İster inanın, ister inanmayın havada, daha önceki seçimlerde yaşanmamış içten içe, dipten dibe, bir oldu bittilik ve “birşeylerin” hazırlığı var.

Bugünlerde arka arkaya Cumhur İttifakını önemli büyükşehirlerde kaybetmiş olarak gösteren anketler var, sosyal medyada elden ele dolaştırılıyor, Halk TV başta olmak üzere, muhalefet yanlısı bazı kanallarda, gazetelerde, haber sitelerinde el oğuşturmalar, “piyano” eşliğinde ilk bahar seranadları ve bıyık altından iç gıcıklayıcı hınzırına gülüşmeler var.

Dış basında; Türkiye kaynaklı anketler üzerine, seçimlerden sonra iktidarın adım adım nasıl düşürüleceğine dair yorumlar yapılıyor.

Yine dışarıda, FETÖ taraftarı bazı vatansız hainlerin diğer vatan hainleri ile birlikte hareketlenmeleri, toplantı üstüne toplantı yapmaları, sosyal medyadan ümit ve beklenti paylaşmalarını okuyor, görüyoruz.

Ağustos 2019’da içerideki tüm darbeci generallerin dışarı çıkacağına dair sevinç ve mutluluk emoji paylaşımları var.

Bu ve buna benzer hareketlenmelerin, beklentilerin, sevinmelerin, el oğuşturmaların son derece haklı bir sebebi de yok değil: küresel Türkiye düşmanları 2007 yılından beri yani, 12 yıldan bu tarafa ilk defa bütün bir muhalefeti tek blok halinde toparlayıp Erdoğana karşı birleştirdiler.

Aslında ilk ciddi girişimi, 2008 Yılında, AK PARTİ iktidardayken kapatmayı düşünerek başlattılar.

Kapatma davası, 14 Mart 2008’de açıldı.

Karar dört ay sonra, 30 Temmuz 2008’de verildi, Anayasa Mahkemesinde 5 oya karşı, 6 oy ile, dava reddedildi.

İşte asıl muhalefete yönelik çalışmalar da bundan sonra başlatıldı.

Evvela, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun liderliğinde muhalif bir hareket başlatmak için uğraştılar fakat, ikna edemediler ve 25 Mart 2009 Yılında onu şehit ettiler.

Aynı yıl yani, 2009 yılından itibaren üç koldan yani, HDP ( 2012’den önce adı DTP olan Parti) MHP ve CHP üzerinde çalışmaya başladılar.

MHP’yi, şu anda İP’de siyaset yapan bir profesörün veya Meral Akşener’in başkanlığında şekillendirerek, CHP ile birlikte blok oluşturmayı planladılar.

Ve benim, acizâne “Cumhuriyet tarihinin en başarılı küresel operasyonu ve CHP’nin 180 derecelik dönüşümü” dediğim Türk solunun ulusalcılarından olan Deniz Baykal’ın, partinin başından bir kaset komplosu ile alınarak yerine, Alevi/Kürt solunun ulusalcısı Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirilmesi planı gerçekleştirildi.

10 Mayıs 2010’ da Deniz Baykal istifa etti.

22 Mayıs 2010’ da CHP’nin 33. Kongresinde Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildi.

Bu arada, 2009’ Yılında MHP’ye yönelik çalışmalar da bitti ve 2010 sonundan başlayarak, 12 Haziran 2011 seçimlerinin iki ay öncesine kadar arka arkaya MHP’li başkanlık divanı üyelerine yönelik, özel hayatları ile ilgili kasetler servis edildi ve her biri seçilecek yerlerden olan on kişi partiden ayrıldılar.

Bunlardan dokuz tanesi MHP’nin başkanlık divanı üyesi idi ve Mayıs 2011’de istifa ettiler.

Bu operasyon Bahçeli’yi istifaya zorlamak için yapılmıştı ancak,

Bahçeli, planı farkedince direnmeye karar verdi ve partiyi temizlemeye çalıştı.

Arka arkaya ihraçlar ve istifalar yaşandı.

Partinin ağır topları, Yusuf Halaçoğlu, Özcan Yeniçeri, Ümit Özdağ, Koray Aydın... artık baş başaydılar ve Halaçoğlu hariç hemen hemen hepsi de yeni kurulacak partinin başında olmayı hedefliyordu.

Esasında Akşener, A planı olarak MHP’nin içinde bırakılıp mücadele edecekti ve bir hayli direndi de ancak, 8 Eylül 2017’de Bahçeli onu da ihraç etmeyi başardı.

Ve sonuçta HDP ve CHP ile blok oluşturacak bir parti ( İP) kurmayı başardılar.

Bugün en çok da bunun erken zaferini kutluyorlar.

CHP’ye hem kavim hem de meşrep olarak PKK/PYD çizgisine uygun bir genel başkan oturtunca gerisi çorap söküğü gibi geldi.

Çünkü İP’in başında zaten “Yurtta Sulh Konseyinin” A planında ki bayandı.

B planında bir profesör var ama, o konuda, diğer kurmay takımı anlaşamayınca “şimdilik” kaydı ile o şahıs yedek kulübede bekletiliyor.

CÜMLEDEN CÜMLEYE ...

Havada Kan Kokusu

Gören göze sır değil, yaylar oka gerilmiş

Havada kan kokusu, yoğun bir sis, duman var...

Taşları bağlamışlar, itler salıverilmiş

Yine bir kahpe pusu; hedefte Müslüman var.

(...)

Terörü besleyen kim, kim dünyayı kandıran?

Kim İslam'a küfredip fitneyi uyandıran?

Kimler sabrı zorlayıp sınıra dayandıran?

Nemrutları andıran gürûh-u perişan var.

"Müslümanmış" terörist! İslâm olmuş tek konu

Hakikati diyene kabalaşmış ses tonu

Başrolde siyonistler, yanlarında piyonu

Elbet sabrın da sonu, hesap soracak an var.

(....)

Kim demiş "böyle gelmiş, devran böyle sürecek,

Zâlim âbad olacak, başı göğe erecek?"

Bir yiğit çıkar elbet zulmü yere serecek

Uğrunda can verecek candan öte VATAN var.

(....)

Tarih bilir ne olur artar ise hıncımız

Arslana tasma takar en çelimsiz gencimiz!

Kırk yıl kında kalsa da pas tutmaz kılıncımız

Zafere inancımız, göğsümüzde îman var.

Mecit Aktürk

Ferman Karaçam - Haber 7 

fermankaracam@gmail.com 

fermankaracam@twitter.com 

twitter.com/fermankaracam 

facebook.com/fermankaracam