Kiralık ‘siyaset’ inşaası
- GİRİŞ11.02.2025 08:46
- GÜNCELLEME11.02.2025 08:46
CHP, seçimlere en az iki ya da iki buçuk yıl varken cumhurbaşkanı adayını ilan etme derdine düştü.
Aslında “CHP düştü” de dememek gerekir.
Ekrem İmamoğlu’nun bu derde düştüğünü rahatlıkla ifade edebiliriz.
Çünkü neredeyse ‘İstanbul’a kar yağdı, benim cumhurbaşkanlığı adaylığımı ilan edelim’ dercesine hareket ediyor.
Yani CHP içinde son dönemde adaylık tartışmalarının yaşanmasının nedeni kesinlikle Ekrem İmamoğlu’dur.
Bu tartışma başlayınca parti içi hizipleşme tekrar harekete geçti diyebiliriz.
Ekrem İmamoğlu bu adaylık ilanını zaten 2023 seçimleri öncesinden bu yana ısrarla istiyor.
Ekrem İmamoğlu, karşısında güçlü bir aday olarak gördüğü Mansur Yavaş’ın CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemenin yanında kendisinin CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ilanıyla; geçmişte ve halihazırda yönettiği belediyelerde yolsuzluk, usulsüzlük ve hukuksuzluklar varsa buna karşı siyasi bir koruma kalkanı inşa etmek, yapılacak soruşturma ve hukuki süreçlerde de mağduriyet elde etmek istiyor.
Bütün amacı bu…
Aynı zamanda altı yıldır konsantrasyonunun Türkiye’nin en büyük şehrinde olmaması nedeniyle yapılamayan ya da yapılmayan hizmetlerin de üstünü, yani CHP belediyeciliğinin beceriksizliklerini de bu yolla örtmek istiyor.
Öte yandan da belediyenin ‘devasa’ bütçesini kontrol etmeyi bir başkasına bırakmayı göze alamayıp, İstanbullulara hizmet etmek yerine medya organlarını ve mensuplarını kiralayarak kendi siyasi kariyerini inşa etmek istiyor.
Peki partinin genel başkanı yok mu?
Bu tartışmalara ve hizipleşmelere engel olamaz mı?
Gibi sorular haklı olarak öne çıkıyor…
Kiralama yöntemini ciddi bir biçimde benimseyen Ekrem İmamoğlu, az önce bahsettiğim nedenlerden ve en çok da yılda 15 milyar dolarlık bütçeyi elinin altından kaydırmamak için CHP’nin seçimli kurultayında kendisi aday olmak yerine ‘genel başkan kiralama’ yöntemini tercih etti.
Tabi bu benzetmeyi siyaseten söylüyorum.
Partiyi esasta Ekrem İmamoğlu’nun yönettiğine vurgu yapmak için kullanıyorum.
Aksi durumda zaten ‘genel başkanı’ olan bir partide cumhurbaşkanlığı adayının kim olacağı tartışması zaten yersiz bir tartışmadır.
Genel başkan doğal cumhurbaşkanı adayıdır.
Ben CHP’li olsam kendisine inanmayan bir genel başkanın partimi yönetmesini istemem…
Cumhurbaşkanı seçilebileceğine partililerini inandırmayı bırakın kendisi inanmayan bir genel başkan, partisinin Cumhurbaşkanı adayı kim olacaksa, partiyi de ona devretmelidir.
Doğrusu budur…
Milletin cumhurbaşkanlığına ya da adaylığına layık görmeyeceği biri iddia sahibi değildir ve genel başkanlığı da hak etmemektedir.
Çünkü siyaset iddia işidir.
Ayrıca CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ilan edilecek Ekrem İmamoğlu da genel başkan olarak genel siyasetini yapabilir.
En azından yerine gelecek belediye başkanı İstanbul’la ilgilenmeyi tercih edebilir, kaybedilen zamanlara yenilerinin eklenmesi önlenebilir.
Yorumlar15