Cambaza ‘bak’
- GİRİŞ18.10.2024 09:07
- GÜNCELLEME19.10.2024 11:36
Muhalefet kesimi senelerce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın YÖK tarafından defalarca net bir biçimde tescil edilen ‘lisans’ diplomasını tartışıp durdu.
Mevzunun ne olduğunu çok ama çok iyi bildikleri halde maksat ‘itibarsızlaştırmak’ idi…
Meşru cumhurbaşkanını nasıl gayrimeşru hale getirmenin hesabından başka bir şey değildi yaptıkları…
Çok değil, kısa süre önce Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının Türkiye’de geçerli olup olmadığı muhalefete müzahir yayın organlarında tartışmaya açıldı.
Lakin bu tartışma, somut ve maddi gerçekleri işaret ediyordu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1990 yılında Türkiye’de denkliği olmayan Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İngilizce Bölümü’ne yatay geçiş yapıyor.
Bu gerçek hem belgeler hem de Ekrem İmamoğlu’nun ifadeleriyle sabit…
Şimdi soru şu; Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için can atan Ekrem İmamoğlu’nun diploması geçerli mi, geçerli değil mi?
1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nin Türkiye’de denkliği yok.
Bunu üniversitenin resmî sitesine girdiğinizde rahatlıkla görebiliyorsunuz…
Girne Amerikan Üniversitesi Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar’ın Kuzey Kıbrıs’ın devlet haber ajansı TAK’a yaptığı açıklama üniversitenin resmî sitesinde yer alıyor.
Oradan aynen aktarıyorum…
Akpınar; üniversitenin Washington D.C’nin bir ‘charter’ üniversitesi ve Washington kongresi tarafından yönetilir olmasının verdiği imkanla bu birlikteliğin 1998 yılına dek sürdüğünü, Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) 1993 yılında adadaki üniversitelerin denklik ve muadiliyetini kabul etmesiyle ülkedeki diğer üniversitelerle birlikte bu tarihten itibaren öğretilerini ÖSYM kanalıyla öğrenci yerleştirme kanalından almaya başladıklarını belirtiyor.
Yani 1990’da üniversitenin YÖK tarafından denkliğinin olmadığını tescilliyor.
İkinci somut gerçeklik de 1990’da vakıf üniversitelerinden devlet üniversitelerine yatay geçişlere YÖK tarafından izin verilmiyor olması…
Normal şartlarda bu somut gerçekliklere bakıldığında diplomanın iptal edilmesi gerekir mi?
Kesinlikle gerekir…
Ya da şöyle soralım…
Herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 1990 yılında Türkiye’de denkliği olmayan bir üniversiteden, vakıf üniversitelerinden devlet üniversitelerine yatay geçişin yasak olduğu bir zaman diliminde ‘bir şekilde yatay geçiş’ yapmış olsa, bu gerçek de ortaya çıksa, diploması iptal edilir mi?
Edilmez mi?
Bence edilir…
Hatta sahtecilikten dolayı işin içerisinde olanlarla ilgili işlem yapılır.
Haber merkezîmizdeki arkadaşlarım o dönem İstanbul Üniversitesi’ne girmek için Türkiye’de ilk 1000’e girmek gerektiğini ortaya çıkarmıştı.
İmamoğlu’nun geçiş yaptığı bölümün Türkiye'deki işletme bölümleri sıralamasında 5. sırada yer alıyordu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1990’da üniversite sınavını kazanamayıp, sınavsız bir biçimde Kıbrıs’ta kaydolduğu paralı bir yüksekokuldan İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapabilmeyi ‘başarabilmesi’ gerçekten netleştirilmesi gereken bir durum.
YÖK ve İstanbul Üniversitesi’ne bu konuyu netleştirmek düşer…
Kesinlikle açıklanması gereken karanlık noktalar var…
Açıklama yapmayan şaibeye ortak olur.
Şimdi bu diploma konusu neden önemli?
Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin, seçilme yeterliliği, aday gösterilme, adayların görevden ayrılmaları ile seçim sistemi ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yer aldığı Yüksek Seçim Kurulu kararına göre; “40 yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış TBMM üyeleri ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları” cumhurbaşkanı adayı gösterilebiliyor.
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal olması durumunda ise; cumhurbaşkanı adayı olması için YÖK tarafından belirlenen ve Türkiye’de denkliği olan bir fakülteden mezun olması beklenecek.
‘Yapılacak ilk seçimlere kadar fakülteyi bitirme becerisini ‘bir şekilde’ gösterebilir mi?’ bilemiyorum…
Bu durumun ortaya çıkması Ekrem İmamoğlu’nu telaşlandırmış olacak ki soluğu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde aldı.
Bu telaş durumu, ‘cambaza bak’ oyununu sahneye koydurdu…
“Ekrem İmamoğlu’nun ‘ahmak’ davası ile ilgili istinafta ceza alacağı kesinleşti” haberleri gündeme sokuldu.
“Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak geliyor” diyerek ilgiyi bu noktaya çekip, olası diploma skandalını hem örtmek hem de bir taraftan mağduriyet gibi göstermeye çalışmak ve YÖK ile İstanbul Üniversitesi’ni baskı altına alarak bu ‘sahteciliğin’ ortaya çıkmasını engellemek.
Vay be ‘cambaza bak’…
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar65