‘Özel’ bir strateji mi?
- GİRİŞ15.04.2025 08:28
- GÜNCELLEME16.04.2025 09:01
Cumhuriyet Halk Partililer 19 Mart’tan bu yana olayları bir taraftan sulandırmak, öte yandan da gündemde soruşturma içeriklerinin konuşulmamasını sağlamak için yaşanan gelişmelerinin müsebbiplerini Hükümet’e ya da AK Parti’ye yönlendirme çabası içerisinde…
Lakin ne kadar buna çaba sarf etmiş olsalar da kendileri AK Parti’nin herhangi bir etkisi olmadığını, hükümetin konuya dahli olmadığını ve hukuki sürecin bağımsız bir şekilde gerçekleştiğini CHP’lilerin müşteki, şüpheli veya itirafçılıkları ile ortaya koyanlar da kendilerinden başkası değil…
Daha önce ifade etmiştik…
Savcılıktaki iddialar doğrultusunda;
Rüşveti alan CHP’li,
Para kulelerini dizen CHP’li,
Görüntüleri servis eden CHP’li,
Kurultayı iptal etmek isteyen CHP’li,
Gizli tanıklar CHP’li,
Açık tanıklar CHP’li…
Ama suçlu kim ilan ediliyor?
CHP’ye göre suçlu hükümet…
Bu tez artık çökmek üzere…
Gizlilik kararı esnetildiğinde tamamen çöktüğüne şahit olacağımızı düşünüyorum.
Son gündem ne?
Aralarında savcılıktaki yürütülen dosyaya göre İmamoğlu suç örgütünün tepe yöneticilerinden Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş ve Necati Özkan'ın da olduğu 14 tutuklu Çorlu, Tekirdağ ve Kocaeli'ndeki cezaevlerine gönderildi.
Tutukluların Silivri Cezaevi'nde Murat Ongun'un yönlendirmesiyle avukatlar aracılığıyla bir iletişim ağı kurdukları, bu yolla itirafçı olmak isteyenlerin baskı altına alınarak engellenmeye çalışıldığı, nakil kararının bu nedenle alındığı iddia ediliyor.
Nakil kararı sonrası Saraçhane medyası başta olmak üzere, sosyal medya trolleri ve CHP’li bazı siyasetçiler yine olayı zorbalık üzerine stratejilendirmeye başlamışken; CHP’li Umut Akdoğan’ın Halk TV ekranındaki ifadeleri bu algı stratejisini yerle bir etti…
Çünkü yine bu nakil sürecinin müsebbibi olarak iktidarı veya yakın isimleri hedefe koymaya başlamışken, nakil sürecinin ardındaki gerçeğin Umut Akdoğan’ın Halk TV’de katıldığı bir programda İmamoğlu ve arkadaşlarının avukatlarla cezaevinde birbirlerine ‘pusula’ gönderdiğini ‘güzel bir şey söylediğine inanarak’ itiraf etmesinin ortaya çıkması algıcılar açısından bir çuval inciri berbat etmesi anlamını taşıyordu.
Esasen Umut Akdoğan bu sözleri 7 Nisan 2025 sabahı Halk Tv’de dile getirmiş, nakil işlemi ise 13 Nisan 2025’te gerçekleşmişti.
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Ekrem İmamoğlu ve ekibinin Silivri'de kurduğu iletişim ağını şu sözlerle ifşa etti: “Ekrem İmamoğlu'nun hazırladığı notlar diğer tutuklulara avukatlar aracılığıyla ulaştırılıyor. Murat Ongun'un hazırladığı raporlar Ekrem İmamoğlu'na geri getiriliyor. Sayın İmamoğlu'nun notları oluyor. Avukatına veriyor. Bunu Buğra Gökçe'ye götürün, bunu Emrah Şahan'a götürün, buna Necati Özkan çalışsın diyor. Sonra raporlar hazırlanıyor. Murat Ongun hazırladığını avukata veriyor, o da götürüp sayın İmamoğlu'na veriyor. Böyle bir çalışma var. Avukatlar aracılığıyla yapılıyor."
Şaka gibi ama gerçek…
Pusula gönderildiğinin itirafı ve ihbarı nakilden tam altı gün önce Akdoğan’dan…
Muhalif medya ‘bir çuval incirin berbat edilmesine’ sinirlenmiş olacak ki Akdoğan’ı kastederek; “CHP’nin sorunu: İshal-i fem” başlığı dahi atmıştı.
Yani Umut Akdoğan’a kısaca ağız ishali dedi…
Hasılı yukarıda saydığımız yaşadıkları gelişmelerin hemen hemen her müsebbibinin kendi partidaşları olduğuna eklenen yeni ifadeler;
Tutuklandıktan sonra avukatlar aracılığı ile haberleşenler CHP’li,
Haberleştiklerini itiraf eden de CHP’li…
Aksini ancak 24 saat Halk TV ve türevlerini izleyenler yer…
Yiyenlere afiyet olsun, ne diyelim…
Şimdi esas noktaya gelelim…
Umut Akdoğan sıradan bir isim değil…
CHP’nin şaibe iddialarıyla gündeme gelen olağan kurultayı öncesinden bu yana Özgür Özel’e en yakın isimlerden biri olduğunu biliyoruz.
Yakınlıkları sonrasında da devam etti.
Birlikte birkaç televizyon programına da çıktık.
Partinin üzerinden İmamoğlu vesayeti kalkmaya başlamışken Ekrem İmamoğlu’nun arkadaşları ile pusulalaşmasının ve dolayısıyla sürecin İmamoğlu tarafından manipüle edilmesinin önünü kesmek, koltuk endişesi yüzünden olsa da “Adalete yardımcı olmak” adına Umut Akdoğan’ı özellikle konuşturup, konuşturmadığı kulislerde konuşulmaya başlayacaktır.
Yani yaşananlar Özgür Özel’e ‘özel’ bir siyasi hamle olabilir…
Kim bilir?
Ekrem İmamoğlu’nun arkadaşlarının başka cezaevlerine nakledilmesine tepki gösterdiği X paylaşımında iktidara kızıyor gibi yapıp belki de asıl kızdığı isim Özgür Özel’dir.
Olmaz demeyin…
Bunlar CHP’nin rutini…
Zaten yolsuzluk soruşturmasında da gelirlerin paylaşım sorunu çıkmasaydı biz konudan bihaber olabilirdik.
Soruşturmanın içerisindeki bize görünen sis bulutları dağıldıkça, kimin elinin kimin cebinde olduğunun fotoğrafını biz de net bir biçimde göreceğimizi düşünüyorum.
Gördüklerimiz Escobar düzeni olarak ifade edilen yolsuzluk düzeninin sadece fragmanı gibi geliyor bana…
Filmin içeriği çok daha ilginç sahneleri içerisinde barındırıyor olabilir…
Belki de devam filmi bile çekilebilir…
O derece yani…
Yorumlar39