Türkiye’de artık ‘ilginç’ kavramı anlamını yitirmiş durumda…

Başkasına ilginç hatta kabul edilemez denilebilecek gelişmeler bizde o kadar olağanlaştı ve sıradanlaştı ki…

Bu sıradanlaşma ve olağanlaşmaya; ne yazık ki belediyelerinde usulsüzlük, yolsuzluk ve rüşvet konuları ile ilgili soruşturma açıldıktan sonra konunun ne olduğuna bakmadan ‘balıklama’ dalan CHP neden oluyor…

“Bize yönelik suçlamalar bunlar, buyrun belgelerini şeffaf biçimde inceleyelim” demek yerine “bunlar siyasi operasyonlardır, haydi sokağa” yaklaşımını ortaya koyarak devlet aygıtlarının doğru biçimde çalışması engellenmek isteniyor. 

“İmamoğlu’nu en acilinden Cumhurbaşkanı adayı ilan edelim” denilerek de aslında ağızlardaki bakla her gelişmede çıkmak için fırsat kolluyor. 

Ekrem İmamoğlu, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ilan edilirse, yönettiği belediyede de alenen bir yolsuzluk tespit edilirse hukukun gereğini yapmaması mı bekleniyor?

Cumhuriyet savcılarının "İBB’de çok ciddi yolsuzluk tespit ettik. Lakin CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu bunu siyaseten kullanır diyerek, 'Beni engellemek istiyorlar' şeklinde malzeme yapar." filan demesi mi bekleniyor?

Yapılan ciddi yolsuzluk ve usulsüzlüklerden endişe edildiği için panikle bu yolla kendisine bir koruma kalkanı oluşturmak mı amaçlanıyor? 

Bana kalırsa bu soruların cevaplarının hemen hemen hepsi amaçlanıyor olabilir…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarına baktığımızda bunları rahatlıkla okumak mümkün…

Ayrıca ilave olarak ‘sözde yeni mağduriyetler’ arayışına da girilmiş…

Anlaşılan ortaya çıkmasından korkulan ‘turplar’ epey fazla… 

12 kişilik salata çıkarabilecek düzeyde…

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i aylardır ağızlarından düşürmüyorlar…
Bunların hepsi gelecekte olacaklarını tahmin ettikleri, yakalanmaktan korktukları gelişmelerin oluşturduğu bir psikolojinin sonuçlarıdır. 

Ne yapsın Akın Gürlek, yolsuzluklara göz mü yumsun?

Terörle iltisak ve terörün finansmanı konularında ‘aman sende’ mi desin? 

Hukuk devletinin gereklerini yerine getirmesin mi? 

Boş geçin bunları…

Akın Gürlek, işini yapan, cesur ve vatansever bir yargı mensubudur. 
Son olarak Ekrem İmamoğlu’nun, Akın Gürlek’e yönelik ifadeleri bir arayışta olduğunu ispatlıyor. 

İmamoğlu; “Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de. Biz var ya senin evlatlarını bile muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız” dedi.

Hele hele laflara bak…

Üslubun çirkinliğine bak…

Ben bütün bu gelişmelerin hepsini üst üste koyduğumda ortaya çıkmasından endişe duyulan; “yolsuzluklara, hırsızlıklara, usulsüzlüklere” örtü aranıyor. 

Bunların ortaya çıkmasını engellemek, çıksa da ‘siyasi operasyon’ diyerek itibarsızlaştırmak, kendisini mağdur göstermeye çalışarak ‘prim’ kasmak gibi amaçlarla bile isteye yapıldığını düşünüyorum. 

Ahmak davasında bir siyasi yasak gelse neredeyse sevinçten oynayacak…

Zaten diploması konusunda da ciddi stres altında olan Ekrem İmamoğlu, aradığı can suyunu adeta bulmuş olacak.

Umarım kendisine bu noktada siyasi bir yasak gelmez. 

O yanıp tutuştuğu adaylığını ilan eder ve boyunun ölçüsü ‘tam olarak neyse’ o kadarını alır.

Bugüne kadar da kurmayı başaramadıkları “abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun” cümlesini kurmadıklarının pişmanlıklarını yaşarlar…

Bu sayede hukuk CHP’nin lehine işleyince “yaşasın adalet”, aleyhte bir karar çıkınca “siyasi operasyon” bakış açısının değişmesine de belki bir yol açılır…

Ferhat Murat / Haber7