Başlığı atarken hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine geçeceğine dair tahminimi kastetmiyorum.

Son haftalarda son derece sıcak ve ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Havalar soğudu lakin gündemin sıcaklığı terör örgütü ile iş birliği yapanları şimdiden terletmeye başladı bile…

Geçtiğimiz hafta Esenyurt’ta belediye başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ile birlikte geçici olarak görevden alınmasının ardından dün de Mardin Büyükşehir, Batman ve Halfeti belediye başkanlıklarına kayyum görevlendirmesi yapıldı.

Kayyum uygulaması demokratik ülkelerde eleştirilen uygulamalardır.

Ama demokratik unsurlar yerine terörün demokrasiye antidemokratik bir biçimde yön vermeye çalışıldığı durumların olmadığı yerlerde eleştirilir.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘barış güvercini’ ve ‘bilge kişi’ dediği Ahmet Türk; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl hapis cezası alması, terör örgütü propagandası yapmak suçundan devam eden davası ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yürütülen soruşturması nedeniyle geçici olarak görevinden alındı.

Batman Belediye Başkanlığı görevinden geçici olarak alınan Gülistan Sönük de silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alması, silahlı terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olma suçundan süren soruşturmasının bulunması gerekçeleriyle görevinden alındı.

PKK’nın sözde elebaşlarından Murat Karayılan’ın yeğeni Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ın ise aynı şekilde; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası alması, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan devam eden soruşturmasının bulunması nedeniyle geçici olarak görevinden alındığı gibi aynı zamanda gözaltına da alındı.

Üç ismin de ortak özelliği silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası almış olmaları ve silahlı terör örgütüne üye olmaktan devam eden soruşturmalarının bulunmaları…

Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 yılında yaklaşık 7 milyar 500 milyon liralık bir bütçesi var.

Belediyeye bağlı su ve kanalizasyon idaresinin bütçesini ve iştirak şirketlerin bütçesini de ilave ettiğinizde 10 milyar liranın üzerine çıkıyor.

Batman Belediyesi’nin ise 2024 yılındaki gelirleri 5 milyar lirayı aşıyor.

Halfeti Belediyesi’nin de 2024 yılı için 410 milyon civarında bütçesi bulunuyor.

Dün görevden alınan isimlerin görevden alınma gerekçesine baktığımızda böyle isimlerin görevde tutulmasını savunmak mantıklı olabilir mi?

Bu kadar büyük bütçeleri, kamu kaynağını terörle kuvvetli iltisak şüphesi bulunan kişilere teslim edilebilir mi?

Tüm bunlara göz yumulduğunda vicdanlar rahat eder mi?

Bence etmez.

Dem Parti’nin ve Dem kontenjanından başka partilerin açıkladığı adayların nerede belirlendiği malum…

Bunu Demli belediye başkanlarına ve CHP’nin Esenyurt adayına bakarak rahatlıkla görebilirsiniz.

Göremeyenlerin olma ihtimaline karşın yazalım; adaylar Kandil’de belirleniyor…

Bir de şöyle bir soru soralım; “Dem Parti’nin adı terör örgütü ile anılmamış, geriye dönük soruşturması bulunmayan herhangi bir ismi aday olarak belirlemesi seçimleri kazanması için yeterli olmaz mı idi?”

Evet, yeterli olurdu.

Çünkü Dem Parti seçmeni sandıkta adayın kim olduğuna bakmaz.

Dem Parti, özellikle seçildikten sonra ceza alma ihtimali yüksek, davaları devam eden isimleri aday göstererek aslında kayyumlara zemin hazırladı.

Peki bunu neden yaptı?

Birincisi; Kandil’in Dem Parti’nin iradesine hükmederek kendi istediği isimleri oraya ataması, belediyelerin finans ve insan kaynağı gücünü uzaktan kumanda ile istediği gibi yönetme arzusundan kaynaklanıyor.

İkincisi; ‘belediye başkanlarımıza darbe’ diyerek kendi kitlelerini sokaklara davet ederek iç kamuoyunu karıştırmak ve kendi kitlelerini konsolide etmek istiyorlar.

Üçüncüsü ise; “Türkiye’de demokrasiye müdahale ediliyor” algısını oluşturmak ve Türkiye’nin bu yöndeki imajını uluslararası arenada sarsmak adına bu stratejiyi hayata geçiriyorlar.

Yani tasmasını tutan Türkiye düşmanlarına sinyal çakarak onlara malzeme üretmek istiyorlar.

Amerika ve Avrupa’da böyle somut suç unsuru bulunan belediye başkanı ya da yöneticiler koltuklarında bir dakika dahi oturamazlar ayrı mesele…

Gelelim havaların ısınması meselesine…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta çarşamba günü AK Parti Grup Toplantısı’ndaki açıklamaları ‘tarihi’ nitelikte idi…

Erdoğan özetle; “Terörle mücadeleye ve kardeşliği güçlendirmeye kararlılıkla devam” mesajını verdi…

Bence terörle mücadele bundan sonra sadece Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatı’nın konvansiyonel yöntemleri ile devam etmeyecek…

Aynı zamanda Türk siyasetinden de terör tamamen arındırılacak.

Terörün siyasete yön verilmesinin önüne geçilecek.

Görevinden alınan Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanlarının ve onları belirleyenlerin bugün yanında saf tutanlar yarın bu tutumlarının altında kalacak.

İlişki ağı ortaya çıkacak.

İlişki ağı içinde olanlar, terör suçlamasıyla görevden alınan belediye başkanlarını canhıraş ve aynı zamanda telaşla savunanlar mendillerini hazırlasın…

Çünkü bence epey bir terleyecekler…

Bir örnek vermek gerekirse;

Pazar akşamı Ahmet Özer dosyasında ulaştığım çok önemli bir bilgiyi TRT Haber ekranlarında paylaştım.

Dün de Haber 7’de manşetteydi…

Yapılan araştırmalarda Esenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer’in Remzi Kartal’dan sonra PKK KCK yöneticisi olacağı tespit edildi.

Bunun gibi farklı birçok tespit mevcut.

Bekleyip görelim…

Terörle mücadeleye ve kardeşliği güçlendirmeye ‘kararlılıkla’ devam…

Ferhat Murat / Haber7