Hangisi Daha Karanlık ?
- GİRİŞ18.07.2018 07:33
- GÜNCELLEME19.07.2018 07:27
CIA’nin Ortadoğu veya Türkiye uzmanlarından hangisini ele alırsak alalım bu adamların her biri bizim, Türkiyeli akademisyenlerimizin çoğundan daha iyi tanıyorlar bizi.
Türkiye’nin komşularıyla olan sorunlarını, ekonomik durumunu, eğitimini, Kürt meselemizi, Kıbrıs meselemizi, Ermenistan’la, Yunanistan’la olan meselelerimizi yani Türkiye’nin temel sorunlarını bir çoğumuzdan daha iyi biliyorlar.
Türkiye’yi yakından tanıyınca da potansiyelimizi son derece yetkin bir şekilde tesbit edebiliyorlar.
Bizi bizden daha iyi bilmelerinin esas sebebi ise; eski Türkiye’yi dizayn eden “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” zihniyetinin, yurtta her on yılda bir darbe, cihanda ise “ bana değmeyen yılan bin yaşasın” anlayışından bir adım ileri gidememesinden dolayıdır.
Bu zihniyet ne yazık ki hala, dışarıdan bakıp görenlerin gördüğünün çeyreği kadar bile, Türkiye’nin gelecekteki potansiyelinden habersizdirler.
Bunu nereden mi biliyorum?
Külliye ile uğraşmalarından biliyorum.
Oda sayısının fazlalığı, klozetlerinin rengi, marleylerin deseni ile veya Türkiye’nin küresel projelerine olan düşmanlıklarından biliyorum.
Çünkü bu zihniyetin ufku dar, görüş açısı kısa, geleceğe bakışı gündelik.
Elimde Graham E.Fuller’in “ Yeni Türkiye Cumhuriyeti” adlı kitabı var.
Daha önce bazı başlıklarına yakından bakmış, ilgilenmiştim ama kitabın tamamına bakamamıştım.
Geç kalmışım.
Bu da benim eksiğim.
Kitap on birinci baskısını yapmış.
Sağolsun, Profesör Mustafa Acar Hoca nefis bir çeviri ile kitabı “eksi kitaplar” dan Türkçeye kazandırmış.
Fuller’in, Ortadoğu, Asya, Türk, Kürt, Arap, İslam, Şiilik, Fars gibi “bizden” konular üzerine neredeyse on tane kadar kitabı var.
Sadece bu kadar mı?
Daha fazlası.
Hatta o kadar ki; 15 Temmuz 2016 darbe girişimi gecesinde Türkiye’de olduğuna ve Yunanistan’a sığınan FETÖ’cü sekiz askerle birlikte Yunanistan’a geçtiğine dair çok yaygın bir kanaat var.
Biliyorsunuz, eski CIA ajanı Richard Perle için, “Karanlıklar Prensi” deniyor.
Karanlık olma konusunda Graham Fuller Perle’den daha aşağı kalmaz.
İlginç olanı ise bu karanlık adamların hemen hepsi CIA menşeli.
Dedim ya bunlar, bizi bizden daha iyi tanıyorlar.
Hele hele son seçimde Türkiye’yi yönetmeye talip olan, küresel projeleri satacağını söyleyen, hızlı trenin gereksizliğinden söz eden ve “Millet İttifakı” içinde yer alanlardan daha iyi tanıyorlar.
Şu cümle Fuller’in, kitabı bitirirken kullandığı son cümle: “Gelecek ne getirirse getirsin, bir şey kesindir: O eski, öngörülebilir ve sadık Amerikan müttefiki olan Türkiye artık tarihe karışmıştır”.
Kitap 2008’de kaleme alındığına göre Graham Fuller’in öngörüsünü bizim ana muhalefette bile görmemiz asla mümkün değil.
Şu cümleler de onun: “Geride bıraktığımız yirmi yıllık dönemde askeri, ekonomik ve diplomatik alanlarda Türkiye’nin Ortadoğu’nun açık şekilde hakim gücü olma yolunda ilerleme süreci kayda değer ölçüde hızlanmıştır”.
Ülkemizi bu kadar yakından tanıyan Fuller, 15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesi Türkiye’de olmasaydı sizce, Aleksi Çipras FETÖ’nün sekiz tane mankurdunu Türkiye’ye teslim etmez miydi?
Hiç şüpheniz olmasın, ederdi.
Ama, Yunanistan askerleri verirse konuşurlar ve her şey açığa çıkar diye verdirtmiyorlar.
Fakat nereye kadar, göreceğiz!
Bu karanlık adamlar Türkiye’yi bundan sonra daha yakından izleyecekler.
Ve muhtemelen sadece izlemekle de kalmayacak yeni yeni FETÖ’ler, Oktarlar bulacaklardır.
Acı olanı şu ki; bizde de kahrolası FETÖ’ler hiç bitmeyecek.
Ferman Karaçam - Haber 7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol