Fethi Gemuhluoğlu

  • GİRİŞ10.10.2013 08:45
  • GÜNCELLEME10.10.2013 09:49

"Harp Meydanında görünmeyen fakat ateş hattındakilere sakalık eden, levazım kollarına yön veren, hususi çevrelerde mayası halis bir gençlik yoğuran, gönlü tasavvuf kokusuyla ıtırlı ve dili en murassa Osmanlıca zarfı içinde İslami zevk mazrufiyle nakışlı son turfanda bir tipti"

5 Ekim 1977 yılında Fethi Ağabey aramızdan ayrıldığında Üstad Necip Fazıl Kısarkürek böyle tanımlamıştı Fethi Gemuhluoğlu'nu.

Evet, Fethi Ağabeyinin vefatının üzerinden 36 yıl geçmiş. Şu an bu yazıyı okuyanların belki de büyük bir çoğunluğu O'nun vefatından sonra dünyaya geldiler. Ama herkes, hepimiz bilmeliyiz ve asla unutmamalıyız ki, hepimizin düşünce ve dünya görüşümüzün harcında "Gemuhluoğlu Sakası"nın birkaç damla suyu mutlaka vardır.

Çünkü O, 55 yıllık ömrü boyunca Anadolu'nun fikir, düşünce, Sanat, Edebiyat, Müzik… Hayatına su taşımıştır.

Yaşadığı 1923 -77 yılları arasında ülkemizin ne denli çorak olduğunu da düşünürsek Fethi Gemuhluoğlunun kıymetini daha iyi anlarız.

O'nun dostluk, aşk, sevgi kavramları boyası ile boyadığı yüzlerce yoksul Anadolu gencinin üniversitelerden yine onun sağladığı burslarla mezun olup Türkiye'nin dört bir yanına dağıldığını ve bu ülkenin kültür dünyasında yepyeni kapılar açtığını hepimiz biliyor ve ölümünün 36. yılında onu rahmetle, hürmetle, saygıyla anıyoruz. Dostluk üzerine adlı konuşmalarından ve yazılarından derlenmiş bir kitabı vardır. Ama ben, o'nun hakkında, Nuri Pakdil'in yazdığı Bağlanma'yı bu ülkenin tüm gençlerine şiddetle tavsiye ediyorum. Ayrıca Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'ne Fethi Ağabeyi madde olarak bendeniz yazmıştım.

O maddenin de linkini sunuyorum

Ferman Karaçam

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat