Doğuda, Güneydoğuda bombalar patlatıp sivilleri katlediyorlar.

Fakir fukaranın tek varlığı olan derme çatma toprak evlerini delik, deşik edip başlarına yıkıyorlar.

Milleti sokaklara çağırıp, Yasin Börü gibi çocukları yüksek binalardan atıp kafalarını taşla ezerek şehit ediyorlar. 

Linç ve vahşice yöntemlerle 50'den fazla insanı öldürüyorlar. 

Avrupa'dan, ABD'den, CHP'den, HDP'den... çıt, yok. 

TIR'ları, evleri, yolları , köprüleri, hava alanlarını, taşıtları, iş yerlerini.. yakıp, yıkıp talan ediyorlar.

Avrupa'dan ve diğerlerinden en ufak bir tepki yok. 

Kendileri ya da kendi zihniyetinden olanlar öldürürken, yakarken, hapse atarken hak oluyor ama başkaları yaparsa onların o çok kutsal (!) hakları çiğnenmiş oluyor. 

Zulüm yapmakta ve yaptıkları hunharlığı gizlemekte birbirlerine o kadar benziyorlar ki, hangisi hangisidir ayıramıyorsunuz..

Kendi teröristleri bağımsızlık savaşı veriyor, terörist değil, özgürlük savaşçısı, daha profesyonelce ve az acı çektirerek öldürüyor.

Ötekilerin teröristi kaba, acı çektirerek öldürüyor, öyle mi?? 

Batılısı da, 

Doğulusu da, 

Kuzeylisi de, 

Güneylisi de  hepsi birbirine benziyor bunların.

Hatırlar mısınız?

Fransa'nın Nice şehrinde DEAŞ teröristleri bomba patlatmıştılar ve o Nice saldırısını TBMM'de grubu bulunan partilerin Grup Başkan Vekilleri şiddetle kınamıştılar. 

İlginç olanı ise, HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken'in de 

bu saldırıyı yapanları  "barbarlar" olarak nitelemiş olmasıydı. 

HDP Meclis Başkan vekili Pervin Buldan da, 100 den fazla kişinin can verdiği Ankara saldırısı için sus pus olurken, Nice saldırısını şiddetle ve hatta öfkeyle, ilençle kınamıştı. 

Tamam, bunu yapanlar ve yaptıranlar barbardır, kahpedir, insanlık düşmanıdır, zavallıdır. 

Çünkü; teröre maruz kalanlar, ister Paris'te , ister Nice'de , ister Londra'da , Ankara'da, Bağdat'ta ,İstanbul'da, Kabil'de , New York'da ... Nerede olursa olsun masum insanlar. 

Terörist için önemli olan, 

herhangi bir sebeple bu masum insanlar kalabalıklar halinde bir araya toplanmış olsunlar. 

Terörist eyleme geçtiğinde;

 genç, yaşlı, çocuk, kadın, kız, hamile, hasta, İngiliz ,Alman, Türk, Amerikan, Afgan, Kürt, Müslüman, Zenci, Beyaz, Hrıstiyan, Yahudi....dinlemiyor,  bedenler parçalanıyor, yuvalar yıkılıyor, kanlar akıyor, ocaklar sönüyor. 

PKK'lı terörist cici, DEAŞ'lı terörist barbar öyle mi?

Yuh olsun sizin topunuza!! 

Şimdi içerde olan Baluken ve onun zihniyeti nasıl bir fark görüyor ise, Ankara'da parçalanan bir bebeğin bedenini çiğneyip geçiyor, onu parçalayan teröristi kutsuyor,  cenazesinde göz yaşları döküyor, o terörist için ağıtlar yakıyor da, Nice'de parçalanan bir bedeni parçalayan saldırganı  kınıyor, bunlar barbardır, diyor. 

Bunların beyni mi sulandı? 

Akılları mı tutuldu? 

Vicdanları  öldü mü?

Ahlakları çöplüklere mi karıştı ? 

Kalpleri karardı mı?

İnsanlıkları  bitti mi?

Bunlar nasıl yaratıklar, bunlar nasıl mahluklar?

Batı'daki dostları ile aynı reflekse sahipler.  

Ankara caddelerinde betonlar üzerinden kazınıp toplanan çocuk bedeni ile, Nice caddelerinden kazınarak toplanan çocuk et ve kemik parçaları üzerinde nasıl bir laboratuvar çalışması yaptılar da ikisi arasında bir fark buldular acaba ? 

Nice'de ki saldırıda DNA testi için sokaklardan toplanan insan kol, bacak ve kafa kemikleri ile  Ankara'da toplanan parçacıkların arasında ideolojiler açısından hangi tür bir ayrım yapabildiler acaba ?

Yere batsın sizin ideolojiniz.

Bir zamanlar İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinin Anfisinde de felsefe dersi işleyen ünlü bir Profesör, ön sıralarda oturan bir Ermeni kız talebenin kafa yapısının Türk kafa tipinden farklı olduğunu anlatmak için, herkesin gözü önünde kızın kafatasını ölçmüştü.

Onlar kendilerini Türk Milliyetçisi olarak tanımlıyordular ama düpedüz ırkçıydılar, faşisttiler, kafa tasçıydılar.

Koskoca bir Dünya İmparatorluğu olan Osmanlı, o kafatasçılar yüzünden darmadağın oldu.

Şimdi o ve onun gibi kafatasçıların, adına vatan diyerek içinde yaşadıkları toprak parçacıklarının hepsi ipotek altında  ve kendileri de zelil, perişan durumdalar. 

O Profesörün kafa yapısındakiler de, siz de aynısınız. 

Yere batsın bu zihniyette olan hepinizin insanlığı. 

İnsan bu kadar alçalamaz, insan bu kadar küçülemez.  

Sizin bir  " insan olma " sorununuz var. 

Sizin fikirle, düşünce biçimi ve dünya görüşü ile hiçbir ilginiz yok. 

Bu davranış biçimlerinin insan olmak ya da olmamakla bir ilgisi var.

Tıpkı Okul Anfisinde kafa ölçen Profesör gibi. 

Ben Onu da, sizi de faşist sanıyordum ama yanılmışım. 

Diyarbakır'da patlatılan bombayı da TAK yani PKK üstlendi. 

Duydunuz mu Batılılardan en ufak bir kınama ?

Hayır. 

Çocukların kafa tasını ölçenlerle, çocukların lime lime edilmiş minicik bedenleri üzerinden dünyayı okuyanların insan olup olmama gibi ciddi bir sorunu var,

nerede kaldı faşist olmak? 

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam 

instagram.com/fermankaracam