Asrın felaketinden asrın inşaası ve ihyasına
- GİRİŞ07.02.2025 09:23
- GÜNCELLEME07.02.2025 09:23
Bundan tam iki yıl önce Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler; Kahramanmaraş’la beraber Hatay, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep’in bazı ilçelerinde, etkilenen 11 ile göre çok daha ağır yaralar açtı.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.
Türkiye’deki nüfusun yüzde 16’sının direkt olarak etkilendiği, Türkiye’deki toplam çalışanların yüzde 13’ünün istihdam edildiği bir bölgede, gayrisafi millî hasılanın yüzde 10’una tekabül eden 104 milyar dolarlık yıkımın yaşandığı ve yaklaşık iki milyon beş yüz bin insanın şehirlerinden ayrılmak zorunda olduğu bir felaket yaşadık.
Asrın felaketi olarak adlandırılan depremlerin ardından, bölgenin yeniden inşası ve eski canlılığına kavuşması için geniş çaplı çalışmalar zaman kaybetmeden başlatıldı.
Yeniden yapılanma süreci; sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik dokuyu da kapsayan bir biçimde gerçekleştiriliyor.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un davetiyle inşası devam eden deprem konutlarını yerinde görmek ve bugüne kadar yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi almak için çarşamba günü Adıyaman’daydım.
Bugüne kadar 201 bin 580 ev ve iş yerinin sahiplerine teslim edildiğini öğrendik.
Teslim edilen inşaatların toplam inşaatlara oranı yüzde 45…
İnşaatına başlanmamış tek bir ev ve iş yeri de yok.
2025 yılı sonuna kadar hepsi sahiplerine teslim edilecek.
Söylemesi dile kolay ama yerinde çalışmaları yakından izlediğimizde akılların alabileceği bir çalışma değil bu yazdıklarım…
Deprem bölgesinde hayata geçirilen şantiye sayısı da çok fazla konuştuğumuz konular arasında yerini almadı.
Tam 3481 şantiyede 182 bin çalışan deprem konutlarını tamamlamak için ter döküyor…
Üst yapının yanı sıra toplam uzunluğu 11 bin kilometreyi aşan içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hattını yenileme çalışmaları devam ediyor.
Bu rakam Türkiye’nin toplam sınır ve kıyı uzunluğuna tekabül ediyor.
İlginç değil mi?
Dünyanın en büyük şantiyeleri deprem bölgesinde yer alıyor.
Dünyanın ilk sırasında Malatya’daki şantiye bulunurken ikinci sırada da Adıyaman’daki şantiye yer alıyor.
16 bin 400 konutun bulunduğu Adıyaman’daki şantiyeyi ziyaret ettik.
Müthiş bir çalışma ortaya konmuş.
Aynı zamanda uydu kentler oluşturmaya da gayret edilmiş.
Bölge milletvekilleriyle sohbetimizde ilginç bir şey duydum.
Yaklaşık 60 bin kişinin yaşayacağı Adıyaman İndere’deki konutlar için “su bile yok” yorumu yapılarak eleştiride bulunulmuş.
Konuyu sizin yorumunuza bırakıyorum.
Depremin hemen sonrasında gittiğim şehirlerden biriydi Adıyaman…
Bugünkü halini görmek beni çok mutlu etti.
İnsanüstü bir gayret ortaya konmuş ve konmaya da devam ediyor.
Emeği geçen bakanından inşaat ustasına herkesi kutlamak lazım.
Yapılan işler ile ilgili de eleştiri yapmadan önce gezip, görmek lazım…
DEPREMZEDELER 2 YIL ÖDEME YAPMAYACAK
Önemli konulardan biri de evlerini teslim alan vatandaşlarımızın ne kadar taksit ödeyeceği idi…
Vatandaşlar teslim aldıkları evleri için 2 yıl hiçbir ödeme yapmayacak.
2 yıl sonra da 18 yıla yayılan vadede sabit taksitlerle ‘faiz’ ödemeyecekler.
Ödeme zamanı geldiğinde de ortada faiz olmayacağı için devletin teşvikleri/indirimleri düşüldükten sonra cüzi bir taksitle rahatça ödeme yapabilecekler.
Devlet, hak sahiplerine yüzde 50 civarında bir indirim yapacak.
Bakan Kurum; Van, Elazığ, İzmir depremleri ve Giresun’daki sel felaketi sonrasında teslim edilen konutların hak sahiplerinin ödediği taksitler üzerinden örneklendirdi.
Van’daki ev sahipleri 345 TL, Elazığ’daki 1356 TL, Giresun’daki 1460 TL ve İzmir’deki 1620 TL ödüyor.
Makul bir rakam olacağı bu rakamlardan da anlaşılabiliyor.
Yazmadan edemeyeceğim birileri çıkıp “Kendi evlerine cüzi taksitle de olsa ödeme yapıyorlar. Bunu hizmet olarak anlatıyorsunuz” diyebilir.
Onlara cevaben; evin yıkılmadan önce depreme dayanıksız halindeki değeriyle bugünkü değeri arasında ödenenin ne kadar düşük kaldığının hesaplanması gerektiğini söylemek istiyorum.
Yani vatandaşın ciddi bir rantı söz konusu…
Bu diğer şehirlerdeki ‘yarısı bizden’ kampanyası için de geçerli olan bir durum…
Bunu hiçbir devlet yapmaz.
Amerika’daki Los Angeles yangınlarında dönemin başkanı Biden’ın ‘sigorta şirketlerine başarılar dilediğini’ unutmayalım.
Ayrıca deprem bölgesindeki kiracıların da ev sahibi olabilmesi adına projelerin devam ettiğini öğrendik.
Bu da çok önemli…
BAKANLIK, İBB’YE ASLA ENGEL OLMADI
Konu deprem olunca, basın toplantısında Bakan Murat Kurum’a Türkiye genelindeki ‘yarısı bizden’ kampanyası ile ilgili kentsel dönüşüme teşvik duyurularını yaptığını hatırlattıktan sonra İstanbul’da yapılan çalışmaları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda bakanlıktan destek talebi olup olmadığını, taleplere nasıl yanıt verdiklerini sordum.
İstanbul’da 600 bin acilen yıkılacak bina olduğunu ve İstanbul'daki bir depremi ne İstanbul’un ne de ülkemizin kaldıramayacağını ifade eden Murat Kurum soruma şöyle yanıt verdi: “Bu bir milli güvenlik meselesi diye boşu boşuna söylemiyoruz. Hep birlikte bu mücadeleyi vermek durumundayız. Yani bugün hiçbir belediye başkanı bana ‘Ben bakanlığa gittim. Kentsel dönüşümle ilgili bir talepte bulundum. Ancak benim işim, projem engellendi’ diyemez. Bırakın kentsel dönüşümü, diğer işleriyle ilgili de diyemezler. 5 sene ‘engelleniyoruz’ siyaseti yaptı. Milletimiz iyi bilsin, biz kimseyi engellemiyoruz. Çok net söylüyorum. Yapılması gereken ne iş varsa, biz bir kenarından tutmaya çalışıyoruz. Sen de 6 yıldır İstanbul'u yönetiyorsun. 25 yıldır yönettiğiniz belediyeler var. Bir tane doğru örnek gösterebilir misin? Türkiye'nin neresinde olursa olsun, bilhassa İstanbul'da dönüşüm noktasında Bakanlığımız her türlü desteği verecektir. Vermeye devam edecektir.”
Murat Kurum’un verdiği cevap mevcut İBB yönetiminin deprem konusundaki tutumunu net bir biçimde özetliyor.
Depreme konserden çok daha az bütçe ayırıp 6 yılda bu konuda hiçbir mesafe kat etmeyenlerin ‘engelleniyoruz’ deme hakkı olduğunu düşünmüyorum.
Bakanlığın İstanbul’da 208 bin bağımsız bölümün dönüşümünü ‘yarısı bizden’ kampanyası kapsamında sürdürdüğünü de Bakan Kurum’dan öğrenmiş olduk.
Ayrıca bugüne kadar AK Parti iktidarı döneminde İstanbul’daki 7 milyon 500 bin konuttan 2 milyon 400 bin konutun da dönüşümünün sağlandığını ve bunun da sadece 445 bin 875’inin Bakan Kurum’un dönemlerinde gerçekleştiğini öğrendik.
Rakamlar yalan söylemez.
Ferhat Murat / Haber7
Yorumlar5