Büyük Selçuklu’nun Anadolu’ya girmesinde Sultan Alparslan kadar, Çağrı Bey ve Tuğrul Bey’in de büyük bir katkısı vardır. 

Dünya tarihinin büyük devlet adamlarından Selçuk Bey’in iki torunu olan bu kahramanların tam isimleri Davut Çağrı ve Mehmet Tuğrul idi…

Selçuklular, 1040 Dandanakan Zaferi’ni kazandıktan sonra başkent seçtikleri Nişapur’da bir kurultay topladılar. 

Kurultayda Tuğrul Bey “sultan” seçildi.  

Selçuklu ailesinden amca Musa Yabgu, Aslan Yabgu’nun oğulları ve diğer Selçuklu şehzadeleri vardı ve bunların hepsi hükümdar adayıydı. 

Ancak hiç kimse buna itiraz etmedi ve Tuğrul Bey’in sultanlığı ittifakla kabul edilmişti.

Tuğrul Bey’in hükümdarlık seçiminde son derece ahenkli, kavgasız ve gürültüsüz olarak tahta çıkması olağanüstü bir gelişme olarak tarihte yerini almıştı. 

Bu gelişmelerin arka planındaki isim ise Çağrı Bey idi…

Çünkü Çağrı Bey, kardeşi Tuğrul Bey’i hükümdarlığa teklif etmiş ve sultanlık tahtına kardeşini bir nevi kendi elleriyle oturtmuştu…

Aslına bakıldığında Çağrı Bey de tıpkı Tuğrul Bey gibi yiğitliği ve kahramanlığı ile savaş meydanlarında kendisini ispatlamış bir isimdi…

Selçukluların zaferlerinde ve yükselişinde Tuğrul Bey kadar katkısı olan bir isimdi…

Bu davranışının arkasında yatan gerçek de Tuğrul Bey’in devleti yönetme liyakati ile alakalıydı.

Tarihe baktığımızda taht kavgaları çok sık karşımıza çıkan bir gerçek olsa da Tuğrul ve Çağrı beyler birbirine destek olan hatta çoğu zaman birbirini tamamlayan, birlikte strateji geliştiren ve geliştirilen stratejide üzerlerine düşen vazifeyi de istisnasız uygulayan eşsiz bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. 

Çağrı ve Tuğrul Beylerin başarılarındaki öne çıkan noktalar ise liderlik, bilgi, sezgi ve tedbirdi…

Ancak bunlardan daha fazla öne çıkan gerçek de ‘kardeşlik dayanışması’ idi…

Ve bu kardeşlik dayanışmasının sonucunda Anadolu toprakları 1000 yıldır Türk yurdudur…

Ve kıyamete kadar da böyle kalacaktır inşallah…

Şimdi bunu neden yazdın diyenler olabilir…

Aslında benzer bir kardeşliğe şahitlik ettiğimizin farkında olmayabiliriz…

15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin sonrasında organik bir biçimde ortaya çıkan Cumhur İttifakı, Tuğrul ve Çağrı Beylerin kardeşliğini tam 8 yıldır bize gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ilişkisindeki samimiyet, Türkiye’nin bekasına yönelik bakışları bizi tıpkı bin yıl önce sırt sırta veren iki yiğit beyi hatırlatıyor. 

Kardeşlik, serden geçme, samimiyet ve vatan sevgisinin ön plana çıktığı bu ilişkinin de en büyük yardımcısı ‘Yaradan’ oluyor. 

Bin yıl önceki kardeşlik, bize Anadolu’yu yurt etti…

Bin yıl sonraki kardeşlik de son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlık mücadelesinde önemli mesafeler kat etmemize sebebiyet veriyor.

Tam bağımsız Türkiye’nin doğum sancıları bittikten sonra daha da güzel günleri göreceğiz inşallah. 

Son günlerdeki yaşananları bu çerçeveden okumanızda fayda var… 

Son söz: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin bu kardeşliğini göremeyenler hemen her gün ‘çatlak var’ diye haber yapıyor. 

Bu açıkça beyhude bir ümitten başka bir şey olamaz…

Allah her iki lidere de sağlıklı bir ömür versin…

Türkiye Yüzyılı’na aynı zamanda boşuna ‘kardeşliğin yüzyılı’ da denilmedi…

Ferhat Murat / Haber7