Atatürk’ü rahat bırakın
- GİRİŞ10.09.2024 09:21
- GÜNCELLEME13.09.2024 10:36
Bu ülkede birileri kendi pisliklerini saklamak için hep Atatürk’ün arkasına saklandı.
Atatürk’ü kendisine kalkan yaptı…
1960’taki ülkenin seçilmiş başbakanının asılmasına neden olan darbenin bildirisinde; “Büyük Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' prensibi bayrağımızdır” yer alıyordu.
1971 muhtırası, 1980 darbesi, 28 Şubat zulmünün başladığı 1997’deki postmodern darbe hep Atatürk denilerek yapıldı.
15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, ülkeyi ‘Yurtta Sulh Konseyi’ yönetecekti.
Atatürk diyerek bu ülkenin başörtülü evlatlarını üniversitelere ve devlet memuriyetine layık görmediler…
Atatürk diyerek imam hatip okullarına katsayı engeli getirdiler…
Cumhuriyet mitinglerinde de “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek ülkede iç çatışma çıkarmak arzusunu taşıdılar.
Gezi olaylarında da yine en fazla vurgu yapılan husus Mustafa Kemal Atatürk idi…
Damarlarında Atatürk hassasiyetini sözüm ona dibine kadar hissedenler, Atatürk’ün bugün yaşasa en yürekten arzu edeceği millî savunma, millî enerji gibi birçok politikayı hayata geçirenleri iktidardan edebilmek için “Mustafa Kemal’in askeri olsanız ne yazar. İt sürüleri” diyenlerle beraber kol kola girdiler…
Atatürk’ü artık rahat bırakın kardeşim…
Atatürk’ün arkasına saklanmayı bırakın…
Teğmenler olayında ilk günden beri söylediğim bir şey var…
En basitinden net bir ‘disiplinsizlik’…
Yazımda da hatırlattığım darbelere yönelik bu hafıza mevcutken; paralel yemin videolarının sosyal medyada izinsiz biçimde yayınlanması disiplinsizliğin yanı sıra askeri kurmay zekadan uzak bir tutum olarak karşımıza çıkıyor.
Bu konuda soruşturma ve varsa kötü niyetlilerin tespit edilmesinden de doğal bir şey olamaz…
Aksi halde ‘Atatürk’ü öne koyan herkes askeriyede ‘disiplinsizlik’ yapabilir.
Kimse de bir şey diyemez…
Atatürk filmini yayınlamayan Disney Plus’a tamamen duygusal sebeplerden dolayı ses çıkaramayan ama tatlı su Atatürkçülüğünü de elden bırakmayan, sözde çevreci Şahan Gökbakar’ın ‘özel mülk’ tabelası astığı villasının sit alanına inşa edilmiş kaçak bir yapı olduğu ve yıkım kararı çıktığı açıklandı.
Geçtiğimiz yıl orman yangınları esnasında Türkiye’deki yangın söndürme faaliyetlerini itibarsızlaştırmak ve ülkemizi aciz göstermek için sosyal medya hesabından ‘help Turkey’ paylaşımları yapan Gökbakar, sessizliğini koruyor.
Yarın bir gün “Atatürkçü olduğum için başıma bunlar geldi” derse şaşırır mıyız?
Sanmıyorum…
Son olarak CHP belediyelerinin açılışını yaptığı heykellerin altında yatan gerçek; Atatürk sevgisinden öte, banknotların üzerindeki Atatürk’ün sevgisi…
Sanat eseri olarak nitelendirildiği için fiyatına istedikleri rakamları yazabilmeleri mümkün olan Atatürk heykellerini hayata geçirme konusunda da bu nedenle aşırı derecede istekliler…
“Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesinlikle altını kirletmiştir” diye bir Hint atasözü var…
Bizim ülkemizde de birileri Atatürk diye bağırıyorsa; dikkatle bakıldığında muhtemelen altına pislemiştir.
Üzerini de Atatürk ile örtmeye çalışıyordur.
YUSUF TEKİN’E BRAVO
2024-2025 eğitim öğretim yılı dün başladı…
Yeni eğitim öğretim yılının "Çanakkale'den Gazze'ye bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisi" teması ile işlenmesi çok yerinde bir karar olmuş.
İnsan olarak Gazze konusuna zaten bir bakışımız, bir duruşumuz olmalı…
Ancak Gazze meselesinin sadece Gazze ya da Filistin için değil, ülkemiz adına da bir tehdit olduğu bilincinin ilköğretim çağındaki yavrularımıza aktarılmasını destekliyorum.
Gazze’ye en yakın sınırımızın sadece 500 kilometre olduğu, İsrail füzelerinin vurduğu Beyrut ile Hatay’a bağlı Yayladağı ilçesinin arasındaki karayolunun 288 kilometre olduğunu aklımızın kenarında tutarsak; Gazze düşerse, Beyrut düşerse Türkiye’nin de tehdit altında olacağını daha iyi anlayabiliriz…
Son yılların en başarılı Millî Eğitim Bakanı olarak gördüğüm Yusuf Tekin’i kutluyorum.
Bravo Yusuf Tekin’e…
Yorumlar93