmaz Özdil’in Özgür Özel’e yönelik sert ifadeleri sonrası CHP üst yönetiminden aynı kalem tarafından yazılmış gibi gözüken sosyal medya paylaşımları dikkatimi çekti.
En fazla öne çıkarılan konu; “47 yıl aradan sonra birinci parti olan CHP” ifadesiydi.
Küçük bir nüans belki ama “genel seçim ile yerel seçim farkı”nı belirtmem gerek.
Bülent Ecevit’in sağladığı başarının genel seçim (1977 Genel Seçimleri) olduğunu unutmamak lazım.
Özgür Özel’in elde ettiği başarı ise yerel seçimlerde…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu 2019 yerel seçimlerinde CHP’nin oy oranı yüzde 32,05 idi…
Genel seçimlerde bu oran aşağı indi…
Yine öyle olacak demiyorum.
Ancak altını çiziyorum.
Cumhur İttifakı, seçmenin 2024 seçimlerinde verdiği mesajı doğru analiz eder, gerekli hamleleri yaparsa 2019-2023 durumunu yeniden görürüz.
Yapamazsa başka bir senaryo karşımıza çıkabilir.
Ama bugünden en az 2 yıl sonra yapılacak seçimler ile ilgili öngörüde bulunmak için çok ama çok erken…
Yorumlar23