Seçim Teklifi Yine Bahçeli’den
- GİRİŞ18.04.2018 07:43
- GÜNCELLEME19.04.2018 07:22
Bahçeli Türkiye’nin 2002 Kasım seçimlerine gidişinin de ilk startını veren liderdi.
O zamanlar Bahçeli iktidardaydı.
Bahçeli’nin Partisi MHP 2002 seçimlerinde %8 oy alarak diğer ortakları ile birlikte barajın altında kalmıştı.
Aynı seçimlerde; AK PARTİ %34, CHP ise %19 oy almıştı ve AK PARTİ, % 34 oy oranı, diğer bir ifade ile yaklaşık 11 Milyon oy alarak, ilk girdiği seçimlerden iktidar olarak çıkmıştı.
Bahçeli, tam 16 yıl sonra dün, yine bir grup toplantısında yeni bir erken seçimin fitilini ateşledi ve 26 Ağustos’ta pazar günü, günün önemine binaen, yeni bir 26 Ağustos zaferi umudunu dile getirdi.
Bahçeli’nin bu çıkışında asıl merak edilenin ise, iktidar partisinin Bahçeli’nin teklifinden haberi olup olmadığı, hatta teklifin danışıklı olup olmadığı idi.
MHP Grup toplantısının hemen arkasından Adalet Bakanı Abdülhamid Gül’ün Bahçeli ile görüşmesi, ardından AK PARTİ Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanına gelip uzun uzun o görüşmenin sonucunu aktarması AK PARTİ’nin, Bahçeli’nin açıklamasından haberinin olmadığını gösteriyor.
Ayrıca, AK PARTİ Grubunda Erdoğan’ın yaptığı konuşmada seçimlerden bahsederken, 2019 Kasımını ima etmesi, Bahçeli’nin konuşmasının danışıklı olmadığını yani AK PARTİ’nin bu konuşmayı önceden bilmediğini gösteriyor.
Zaten, bazı AK PARTİ kurmaylarının sonradan yaptığı açıklamalar da bu yönde.
Peki, bu davranışı ile Bahçeli;
Birincisi, İttifak yaptığı ve bu ittifakın da uzun yıllar süreceğini ifade ettiği ortağına yani AK PARTİ’ye tuzak mı hazırlamış oluyor?
İkincisi de MHP böylesi bir erken seçimde nasıl bir sonuç alacağını umuyor, umduğunu alabilir mi?
Bu sorulardan birincisinin cevabını net verebilmemiz için bugün 13:30 daki Erdoğan- Bahçeli görüşmesinin sonucunu da biliyor olmamız lazım.
Çünkü, Bahçeli Salı günü grup toplantısında yaptığı, 26 Ağustos’ta olmasını istediği erken seçimde ısrar edecek mi?
Eğer ısrar ederse ve AK PARTİ de daha önce açıkladığı şekliyle seçimin zamanında yapılmasını, çıkarları açısından önemli görürse Bahçeli, AK PARTİ’yi zor durumda bırakmış ve seçimden kaçıyor görüntüsünün ortaya çıkmasına sebep olmuş olacaktır.
Yok eğer, AK PARTİ de seçimin erkene alınmasını isterse, bu durumda seçim sonuçlarının kendisi açısından, Bahçeli kadar emin olması gerekir.
Bu iki varsayımı da bugünkü görüşmenin sonucu belirleyecek.
Gelelim MHP’nin, yapılacak bir erken seçimde umduğunu bulacak mı sorusuna;
Gerek yapılan kamuoyu araştırmaları, gerekse bizim gözlem ve tecrübelerimiz MHP’nin, yapılacak bir erken seçimde beklentilerinin de üzerinde bir oy alacağı yönündedir.
Bahçeli de bunu görüyor, 2019’a kadar bu durumun kendileri açısından sürüp sürmeyeceğini kestiremiyor ve bir an evvel mevcut konjonktürü değerlendirmek istiyor.
MHP oylarının artışında en önemli etken hiç şüphesiz Afrin zaferi.
Afrin harekâtına MHP’nin verdiği destek toplumda son derece olumlu karşılık buldu.
Öte yandan, son MHP kongresinde Bahçeli’nin gençlere, küskünlere ve eski milliyetçilere cazip gelecek isimlere yer vermesi de önemli bir adım olarak sayılabilir.
Diğer taraftan, Meral Akşener’in partisinin “yeni” olmasına gönül bağlayan ve MHP’den oraya kayanların zamanla geriye dönmesi de MHP’yi cesaretlendiriyor.
Çünkü, İYİ PARTİ’nin ilk zamanlardaki cazibesi ve çekiciliği giderek azalıyor.
MHP bu durumdan faydalanmak istiyor.
Bu da çok normal karşılanabilir ancak aynı normal olma halinin AK PARTİ için de olması lazım.
Öte yandan Bahçeli’nin erken seçim teklifine “hodri meydan “diyerek karşılık veren CHP’nin durumu ittifak partilerinin durumu kadar iç açıcı değil.
Fakat CHP’nin, yapılacak bir erken seçimde durumunun ne olacağını konuşmak, bir başka yazının konusu.
Ferman Karaçam- Haber 7
Yorumlar1