Sosyal medya ve gençlik - 4

  • GİRİŞ19.11.2015 07:57
  • GÜNCELLEME20.11.2015 07:46

Türkiye’de İnternet kullanımının genel kullanıma açıldığı 12 Nisan 1993 tarihini dikkate alırsak, Türkiye’de internetin, 22 yıllık bir geçmişi vardır.

Dünya’da ise ilk defa ABD’de Askeri Araştırma projelerini desteklemek üzere PENTAGON tarafından ARPANET adlı bir ağ oluşturmak üzere1969 yılında başlandı ve 1980’in başlarında da yaygın kullanıma geçildi.

Öyle ise İnternet’in 30-35 yıllık bir geçmişi olduğunu söyleyebiliriz.

Bu süreyi dikkate alarak; yukarıdaki mecraların kat ettiği ekonomik ve kitlesel büyüklüğe oranladığımızda, bugüne kadar, dünyada hiçbir yeniliğin bu kadar süre içinde, böylesine ekonomik büyüklüklere ulaşamadığını da görürüz.

Aslında, biz burada, bir bakıma teknolojiden söz ediyoruz. Yani dünya baş döndürücü bir hızla değişiyor ve bu değişimin ana teması da teknoloji oluyor.

Teknoloji; Sanatı, Edebiyatı, Tarihi, Ekonomiyi, Medyayı, Felsefeyi ve Askeri oluşumları vb. etkiliyor. Aynı zamanda şöyle de diyebiliriz; teknoloji hem kavramları, kurumları ve hem de bireyin, toplumların yerel ve ulusal kültürlerini etkiliyor, değiştiriyor veya dönüştürüyor.

Bütün bu değişim ve dönüşümlerin merkezinde ise; gerek dünya, gerekse Türkiye araştırma sonuçlarına göre gençler bulunuyor.

Türkiye gibi nüfusu genç olan ülkelerde Sosyal Medya kullanımının nüfusa oranı, daha da büyük boyutlara yükseliyor.

Bu açıdan bakıldığında, Türkiye’de, bizim bugün incelediğimiz Sosyal Medya ve Gençlik konusu daha da büyük bir anlam kazanıyor.

Gençlerin sosyal medyaya ilgilerini şu başlıklar altında sıralayabiliriz.

a) İnternete erişim diğer geleneksel medya mecralarına göre daha kolay. Örneğin bir dergiye, bir gazeteye, bir kitaba, bir ansiklopediye veya bir imla Kılavuzu’na ulaşım internette daha kolay hale geliyor ve bunların birçoğunu bir arada bulma imkânı ve fırsatı doğuyor. Her biri için ayrı ayrı ücretler ödenmiyor, kısa süre içerisinde bunlardan birkaç tanesinden faydalanılıyor.

b) Sosyal Medya’da iletişim daha özgür, daha bireysel ama aynı zamanda küresel imkânlar sunuyor genç kullanıcıya. Kullanıcı tüm klasik davranış biçimlerinin dışına çıkabiliyor. Kural, kaide, ritüel ve alışkanlıkların tümünü veya istediği kadarını eleştirebiliyor, benimseyebiliyor veya tamamen karşı çıkabiliyor. Tüm bunları yapabilme imkânı, özellikle genç insanı olabildiğince özgürleştiriyor. Bu özgürleşme, bireysel anlamda bir özgürleşme ama aynı zamanda küreselleşme boyutlarında; kendine güven, kendini tartma, kendi boyutlarını görebilme imkânı sunuyor.

c) Sosyal Medya Popüler Kültür taşıyıcısıdır. Bu alanda yapılan tüm çalışmalar da tartışmasız Sosyal Medya’nın çok ciddi bir popüler kültür taşıyıcısı olduğunu kabul etmektedir. Böyle olması da Sosyal Medya’nın genç kitlelere daha hızlı yayılmasında büyük bir rol oynamaktadır. Popüler Kültür aynı zamanda bireyin ailesine ve topluma karşı sorumluluklarını da daralttığı için birey, modern hayatın pompaladığı rahatı, kolayı ve hazır olanı tercihe zorlamaktadır.

d) İçeriğin çeşitliliği. Sosyal Medya’da içeriğin çeşitli olması başlı başına bir cazibe unsuru olmaktadır. Kullanıcı; milyonlarca bilgiyi, bilgi kırıntısını, haberi, fotoğrafı, filmi, müziği, belgeseli, gezeceği yeri, giyeceği elbiseyi, yiyeceği yemeği ve alacağı ayakkabıyı sosyal medya içeriğinde bulabilmektedir. Tatile gitmek, istediği ülkeyi, fiyatlarını ….. ve akla gelebilecek tüm ihtiyaçlarını, kullanıcı, sosyal medya içeriğinde bulmaktadır ve bu çeşitlilik sosyal medyanın cazibesini arttırmaktadır.

e) Yaşıtlarla iletişim fırsatı sunuyor. Sosyal medya genç insana, gerek ailesinde,  gerek sosyal hayatındaki toplumun diğer kesimlerinde kendi yaşıtındaki insanlarla daha çok birebir iletişim ortamı oluşturuyor.

Bu, onun, hem kendini ifade etme biçimini kolaylaştırıyor, hem de kendinden daha yaşlı insanlarla kurmakta zorlandığı iletişimi asgari boyutlara indiriyor ve topluma kendi jenerasyonunun kanalı ile ulaşıyor.

Kolay ve rahat ulaştığı bu toplum kesimi ile kolay rahat bir iletişim kuruyor. Ancak bu kolay ve rahat ile yukarıda söylediğim diğer kolay ve rahatlar genç bireyi aynı zamanda toplumsal sorumluluklarından uzaklaştırmaktadır.

Bu sebeple, Sosyal Medya’nın yaygınlaşmasına paralel olarak giderek sorumluluk yaşının da 20-30 yıl öncesine göre çok daha yukarı yaşlara tırmandığını düşünüyorum.

Özellikle genç erkeklerde bu tırmanış daha hızlı ve yüksek seyretmektedir. Yani 30 yıl önce 20 yaşında genç bir erkek evlilik sorumluluğu almak konusunda çok daha istekli iken, bugün 20 yaşındaki genç bir erkek evlilik veya diğer hiçbir sorumluluğa kendisini hazır hissetmemektedir.

Bununla birlikte sosyal medya kullanıcısı genç bireylerin sorumluluk yaşının yükselmesinde modern hayat tarzının sunduğu konfor da, ayrıca rol oynamaktadır. Öte yandan hayatın sert ve katı gerçekleri ile yüz yüze gelmek, bugünün sosyal medya alışkanlığı kazanmış genç bireylerini korkutmaktadır.                                   

Ferman Karaçam

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat