Yerlilik Millilik ve CHP
- GİRİŞ07.12.2022 09:32
- GÜNCELLEME08.12.2022 08:59
Son zamanlarda iktidara gelmek için her yolu deneyen; başörtülü bazı kadınlara rozet takan, helalleşme turlarına çıkan, emeklilere “bir kere de beni deneyin” diyerek yalvaran, küresel ekonomik sorunların Türkiye’deki yansımalarından hareketle fırsatçılığın her çeşidine sarılan, Kur’an-ı Kerim’i öperek medyaya servis ettiren, Seyyid olduğu konusunda kitap yazdıran, Elazığ’a gidip, iktidara geldiklerinde Elazığlı bakan sözü veren, hatta hiç olamaz diyeceğiniz şekilde Mısırlı şehit müfessir Seyyid Kutub’un Yoldaki İşaretler kitabını incelediğini bile söyleyen CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu son olarak çıktığı yurt dışı gezisinden, kendisine, ithal bir başdanışman ve ithal bir ekonomi komiseri alarak döndü.
Bütün bunların yanında benim çok daha ilginç bulduğum iki konu var ki, esas itibariyle size onlardan söz etmek istiyorum.
Birincisi, Kılıçdaroğlu ve partisinin sözcüleri Türkiye - Katar arasında yapılan her anlaşmadan sonra yüksek sesle Türkiye’nin Katar’a satıldığını söylüyorlar.
Peki, Avrupa’dan ithal edilen başdanışman Jeremy Rifkin ve ekonomi danışmanı Kamer Daron Acemoğlu vasıtası ile Türkiye’ye dünya bankasından (IMF) milyarlarca dolar akacağını söyleyen ve bunun için ellerini daha şimdiden ovuşturan CHP yöneticileri ve Kılıçdaroğlu Türkiye’yi Amerika ve Avrupa’ya satmış olmuyorlar mı?
Yani paralar Katar’dan gelince Türkiye satılmış oluyor da Avrupa ve Amerika’dan gelince satılmış olmuyor mu?
Bu çifte standart ve ikiyüzlülüğün vatandaşın gözünden kaçacağını sanmıyorum.
İkincisi de CHP’nin uzun zamandır sesi çıkmayan genel sekreteri Selin Sayek Böke Hanım, partisinin
“İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması” yani, “vizyon Belgesi” sunumundaki konuşması.
Aslında Böke’nin bu konuşması tipik CHP zihniyetinin yani, hiç birimizin yadırgamayıp şaşırtıcı bulmayacağı bir içerik taşıyor.
Fakat 2023 seçimlerine hazırlanırken; Kılıçdaroğlu’nun klasik sağ seçmen oylarının neredeyse binde birine bile muhtaç olduğu ve sağcı partilerin liderlerine yalvarırcasına sarıldığı, herkese mavi boncuk dağıttığı bir dönemde, parti sekreterinin bu konuşması başta İyi Partililer olmak üzere altılı masadaki hiç kimsenin hoşuna gitmemiştir.
Diyor ki Selin Sayek Böke: “Biz iktidara geldiğimizde ‘Barış Akademisyenlerini üniversite ve öğrencileriyle buluşturacağız”
Pekâlâ, kim bu Selin Hanımın barış güvercinleri?
Hatırlayalım: Temmuz 2015’te PKK’nın başlattığı çukur ve barikat eylemleri vardı.
Doğu ve Güneydoğu’yu kana bulayan; birçok il ve ilçede o zamanki HDP’li belediyelerin iş makinaları ile kazılan çukurlara ve evlerinden zorla kovulan gariban Kürt vatandaşların evlerine silah yığıp, tuzaklar kuran ve HDP’nin özerklik ilanlarıyla destek verdiği bu eylemler sırasında PKK, 793 güvenlik görevlisini şehit etti.
Yine bu çukur eylemlerinde 314 sivil vatandaş hayatını kaybetti, 4 binin üzerinde güvenlik görevlisi ve 2 binden fazla vatandaş da yaralandı.
İşte bu eylemlerin ardından Erdoğan’ın “karanlık aydınlar” dediği 1128 akademisyen, 11 Ocak 2016'da bildiri yayımlamıştı.
“Barış Akademisyenleri” imzasıyla yayımladıkları bildiride, terör örgütü PKK’ya yönelik devlet tarafından başlatılan “Çukur Operasyonlarına” karşı çıktılar.
1128 akademisyenin imzası bulunan bildiride, “Devlet tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliamlardan vazgeçsin” şeklinde cümleler kullanılmıştı.
Yani HDP’nin her türlü destek verdiği PKK, bu ülkenin bazı il ve ilçelerini işgal edip, kurtarılmış bölge olarak ilan ediyor, bu yerleşim birimlerini Türkiye’den kopararak bir başka ülkenin sınırlarına katmak için kanlı bir eyleme girişiyor ve yine bu ülkenin üniversitelerinde görev yapan 1128 akademisyen Türkiye’yi kan dökmekle suçluyor.
Daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu akademisyenlerle ilgili olarak resen soruşturma başlatmıştı.
Şimdi de CHP’nin Genel Sekreteri kalkıp bu akademisyenleri barış kelimesiyle bir araya getirerek, iktidara geldiklerinde onları eski okullarına geri döndürecekleri vaadinde bulunuyor.
Ne desem bilmem ki?
Gene de şöyle dua edelim: İnşallah bir gün CHP, üyesi olduğu Batılı Sosyalist partilerin yerlilik ve millilik konusunda kendi ülkelerindeki uygulama ve anlayışlarını öğrenir de işte o zaman Türkiye iktidarıyla, muhalefetiyle birlikte yeni ufuklara kanatlanır.
Aksi halde bugünkü CHP; genlerinden devraldığı o bilindik zihniyetiyle ülkesini sürekli şikâyet ettiği Batılı ülkelerden devşirdiği yabancı danışmanları yerli ve milli; Türkiye’yi parçalamak isteyen teröristlere karşı savunma yapan devleti katil sayanları da barışçı ilan etmeyi sürdürecektir.
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/FermanKaracam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar6