Her Faniye Nasip Olmaz
- GİRİŞ04.07.2018 08:10
- GÜNCELLEME05.07.2018 07:30
Türkiye’nin ilk Başkanlık ve Genel Seçimleri üzerinden bir haftadan fazla bir zaman geçti.
Kimi gazetelerde, haber sitelerinde, dergilerde ve televizyon kanallarında hala seçim analiz ve yorumları yapılıyor.
Çok önemli iki seçimi birden yaşadık elbette, uzun uzun analizler yapılması normal.
Ne var ki, bazı yorumcular, herşey olup bittiği halde “sinekten yağ çıkarmanın” telaşından kurtulamadılar.
Seçimler öncesinde halk üzerinde yapamadıkları manipülasyonları bu defa Vekiller üzerinden yapabilir miyiz diye inceden inceye ve alttan alta fitnecilik mesaisindeler.
Bu kaos senaristleri zaten hiçbir zaman boş durmadılar, onların kimler adına yazıp konuştuklarını, kimlerin temsilcileri olduğunu da birçoğumuz biliyoruz fakat bir de gafiller var.
Mesela geçenlerde ben bizzat şahit oldum, bir kanalda seçimlere ilişkin yorum yaparken Cumhurbaşkanımızın MHP oyları ile seçildiğini söyledi.
İki gün sonra da bir MHP Başkan yardımcısı aynı şeyi tekrarladı.
İyi ki Bahçeli o, Başkan yardımcısını derhal görevden aldı da durumu kurtardı.
Oysa, gerek referandum oylamalarında, gerekse Cumhurbaşkanı seçimlerinde, Erdoğan’ın oyu her zaman %50’nin ve partisinin üzerinde olmuştur.
Bunu eğip bükecek kadar maharetli olduğunu sananlar asıl barajı geçme ihtimali olmayan bir partiye kimlerin oy vereceğini konuşmuyorlar.
Cumhur İttifakı olmasaydı MHP’nin ahvali ne olacaktı, sorusu çok yakıcı ve önemli bir sorudur.
Ama dediğim gibi hiç kimse “öküz altında buzağı aramasın”.
MHP de, Cumhur İttifakı içinde olmasaydı Doğu ve Güneydoğu’dan AK PARTİ’ye ve Erdoğan’a gelecek artı oyların da hesabını dikkate alarak otursun oturduğu yerde, herkes işine baksın.
Söz buraya gelmişken diğerlerine de bir göz atalım:
Beyaz Türklerin ulusalcı partisi CHP, Erdoğan düşmanlığından dolayı, Marksist Leninist bir Kürt Partisi olan HDP’yi Meclis’e sokarak tarihi bir yamulma ve kırılma süreci yaşadı bu seçimde. Aldığı oy ne olursa olsun CHP, artık tamamen bir mezhebin partisidir ve yamulmuş, kuruluştaki altı ok özelliklerinin hemen hemen hepsini kaybetmiştir.
Evvelki gün yapılan Kılıçdaroğlu - İnce görüşmesinden ve Kılıçdaroğlu’nun İnce’nin onursal başkanlık teklifine, “siyasi nezaketsizlik “olarak bakışından da net olarak bunu görebiliriz.
Bugünkü delege yapısı ile CHP’yi Kılıçdaroğlu’ndan hiç kimse alamaz bunu da, yazın bir tarafa.
İyi Parti: bu partinin FETÖ bağlantılı olduğu çok söylendi ama biz insan oğlu dokunmadan pek İnanmıyoruz.
Akraba, komşu ve tanıdıklarımdan FETÖ’cü olarak bildiğim, tanıdığım kimler varsa hepsini araştırdım ve oylarını İP’e verdiklerini
bazılarının kendi ağızlarından, bazılarının da yakın çevrelerinden öğrendim.
Fakat gene de büyük bir hezimet yaşadılar.
Böylece FETÖ denen yapının bu ülkeye ne kadar yabancı, halkı tanımayan bir yapı olduğunu bir kere daha gördük.
Bu yapı ve onu yöneten üst akıl sanıyor ki “kes yapıştır” yöntemi ile oluşmuş partilere bu millet oy verir tıpkı, darbeye kalkıştıklarında yanıldıkları gibi.
Görülen köy için kılavuza ihtiyaç yok, bir kehanette değil, bu parti de er veya geç dağılır.
SAADET: seçimden önce buradan Temel Bey’e, bu millet sizin gibi çok kimseyi gönlünden silip attı, sizi de atar, demiştim.
Sildi attı işte.
Yıllardır Milletin iktidar vermediği, Millet düşmanı bir parti ile ittifak yapıyorsunuz ve sonra da oturup hayali bir dip dalga bekliyorsunuz ve sükûtu hayale uğruyorsunuz.
Çok normal.
Ama bunu bir tek siz göremiyorsunuz.
Bu Milleti Millet yapan bir ana damar vardır, siz de o damarın içindesiniz.
Kopmayın o damardan, SAADET’e kardeşçe son teklifimiz.
AK PARTİ: hayır, merhum Abdülhak Hamid’e atıf yapmayacağım ama açık konuşayım AK PARTİ, kendisini çok ciddi bir “revizyona” almak zorundadır.
Şimdi artık muhalefeti değil, iktidar partisini ve onun geleceğini düşünmek, konuşmak durumundayız hep birlikte.
Galiptir fakat, tamamen Başkan Erdoğan’ın gayret, emek, çaba, sevgi ve karizması ile olmuştur bu galibiyet.
AK PARTİ artık kurumsal bir başarıya imza atmak zorundadır.
Ve Başkan Erdoğan: kendilerini samimiyetle ve yürekten kutluyorum. Bu Milletin gönlünde, yüreğinin derinliklerinde bu denli kök salmak her faniye nasip olmamıştır.
Bunca kirli ittifak, karalama, tuzak, suikast ve uzun yıllar iktidarda olmasına rağmen hala başarılı ve Türkiye düşmanlarını üzecek kadar dipdiri, sağlıklı ve hamdolsun, işinin başında.
Bu seçimi; Türkiye kazandı, Ümmet kazandı, mazlumlar kazandı.
Ferman Karaçam - Haber 7
Yorumlar3