Mehmet Görmez'i görebilmek
- GİRİŞ01.08.2017 07:26
- GÜNCELLEME02.08.2017 06:54
Bazı konuları yazmak zor.
Zorluğu konuyu anlatamamaktan değil, muhataplarınıza konuyu anlatınca, sizi kendi istediği şekilde anlayıp, sizi koyacağı yer.
Asıl önemlisi de siz konuyu anlatmak, gördüğünüz tehlikenin farkına vardırmak için yırtınıp çırpınırken muhataplarınızın, yüzünüze tuhaf tuhaf bakıp,"acaba bir çıkarı mı var " diye düşünüyor olmasıdır.
Hayır hiç bir çıkarım yok.
Mehmet Görmez Hocayı tanımam.
İki dakika olsun kendisiyle konuşmuşluğum yok.
Akrabam falan da değil.
Ama hani, Hz. Musa yalvarıyor ya; "Allahım dilimin bağını çöz göğsümü genişlet ki insanlar beni anlasın.."
Aynı durumdayım, söylediklerimden insanlar benim anlatmak istediğimi anlasın, kendi istediklerini değil, diye yalvarıyorum Allah'a.
Mesele bu ülkenin, bu coğrafyanın ve bu ümmetin geleceği meselesidir.
Konuyu şahıslara indirgemek doğru değil ama gelin görün ki koskoca kurumlar, hatta ülkeler bile şahıslara göre şekilleniyor.
Öyle ise, gelip geçmiş Diyanet İşleri Başkanlarını (DİB) tek tek ele alıp bakınca görürüz ki eğer DİB' da bir hizmet yapılmışsa bu hizmet tamamen kişilerin gayretleriyle alakalıdır.
Başkanlardan kimileri suya sabuna zaten hiç dokunmamış.
Kimilerinin ilmi mükemmel olduğu halde, yöneticiliği zayıf kalmış.
Kimilerinin hizmet yapmasını eski devlet engellemiş.
Kimilerinin kafa yapısı eski devletin kafa yapısına uygun olduğu için Diyaneti işlevsiz ve hantal bir yapıya kavuşturup keyfine bakmış.
Kimileri de her şeye ve her türlü baskıya rağmen şahsi gayretleri ile, yöneticilikteki başarısı ile önemli hizmetler ortaya koymuştur.
Mesela Tayyar Altıkulaç Hoca bu gruba girer.
Hoca'nın şahsi gayreti ve yöneticilik başarısı bugün tüm İslam Dünyasının medarı iftiharı olan ve bizim de göğsümüzü kabartan emsalsiz bir telif Ansiklopedi ile ayrıca, İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) gibi bir kurum ortaya çıkarmıştır.
İSAM'dan bu uygarlığın değerlerine bağlı onlarca İlim adamı yetişmiştir. Bu kurumun Türkiye'deki İlahiyat Fakültelerine, diğer üniversite ve fakültelere, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine verdiği kaynak ve döküman desteği ise çok mükemmel bir şekilde hala devam etmektedir.
Yine Ali Bardakoğlu Hoca'nın şahsi gayretleri ile Diyanet, üzerindeki ölü toprağını atmış, dinamik ve ilmi bir atmosfere doğru yol almaya başlamıştır.
Görmez Hoca ise bu yapıyı devam ettirmiştir.
Bugün insanlar, ezan diye bir şeyin farkına varmıştır.
Ezanlar dinlenen, fark edilen, tat alınan bir "ibadet" halini almıştır.
Mehmet Görmez Hoca hem ilmî, hem içeriye ve dışarıya hizmeti,hem insan ve hizmet kalitesini sürekli geliştirme cehdi, hem Türkiye mozaiğine hitap etme kabiliyeti ve hem de dinamizmi ile Türkiye'nin ihtiyacı olan bir performans ortaya koydu.
Küresel İslam ve Türkiye düşmanlarının PKK'yı kullanarak kırdıkları fay hatlarımızı onarma ve mazlumlara dokunma konusunda Görmez Hoca'nın ortaya koyduğu gayreti, emeği görmemek ve Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan bu, " birlik beraberlik ve yeniden millet olma şuurunu oluşturma "
konularındaki çalışmalarını göz ardı etmek ve yapılanların devamını engellemek, ülkemiz için büyük bir kayıp olacaktır.
Bu engellemeyi yapmak ve yaptırmak için her türlü fitne ve fesat yöntemini kullananlar bu ağır vebalin altından kalkamazlar.
Türkiye'nin ve İslam Dünyasının geleceğinde Diyanetin büyük önemini göremeyen gafiller (veya hainler) küçük sebepler bulup kulaklara fısıldadıklarıyla şuculuk buculuklarını sakladıklarını sanıyorlarsa biz bunun farkındayız.
Bu ülkede ve ille de bu camiada kaliteli insan ortaya çıkmasının yıllarca nasıl engellendiğini, 60 yıldan beri içinde yaşayarak bilen biri olarak çok açık söyleyeyim: Görmez Hoca'nın yerine koyacağınız hiç kimse bu kurumu ve en önemlisi de bu ümmeti 2019'a, 2023'e ve 2071'e taşıyamaz.
Dedim ya ne dediğimin doğru anlaşılmasının derdindeyim.
Ortaya çıkan aday isimler olduğu için, kimseyi kırıp dökmek derdinde değilim.
Ama bugün ortaya konan hizmetlere bakıp, bu hizmetleri gelen kişilerin devam ettirip ettiremeyeceğini tartmak, iyi projeksiyon yapmak ve görmek lazım.
Akademisyen dediğimiz camianın genelde zaten yöneticilik tarafı ilmi gibi güçlü olmuyor.
Görmez Hoca'da son derece güçlü bir dinamizm ve hizmet aşkı var.
Hoca; dünyanın dört bir yanında yetim başı okşuyor, hiç kimsenin ruhu duymadan Suriye sınırında binlerce insana eğitim veriyor, Güneydoğu'da Kürtçe, Ortadoğu'da Arapça, Avrupa'da İngilizce konuşuyor.
Gönül coğrafyamızdaki yetimlere, aç ve çıplaklara sürekli hizmet götürüyor.
Anadolu'ya koşup şehit eş ve çocuklarıyla birlikte ağlıyor, dünyanın dört bir yanında ki mazlum, mağdur insanların derdiyle dertleniyor.
Irkçıların yüzüne yüzüne ırkçılıklarını haykırıyor, mezhepçilerin mekanlarına kadar gidip ilmiyle, edebiyle, irfanıyla, cesaret ve cesametiyle hatalarını suratlarına çarpıyor.
Türkçeyi mükemmel konuşuyor.
Ses tonu, duruşu, kişiliği, karakteri, ilmi, ümmete olan yürekten inancı ve bağlılığı ve hizmet aşkı ile Mehmet Görmez Hoca ortaya bir seviye koymuştur.
Eğer maksadımız giderek hedef büyütmek ise Hocayı daha fazla desteklememiz gerekir.
Hoca'nın Arafat'ta yaptığı duaları yan yana koyup bakarsanız tüm İslam Dünyası için, bu yüz yılın birer tarihi, ilmi ve İslami manifestosu ortaya çıkar.
Hiç kimseyi kimse ile mukayese etmek derdinde değilim.
Ben ümmetin geleceğinde bu ülkenin, bu ülkenin geleceğinde de Diyanet kurumunun hayati derecede önemli olduğuna ve olacağına inananlardanım.
Bu sebeple, zaten AK PARTİ iktidarlarına kadar bu kurumu felç edip işlemez hale getirmek için ellerinden geleni yaptılar, şimdi de bırakalım ve kendisinden istirham edelim Hoca bu göreve devam etsin.
Üç beş çıkarcının, şucu ve bucunun küçük bahanelerle ve bir dönem Hoca'nın aracına kafayı takan, maksadını bildiğimiz çevrelerle birlik olup Hoca'ya yüklenmelerini boşa çıkaralım.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Türkiye'yi hazırladığı büyük hedeflere doğru kanatlandırma konusundaki çabalarına, aynı doğrultuda Hoca'nın kurumu ile beraber ortaya koyduğu katkısını, emek ve başarılarını kim ya da kimler engellemeye çalışıyorsa iki elim yakasındadır.
Sadece benim ellerim de değil, tüm İslam Dünyasının eli bu fitneciliği kaynatanların yakasında olacaktır, vesselam...
Ferman Karaçam - Haber 7
Yorumlar5