Yeni AK PARTİ'den Milletin Beklentileri - 4
- GİRİŞ24.05.2017 07:35
- GÜNCELLEME25.05.2017 07:34
Nihayet beklenen 21 Mayıs'da geride kaldı ve AK PARTİ olağanüstü kongresini yaptı.
Büyük bir coşku ile yapılan olağanüstü kongre sonucunda, partililer kurucu genel başkanına, parti ve halk liderine, genel başkan da partisine kavuştu.
Elbette bu kavuşma bu kadarlık bir sonuç doğurmadı, bu kavuşma aynı zamanda Türkiye'nin de geleceğini çok yakından ilgilendiriyor.
Ekonomide, dış politikada, enerjide, bölgesel ve küresel konularda, terörizmde ve diğer bütün meselelerimizde 21 Mayıs 2017 sonrasında şekillenen AK PARTİ kadroları etkili olacak.
Öyle ise bu meselelerden bazılarını ve Milletin referandum süresince önemli bulduklarını not ederek yeni AK PARTİ'den Milletin beklentilerini hatırlatmaya devam edelim.
4 - Sosyal yardımlar, Annelik ve bir teklif
AK PARTİ'nin en öz verili ve samimi olduğu çalışmalardan biri de bu alanda yapılmıştır.
Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da yüz ağartıcı işler ortaya koymuş ve mazlumun yanında olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Ve bu sebepledir ki nüfusuna göre dünyanın en çok sosyal yardım yapan ikinci ülkesi durumuna yükselmiştir.
Yalnız, yurt içinde yapılan bu yardımların bir hayli dağınık olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca, bu yardımlar kanıksandıkça toplum yardım bekler bir vaziyet almaya başlıyor.
Sosyal Devlet olmak mı, dediniz?
Tamam ama bunun da bir sınırı olmak zorunda.
Benim bu konuda bir önerim var.
Tüm yapılan sosyal yardımlar gözden geçirilmeli, mesela ilk aklıma gelenler;
- Fakir ailelerin ilköğretimdeki çocuklarına yapılan ve annelerine ödenen yardımlar,
- 65 yaşın üzerindeki vatandaşlardan sadece kadınlara ödenen yardımlar,
- Özürlü bayanlara ödenen yardımlar,
- Özürlülerin bayan bakıcılarına ödenen yardımlar (bunların oranı sanırım epey ciddi rakamlardan oluşuyor),
- Büyükannelere ödenen (ödenmesi düşünülen) yardımlar,
- Çalışan kadınların yarım gün çalışıp, tam gün maaş alması durumunda ayrılacak kaynak, (bu konu henüz düşünce aşamasında)
- Kamu da kreşlerin yapımı ve işletilmesi için ayrılan önemli kaynağın belli bir kısmı,
- Doğum oranını arttırmak için her aileye ödenen ve sayı arttıkça yükseltilen çocuk parası,
Bütün bu ve benzeri yardım ve destekler yerine ev kadınları SGK'lı yapılmalı yani buralara ayrılan kaynaklar birleştirilerek ev hanımlarının hepsi sigorta kapsamına alınmalı, diye düşünürüm.
Türkiye'de on milyon dolayında ev hanımı var, bunların tümünün pirimini devlet ödese ve annenin eline de, eğitim durumunu dikkate alarak bir miktar para verilse eminim ki, şefkatin, merhametin ve diğergamlığın dünya hayatındaki tek temsilcisi olan anneler, bu milletin ihtiyacı olan yeni Fatihleri, yeni Yavuz Sultanları yetiştirmek ve yeni ilim, irfan sahibi toplumu kurmak için emek vereceklerdir.
Ayrıca giderek kapsamı arttırılıp dağınıklaşan ve kanıksandıkça tembelliğe yol açan sosyal yardımlar hem derlenip toparlanır, hem çocuklar anne şefkatiyle yetişir, hem yaşlanmanın önü kesilir, hem dokuz on yaşlarına kadar inen uyuşturucu belasına karşı anne silahı da kullanılmış olur ve hem de aile kurumunu çökertip bir sosyal yara haline gelen ve kar topu gibi katlanarak büyüdükçe geleceğimizi de tehdit eden boşanmaların çok ciddi oranda önüne geçilir.
Günümüz modern kapitalizmi çalışan kadını kutsuyor.
Neden?
Çünkü kozmetik, cila, boya, giyim, kuşam ve reklamdan inanılmaz kazanıyor ve kadını annelik tahtından indirip sokağa çektikçe ayakta duruyor, ayakta kaldıkça da kanımızı emiyor aileyi çözüyor, toplumu ve geleceğimizi istediği gibi yönetiyor.
Yani Annelik öldükçe kapitalizmin ömrü uzuyor.
Anne ve aile yerlerde süründükçe kapitalizm yükseliyor.
Madem yiğit düştüğü yerden kalkıyor, öyle ise Türkiye'yi de düştüğü yerden ayağa kaldıralım.
Hatırlayın, Cumhuriyet kurulduktan sonra daha on yılını bile doldurmadan alelacele, tarihte ilk defa bir Müslüman ülke olarak bizi bir güzellik yarışmasına kattılar ve dünya birincisi seçtiler Keriman Halis'i.
Bu rejimin kurucu kurmaylarının ilk yaptırdığı işlerden biridir bu güzellik yarışması.
(Devam edecek)
Akif Emre,
Güzel insan, kıymetli arkadaşım ve dostum Akif Emre'yi kaybettik.
İyi bir Müslüman ve çok değerli bir insandı, aynı zamanda İlim ve Sanat Dergisinde birlikte çalışmıştık, yeri ender doldurulacak bir yayıncıydı. Rabbımız rahmet ve merhametiyle muamele etsin, mekanı Cennet olsun.
Ferman Karaçam - Haber 7
Yorumlar3