Elektronlardan söz ederken, “Siz onun dilinden dökülenleri duyamazdınız da; elleri, kolları, omuzları, gözleri ve tüm vücudunun diliyle teatral bir yetenekle anlattıklarını dinler ve ne demek istediğini anlardınız”. “Olum bak” derdi, “Evrendeki her maddenin, her cismin atomu, atomları vardır ve bunlar hareket halindedir. İnsan da öyle... Yani hayat gelişme ve ilerleme demektir. Gelişmeyen, ilerleyemeyen veya uyum sağlayamayan donar, çürür ve ölür.”

Erzincan'dayken, genç yaşlarımda, çok kısa bir süre, içinden ve yakından izleyip de bildiğim MHP, bir siyasi hareket olarak hep dinamik olmuştur.

Fakat MHP'yi yönetenler bu dinamizmi, genç insanlardan olgun insan evresine geçiremedikleri gibi, gırtlak ve hançereden geçirip beyine de ulaştıramadılar. Sosyal hayatın teknolojiyle birlikte nasıl değişip dönüştüğünü görüp buna göre siyaset yapamadılar. Köklerinin İttihat ve Terakki'ye uzandığını düşünürsek, bir çeyrek asırdan beri hala kuru bir ırk (national) kavramından ileriye gidememişlerdir.

Eğer Türkiye dışında esaret altında yaşayan büyük bir Türk Camiası ve Türkiye'deki Kürt Hareketleri olmasaydı bugünkü MHP'den de söz edemezdik. Bu kafayla birlikte yok olup gideceklerdi. Görmüyorsunuz ki; yepyeni bir dünya kuruluyor ve siz, MHP'yi bu dünyanın dışında bırakıyorsunuz. Burada, MHP'yi yönetenlerin büyükçe bir çuvaldızla kendi bünyelerine büyük bir operasyon yapmalarının vakti geçmek üzere… Hele Abdullah Öcalan'ın mektubundan sonra bu operasyon hala gırtlak ve hançere boyutlarında kalırsa, elbette bu Sayın Oktay Bey'lerin bileceği bir iştir.

Hadi dünyadaki çöküşleri ve doğuşları okuyamıyorsunuz; Komünizm'in, Nasırizm'in, Balkan Nasyonal Materyalizmi'nin, Baasizm'in sapır sapır döküldüğünü nasıl göremiyorsunuz? Peki, Abdullah Öcalan'ın gördüğünü, anladığını da mı anlamıyorsunuz? Öcalan şunu gördü; Irak'tan, Suriye'den, Türkiye'den birer dağ parçaları alıp, burada Kürdistan kurmak ahmaklıktır. Çanakkale'de kan döküp, Bursa'dan, İstanbul'dan, Antalya'dan mahrum kalıp, Hakkâri'nin dağlarına mahkûm olmak akıl kârı değildir. Üstelik her yanından itilip kakılarak, Şırnak mezralarına hapsolmuş Kürdistan'dan hiçbir Kürt'e bir fayda yoktur. Öcalan bunu fark etti ve büyük bir dönüşüm yaşadı. Türkler de şunu görmeli; Anadolu'ya hapsolmuş, sağından solundan sürekli tırtıklanan bir Türkiye de büyüyemez, gelişemez. Ayrıca ileride her ikisinin de birer diktatör eline geçmesi ile halklar kan kusacaklardır.

Araplar da şunu gördü ve görüyorlar; İran, Kürdistan ve İsrail ile çevrilmiş bir coğrafyada huzur sadece büyük devletlerin kölesi olmaya bağlıdır. Aynı şey Türkler ve Kürtler için de geçerli.
Bunu artık herkes görüyor ve siz hala 1920'lerde kuma gömdüğünüz kafalarınızı dışarı çıkartıp bakmıyorsunuz. Peki neden? Neden, Öcalan bile Marksizm'den, Kürtçülük'ten dönüp, Misak-i Milli çizgisine, İslam Bayrağı çizgisine geliyor da siz MHP'yi yönetenler bunu anlamıyorsunuz?
Türklerin, Kürtlere ve Araplara; Kürtler ve Araplarında, Türklere; yani her üçünün birbirine mecbur hatta mahkûm olduğunu ne zaman anlayacaksınız? Yetmedi mi bunu anlamak için bu ulusların çektiği acılar?
Yetmedi mi bu ulusların emperyal batı zihniyetine hizmetkârlığı?
CHP'yi anlıyorum. CHP'nin kökleri de İttihat ve Terakki'ye dayanır. Onlar da yürüye yürüye bizim Enver Paşa ile Arnavutluk'un Enver Hoca'sı arasındaki loş koridorlarda yön tayinine çalışıyorlar. Bu arada birbirlerinin kafalarını yarıp, gözlerini çıkarmak onların genetiğine de uygun düşüyor. Peki ya siz ey MHP'yi yönetenler? Üstad size birkaç düzgün slogan öğretmişti, mesela “kanımız aksa da zafer İslam'ın” gibi... Bunların hiç mi faydası olmadı size? Hâlâ Ergenekon ve Ankara kafası ile Çınçın'daki karanfilli esmer teyzenin fallarından mı geleceği tayin etmeyi sürdüreceksiniz? Otuz yıldan beridir Anadolu'nun civan delikanlıları her toprağa düştüğünde, bizim bakkal Recep Amca'nın bayrağı dükkânın kapısına astığı gibi, bayrak asmaktan, bayrak sallamaktan, hançere yırtmaktan başka yapılacak bir şey yok mu Allah aşkına?
“Titre ve Hakka, Hakikatlere dön ey MHP”

Ferman Karaçam
twitter.com/fermankaracam