Yüzyılın Felaketi
- GİRİŞ08.02.2023 09:13
- GÜNCELLEME09.02.2023 08:12
Büyük bir felaket yaşadık.
Acımızı tarif edecek kelime bulmakta zorlanıyorum.
5 Şubat Pazar gününü Pazartesi'ne bağlayan gece saat 04:17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 şiddetinde ve 06 Şubat Pazartesi günü öğlen 13:24’te ise Elbistan ilçesinde 7,6 şiddetinde iki deprem yaşadık.
Depremden öte, buna asrın felaketi demek lazım.
Bildiğimiz ve yaşadığımız depremler bir noktada olur ve etrafına birkaç kilometre çapında etki ederdi.
Halbuki bu felaket, Hatay’dan Malatya’ya kadar 376 km’lik mesafenin çapından daha fazlasını etkiledi.
Deprem on ilimizde, ilçe ve köylerinde can ve mal kaybına sebep oldu.
Ayrıca Suriye’nin de birçok şehir ve yerleşim alanında aynı yıkımlara yol açtı.
Felaketin boyutlarının, bir depremin ötesine geçerek yerkürede kaymalara sebep olduğu da ifade edildi.
Dünyanın en tanınmış İtalyan bilim adamı ve Ulusal Jeofizik Volkanoloji Enstitüsünün Başkanı Carlo Doglioni, “Türkiye, 150 km’lik fay hattında birkaç saniyede üç metre hareket etti” şeklinde yorumladı.
Ayrıca Türk, İngiliz ve ABD bilim insanları bu depremin geniş alana yayılmasının arama-kurtarma çalışmalarını zorlaştıracağını da ifade ettiler.
Bu konuya özellikle vurgu yapan ve sismoloji üzerine çalışmaları olan İngiliz bilim insanı Dr. Stephen Hicks, “Türkiye’deki bu çifte depremin sıra dışı olduğunu, ancak okyanus altında meydana gelerek daha büyük tsunamilere yol açan bazı örneklerinin görüldüğünü ve bu kadar geniş alanda etkili olan depremlerin arama-kurtarma çalışmalarına da çok ciddi anlamda olumsuz etki edeceğini” söyledi.
Arama-kurtarma çalışmaları konusunda Türkiye, son derece donanımlı, hazırlıklı ve hızlı hareket etmesine rağmen, depremin daha ilk saatlerinde, felaketin boyutlarının büyüklüğünün farkına vararak, çok yerinde bir kararla uluslararası çağrıda bulundu.
Yaklaşık elli ülke bu çağrıya olumlu cevap vererek yardım çağrısına destek verdi.
Uzmanların da dikkat çektiği gibi, bu depremin en önemli zorluğunun geniş alana yayılmasından dolayı arama-kurtarmada yaşanacağını söylemesi bölgede de kendini gösterdi.
Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Hatay, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Osmaniye ve Kilis gibi on ilimizde yıkımlara yol açan bu depremlerin yaklaşık 14 milyonluk nüfusu doğrudan etkilemesine rağmen, yerleşim alanı bakımından eşi benzeri daha önce görülmemiş şekilde 376 km’lik bir coğrafya üzerinde 106 ilçe, 219 belde ve 4817 köy bu felaketten direkt olarak etkilenmiştir.
Başkan Erdoğan; yüzyılın bu felaketi olur olmaz ekibini, AFAD’ı, Kızılay’ı, asker ve polis desteklerini olayın olduğu illere göndermiş, yakından takip etmiş ve akşamın geç saatlerine doğru bir haftalık “milli yas” ilan ederek tüm yurdumuzda ve dış temsilciliklerimizde bayraklarımızın yarıya indirilmesini resmen ilan etmiş, daha sonra on ilimizi kapsayacak şekilde üç aylık “Olağanüstü Hal” olacağını söylemiştir.
Ayrıca muhalefet partilerin başkanlarına da bu elim olayla ilgili bilgiler vermiştir.
Öte yandan sahada bulunan Başkan yardımcısı Fuat Oktay koordinesinde aralıklarla bölgeden bilgiler verilmiştir.
Olay anından itibaren bütün bakanlar deprem bölgesine yayılmış, Milli Eğitim Bakanı da sahadan, tüm orta dereceli okulların bir hafta süre ile tatil edildiğini duyurmuştur.
Yaşanan bu büyük yıkım ve felaket karşısında halkımız ufak tefek hırsızlık, siyasi çakallık ve sorumsuz, duyarsız yayın yapan bazı medya organlarının dışında son derece büyük bir dayanışma içinde olmuş ve yine o asil ruhundan gelen tarihi dayanışmasını ortaya koymuştur.
Bunun yanında beni en çok etkileyen bir ümmet dayanışması örneğini de Gana’dan gördük.
Depremin daha ilk saatlerinde Gana, ‘Darül Erkam Yetimler ve Hafızlık Ortaokul Merkezi’nde, depremde vefat edenlere, yaralılara, göçük altında kalanlara dua edildi.
Yüzlerce beyaz giysili, aydınlık esmer yüzlü, Gana’lı genç Müslüman; biri Türkçeyi yarım yamalak konuşan, diğeri de dua eden iki hocanın eşliğinde Mü’min yüreklerin en anlamlı duyarlılığını ortaya koydular.
Ümmetin; yaşanan bu ve benzeri acılar karşısında “Bir duvarın tuğlaları gibi” dayanışma, kardeşlik ve birlik içinde olması, bir nebze de olsa acıyı hafifletiyor.
Öte yandan benim de her birine üye olduğum:
- İçerideki Havalar
- Er. MTTB Der. Türkiye
- Medya Platformu
- Asım’ın Nesli
- Türkiye Düşünce Platformu
gibi beş WhatsApp grubunun arama-kurtarma, erişim, barınma, gıda ve ilaç yardımı, ulaşım ve ekipleri yönlendirme konusunda yaptıkları ve hala yapmakta oldukları büyük çaplı hizmetleri de zikretmem lazım.
Bu grupların toplamda üç bin dolayındaki üyesinin her biri adeta birer seferberlik neferi gibi çalıştılar ve çalışıyorlar.
Diğer yandan depremin ikinci gününde Türkiye; asker, sivil, genç, yaşlı, zengin, fakir, eşikten beşiğe bu felakete maruz kalanlara yardım için birbiriyle yarıştı, yarışıyor.
Bu büyük felaket sonrasında Astana’dan Akra’ya, Bakü’den Üsküp’e, İslamabat'tan Filistin’e büyük bir “Millet” coğrafyasında tek yürek halindeyiz.
Allah milletimize sabır ve metanet versin.
Başın sağ olsun Türkiyem.
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/FermanKaracam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar3