“Manda ve himaye kabul edilemez” sözünün müellifi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi, Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk suçlarından dolayı tutuklanmasına tepki vermeyen İngiltere Başbakanı ve İşçi Partisi Genel Başkanı Starmer’dan destek talebinde bulunuyor.

Daha fazla bir şey söylemeye gerek var mı?

Bilemiyorum…

Oysaki; Özgür Özel şaibe iddialarıyla bugünlerde gündeme gelen kurultay öncesinde önemli bir vaadde bulunmuştu.

CHP’yi değiştireceğini ifade etmişti.

Değiştireceği şeyler arasında da Kemal Kılıçdaroğlu’nun sıklıkla başvurduğu Türkiye’yi yurtdışına şikâyet etme durumu da vardı.

“Türkiye dışında Türkiye Partisi olacağız” demişti.

Değişen bir şey var mı?

Tabii ki yok…

Özgür Özel ve entelektüel CHP’lilerin, Atatürk’ün bu konudaki düşüncelerini kitaplar vasıtasıyla okumaya ihtiyacı olduğu net bir biçimde belli oluyor.

Kitap deyince CHP’nin ‘borsa’ gibi sürekli güncellenen boykot listesinde bir kitapçı da yer alıyor.

Kitapları sadece CHP seçmeninin okuduğunu iddia ederek söz konusu kitapçının batacağına vurgular yapıldı.

Tıpkı ekonomik açıdan durumu daha iyi olan seçmenlerin de CHP’li olduklarını söyledikleri gibi…

Sosyoekonomik böbürlenmenin yanı sıra sosyokültürel olarak da üstenci ve böbürlenmeci bir yaklaşım ortaya koydular…

Hasılı AK Partililere fakir, cahil denmeye getirildi.

Geçmişte “makarnacı, kömürcü ve göbeğini kaşıyan adam” gibi benzetmelerin yeni sürümünü ortaya koydular.

Hatta okumuş CHP’lilerin kanaat önderi yaptığı, derin entelektüel birikim içeren ‘Ham Çökelek’ şarkısıyla tanınan Atilla Taş isimli şahıs da; Cumhur İttifakı’nın seçmenlerinin boykot listesinde yer alan kitapçıdan alışveriş yaptığı görüntüleri tiye almak maksadıyla; “Boykot ayağına kitap okumaya bi’ başlarlarsa, aydınlanıp eylemlere de bizden önce koşabilirler” şeklinde bir X paylaşımı yaptı.

Gülsek mi ağlasak mı bilemedim…

Ağlamaktan kastım; bu boş teneke kılıklı şahsa CHP’nin okumuş kitlesinin itibar etmesi…

Sadece ona mı?

Özgür Özel’in 25 bin kapasiteli Saraçhane Meydanı’nda bulunan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 22 bin olarak açıkladığı kalabalığı; gözüyle 500 bin, dron kaldırılınca 1 milyon olarak kabul etmesini, sorgulamamasını da unutmamak gerek…

Okumuş, sorgulayacı kitle; Halk Tv ve Sözcü Tv başta olmak üzere muhalefet medyasının tamamı dezenformasyon içeren haberlerini de hiç sorgulamadan satın alıyor.

810 bin kişinin hakkına girerek üniversite diplomasını bile hile hurda ile aldığı ortaya çıkan bir ismin peşine sözümona ‘okumuş kitle’ takılabiliyor.

TCG Anadolu’ya kâğıttan denildiğinde, TOGG’un fabrikası İtalya’da denildiğinde sorgulamadan inanabilen ‘okumuş kitle’…

Bir de okumasalar ne olurdu?

Tahmin bile edemiyorum…

Örneğin İzmir’de 30 yıldır belediye hizmet yapmadığı halde; şehir artık dışkı kokan bir hale gelmesinden en fazla şikâyet eden ama CHP’ye oy vermeye devam eden kitle okumuş olarak değerlendiriliyor.

Trajikomik bir durum…

Okumuş kitle bunları yaparken; okumuşların ‘cahil’ dediği kitle ise; partisine uyarısını oy vermeyerek gösterebiliyor.

Son yerel seçimlerde bunu bir kez daha gösterdi.

Şimdi söyleyin bana kim okumuş, kim okumamış, kim mankurtlaşmış…