Yaşar Kaplan ve Ölümler Ölümler
- GİRİŞ18.01.2023 09:30
- GÜNCELLEME19.01.2023 09:11
Son birkaç ay içinde sarsıcı ölümlere tanıklık ettim.
Evvela çok sevdiğim, muhterem hocam, dostum ve ağabeyim, hadis profesörü Raşit Küçük hocamı ebedi aleme uğurladık.
Ardından üç ablamdan ortancası merhume Naciye ablamın en küçük oğlu Erbay’ı kalp krizinden kaybettik.
Daha doğru dürüst kendime gelemeden rahmetli Servet ağabeyimin oğlu Bülent, böbrek yetmezliğinden vefat etti.
Ve son olarak da yine bir ağabeyim olarak gördüğüm, uzun yıllar mektuplaştığımız, çıkardığı “Aylık Dergi”de şiir ve denemelerimin yayımlandığı Yaşar Kaplan’ı kaybettik.
Hepimizin geçmişlerine rahmet olsun.
Hani üstad diyor ya:
“Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber…
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?
Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun ...!
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun.!”
Evet ölümün yüzü soğuktur fakat bir o kadar da bütün bir dünya hayatımızın tek gerçeğidir.
Diğer hiçbir şey, ölüm kadar bünyesinde sarsıcı ve dönüştürücü bir hakikat taşımıyor.
Yaşar Kaplan gibi değerli bir kültür ve fikir adamını önemseyerek özel bir kabristan olan Taceddin Dergâhına defneden hükümet yetkililerine, özellikle TBMM Başkanımız Mustafa Şentop beyefendiye teşekkür ederim.
Bu vefanın, bizim teşekkürümüzün ötesinde İnşallah ecrini de göreceklerdir.
Yaşar Kaplan ülkemizin sayılı velûd ve omurgalı kalemlerinden biridir.
Edebiyatın hemen her dalında yetkin eserler ortaya koymuştur.
Eserlerinin nitelikleri yanında, onlara koyduğu isimler konusunda da usta bir isim olan Yaşar Kaplan’ın bazı kitap adlarına bakmak yeterlidir.
Deneme-İnceleme: İzdüşüm (1983), Demokrasi Risalesi (1985), İran’a Nasıl Bakmalı (1986), Mücahide Mektuplar (1990), Açıl Susam Açıl (1990), Bir Şenliktir İnkılap (1992), Vatan Millet Sakarya Üstüne Düşülmüş Notlar (1993), Devrim ve Terbiye (1995), Kalem ve Kelepçe (1995), Hz. Ali (1998), Siyaset Bilinci (1998), Günümüz Yezidiliği (2013), Ademce, Düşüncenin Temel Dinamikleri.
Hikâye: Dönemeçler (1976, 2018), Birinci Kitap (1982), İkinci Kitap (1982), Sıfırüç Depremleri (1987), Canhıraş (1991).
Anı: Giriş ve Çıkışlar (1989).
Mektup: Yazışmalar (1982).
Çeviri: Malcolm X (Alex Halley’den, 1983), İslâm Ekonomi Düşüncesi (M. N. Sıddıkî’den, 1984), Yarınki İslâm (Abdülkadir es-Sufi’den, 1984).
Kürtçe: Beyt ü Destanen Kurdi (2019), Destana Kela Dimdim u Xane Lepzerin (2019), Kaniya Stranan (2019).
Roman: İdris'in İdris (2019).
Yönetimini üstlendiği Aylık Dergi, Türkiye’nin en etkin sanat, kültür ve edebiyat dergisidir.
Bende, bütün sayılarının bulunmasına rağmen, arada, altı ay arayla, 1982 yılında çıkan şiir özel sayısı dışında olanlar ne yazık ki ‘80 darbesinin zulmüne uğramıştı.
Dört ayrı eserinden dolayı kovuşturmaya uğrayan Yaşar Kaplan, Demokrasi Risalesi (1985) adlı deneme kitabı nedeniyle ceza yasasının o zamanki 163. maddesine muhalefetten yargılanıp, altı yıl üç ay hüküm giydi, üç yıla yakın cezaevlerinde kaldı.
Hapisten çıktıktan sonra 2001 yılında Almanya’ya gidene kadar Akit gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Hayatını ve çalışmalarını Almanya’nın Köln kentinde sürdürüyordu.
7 Ocak 2023 günü sabah saatlerinde Almanya'nın Köln kentinde tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Yazdığı eserlerden dolayı üç yıl hapis yatmış, hakkında başka mahkûmiyet kararları olduğu için Almanya'ya gitmişti.
7 Ocak'ta Almanya'da vefat eden Yaşar Kaplan’ın cenazesi Türkiye’ye getirilerek Ankara’da toprağa verildi.
Yaşar Kaplan’ın, 1982 yılının Nisan-Mayıs-Haziran ve Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında iki ayrı cilt olarak çıkardığı büyük boy Aylık Dergi’de onlarca şair, yazar, eleştirmen, romancı ve öykücünün hem eserleri ve hem de kısa eleştirileri yer almıştır.
Şiir özel sayısı olan bu dergilerin birincisinde, Hicabi Kırlangıç’ın Ben Bir Ölmem Bin Ölürüm şiirini, Mustafa Çelik’in Halka Bıçaklı Ellerde adlı şiirinden, ikinci özel sayılı dergiden de Sıtkı Caney’in İtiraf ve Gizem adlı şiirinden birkaç kuple alarak Yaşar Kaplan’a, aramızdan ayrılarak gittiği sonsuz alemde, mekânı cennet, makamı âli olsun diyoruz.
Allah (cc), kardeşimizi cemaliyle ödüllendirsin.
Ben Bir Ölmem Bin Ölürüm
Ben bir ölmem bin ölürüm
Bin ölürüm seni ey güzel ölüm
Kanar gönüller ben bir ölmem
Döner döner ölürüm.
Halka Bıçaklı Ellerde
—Yaslan iniltilerine kardeşlerimin
Acının ayağa dimdik ayağa kalkışını izle—
Devriyeler kaldırılmış üstümüze madem
Öğrü tükenmiş nazarlar
Kılı kırk yararcasına
Bozgunların ardınca sisli bir nefesle
Hıncahınç delice yani
Muştulayalım diye adını
“Muntakim” adını öfkenin avazına.
—Sözgelimi
Hançerlerin ağzından fısıldaşalım
Şimşeklerin eşleştiği yerlerden
Silahların sevişmesinden
Nisan yağmurlarında bir gonca gibi bir bakıma
Sillere düşsün elifbası özgürlüğün. (…)
İtiraf ve Gizem
Aşklarla halklarla yalnızlıklarla
Derlenmiş
Ve her sabah yeniden
Uzakları titreten
Gül damıtan bir mahşer bir coşku vardı
Ki orada
Boğularak çıldıran flamalarda
Yalarken marşlarımı yabancı hışırtılar
Kan akar akar da
Yeryüzünün şahdamarı atardı.
(…)
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/FermanKaracam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar2