Çarşamba günü çok şiddetli bir sarsıntı yaşadık…

Belki 15-20 saniye sürdü ancak yaşayanlara bir ömür gibi geldiğini söylesek abartmış olmayız…

Depremi hisseden herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Çok şükür can kaybı yaşanmadı ve korkulan olmadı…

Ama şimdilik…

Deprem yaşandıktan hemen sonra Türkiye’de gündemin birinci sırasını alır.

Ancak zamanla tekrar arka sıralara itilir.

Yer bilimci profesörlerin öngörüleri tartışılır ve taraf seçilir…

“Ben falanca profesörün dediğine inanırım, benim için filanca profesörün görüşü kıymetlidir” tarzında birçok görüşü siz de duymuş veya okumuşsunuzdur.

Umarım Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un dediği gibi gerçekleşir her şey…

Lakin Prof. Dr. Naci Görür ve onun gibi düşünenlerin işaret ettiği şekilde depreme en hazırlıklı halde olmak durumunda olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.

Depreme hazırlıklı olmayı sadece deprem olduktan sonra konuşmak ve sonrasında unutmak tedirginliğimizi her daim diri tutacaktır.

Hiç deprem olmasa da şehirlerimiz depreme hazır olmalı, dirençli olmalı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu konuda uzun süredir önemli işler gerçekleştiriyor.

Ancak tüm belediye başkanlarının en öncelikli işi bu olmalı…

Benim görüşüm bu…

Bu görüşümün altında yatan nedenler ise somut veriler…

Depremle mücadelede merkezi hükümet, yerel yönetimler ve hak sahipleri senkronize hareket ederse süreç çok daha hızlı ilerler…

Merkezi hükümet bakanlık eliyle İstanbul’da uzunca bir süredir ciddi bir dönüşüm gerçekleştirdi.

7,5 milyon yapının bulunduğu İstanbul’da 1,5 milyon yapı risk altında.

600 bin bağımsız bölüm her an çökme tehlikesiyle karşı karşıya…

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 39 ilçede 365 farklı alanda kentsel dönüşüm faaliyetleri yürütüyor.

2012 yılından bu yana İstanbul’da 923 bin bölümün dönüşümü tamamlandı.

208 bin 915 bağımsız bölümün dönüşüm süreci de devam ediyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı koordinesinde başlatılan ve İstanbul’un tüm ilçelerini kapsayan “Yarısı Bizden” kampanyası kapsamında evini dönüştürmek isteyen vatandaşlara hibe, kredi ve taşınma yardımını kapsayan destek ödemeleri yapılıyor.

Kampanya kapsamında vatandaşlara 100 bin TL taşınma yardımı, 700 bin TL hibe ve 2 sene geri ödemesiz 700 bin TL kredi imkanını kapsayan 1,5 milyon TL’lik destek sağlanıyor.

Yine Yarısı Bizden Kampanyası kapsamında alan bazlı büyük dönüşümlerde ise 700 bin TL’lik hibe desteği sağlanıyor.

İnşaatları TOKİ ya da Emlak Konut üstleniyor.

Hibe tutarı bina maliyetinden düşürülüyor, arta kalan borç ise yine uzun vadeli uygun ödeme koşullarıyla taksitlendiriliyor.

İstanbul’da 21 bin ev ve iş yerinin Yarısı Bizden ile dönüşümü devam ediyor.

250 bin konutluk cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi kapsamında İstanbul’da 50 bin sosyal konutun inşası ile ilgili çalışmalar sürüyor.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, geçen yıl aralık ayında ihaleleri tamamladı, Arnavutköy Baklalı mevkisinde 28 bin 100 konutun inşasını başlattı.

Yaklaşık 5 aylık süreçte 3 bin 900 konutun inşası tamamlanma aşamasına geldi.

Bu konutlar yıl sonuna kadar teslim edilmiş olacak.

Kalan 24 bin 100 konutun inşası sürüyor.

50 bin konutun tamamlanmasıyla 200 bin kişi deprem riskinden kurtarılıp güvenli barınma imkanına kavuşturulmuş olacak.

Hatırlayacaksınız Arnavutköy’deki inşaat çalışmalarıyla ilgili de yakın zamanda “Kanal İstanbul’a nazır, Araplar için lüks konutlar inşa ediliyor” yalanı da piyasaya sürülmüştü.

Peki 2019 öncesinde 100 bin konut, 2024 seçimlerinden önce de 200 bin konutu dönüştüreceğini vaad eden İBB bu süreçte ne yapmış?

2019’dan bu yana CHP döneminde başlanan ve tamamlanan konut sayısı 4 bin 259…

AK Parti döneminde başlanan ve CHP döneminde bitirilen konut sayısı da 7 bin 95…

Bu projeler İBB iştiraki KİPTAŞ tarafından hayata geçiriliyor.

Belki şaşıracaksınız ancak AK Parti yönetimindeki İBB’de KİPTAŞ şirketi sadece 2018 yılında 5 bin konut inşa etmiş…

Çalışanla çalışmayanın durumunu rakamlar ortaya koyuyor.

Toplamda 300 bin konut vaad eden ama sadece 4 bin 259 konutu (hepsi de sosyal konut değil) bitirebilen CHP, vatandaşa verdiği sözü tutmadığı gibi; Esenler Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın birlikte hayata geçirdiği 60 bin konutun dönüşümünü durdurmak için de 20 kez dava açtı.

Hem yapma hem de yapana takoz ol…

Sonra da depremi yaşamış şehrin belediye başkanı Silivri’de yaygarası yap…

CHP’li siyasetçiler ve muhalefet medyası aynı nakaratı tekrarlayadursunlar; olanı biteni biz onlara ifade etmiş olalım: “İstanbul'da deprem oluyor, depremle ilgili herhangi bir hazırlık yapmayan belediye başkanı yolsuzluktan tutuklu durumda…”

Depreme hazırlık yapmadıkları gibi; depremden sonra sahada vatandaşın ihtiyaçlarına cevap verme konusunda da sınıfta kalan CHP’li belediyeler, vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamak için sahaya çıkanlara da engel oluyor.

Önceki akşam Gaziosmanpaşa’da utanç verici bir olay yaşandı.

Depremzede vatandaşlara AK Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen sıcak çorba dağıtımına, CHP’li Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin zabıtaları engel oldu.

Yardım eden ekip alandan zorla çıkarıldı, halka çorba dağıtımını engellemek için tel örgülü kapılar kapatıldı.

Yine CHP'li Üsküdar Belediyesi, Sakarya Büyükşehir Belediyesi'nin depremde dışarıda kalan vatandaşlar için gönderdiği mobil mutfağı engellemeye çalıştı.

Komşu şehir Kocaeli’den Büyükşehir Belediyesi İstanbul’a tırlarla 20 bin kişilik yemek gönderdi ama algı makinasının en çok öne çıkarmaya çalıştığı ‘kent lokantaları’ 10 tane dükkanının kepenklerini kaldırıp da insanlara bir bardak su bile vermedi…

İnsanları reklam panolarıyla aldatabilirsiniz…

Sosyal medya trolleri ile yanıltabilirsiniz…

Kendinizi çalışıyor gibi gösterebilirsiniz.

Lakin, bir deprem olur, tüm foyanız ortaya çıkar…

Turnusol kağıdı gibi pespayelikleriniz gün yüzüne çıkar.

Ve bugüne kadar ortaya koyduğunuz performansı da yazarınız; “Yapma, yapıyor gibi göster, keseni doldur, siyasi kariyer inşa et ve gerçekten yapana da köstek ol…” şeklinde kaleme almak zorunda kalır…

Ferhat Murat / Haber7