Mudurnulu Musa Emmi - 4

  • GİRİŞ23.04.2023 10:03
  • GÜNCELLEME24.04.2023 08:38

70 SENTE MUHTAÇ ETTİLER BİZİ

—Musa emi buralarda günlerin nasıl geçiyor?  

—Bir mütevazi kütüphanem var, biraz onunla, biraz da üç-beş meyve ağacım ve küçücük bir bostanım var.

Yaşlı ve emekli bir adam ne yapar ki? Kitaplar olmasa işimiz burada çok zor.

Camiler var, oralarda arkadaşlarım var.

Arada bir de onlarla çay, kahve içiyoruz, fırsat bulursam ve sağlığım elverirse cennet memleketimin bazı hasret kaldığım yerlerini ziyaret ediyorum.  

—Yenge hanım sağ mı?  

—Sağ ama uzun zamandır hastadır, evde bakıcımız var.  

—Kitaplardan biraz anlatır mısın?  

—Evlat kitaplarımın çoğu babamdan kalmıştır.

Osmanlıca, Arapça ve Türkçe eserlerdir ve aralarında çok kıymetli olanları vardı, onların bir kısmını bağışladık, kalanlar bana yetiyor.  

Kitaplar bizim en aziz misafirlerimizdir, onlar olmasa hayatımız kurur.

Bugün bakıyorum da insanlar gitgide kitaptan kopup, sokakta dolaşan süfli sözleri baş tacı ediyor.  

Eskiden sokaklarda bile kitapların içinden sayfalar dolaşırdı. Her nefes aldığımız yerde kitabın hükmü geçerdi.  

Hatta kitaplar öyle çok hayatımızda olurdu ki, hayatımız onların varlığı ile anlamlaşırdı, kutsallaşırdı.  

Mesela bizim çocukluğumuzda ve gençliğimizde, yerde rastladığımız bir kağıt parçasına bile çok büyük kıymet verirdik.  

—Neden kıymet veriyorsunuz ki?  

—Bunun sebebi bellidir evlat.

Sebebi Kur'an'dır.

Çünkü biz kağıt görünce onu hatırlardık.

Ekmek gibi, kağıdı da kutsal bilirdik.

Şimdi gençlik çok zeki, fakat gençlere sorumluluk veremedik.

Bir hedef ve bir amaçları yok gençliğin.

Bu sadece bizim memleketimizde de değil.

Avrupa ve Amerika gençliği de böyle.

Oralarda demokrasi var diyorlar, fakat gençlerin sorumluluğu bizde daha ileridir.

Ev geçindirme, babalık ve annelik, bizde daha bir başkadır. Mesela rey atma işini de bizler daha ciddiye alırız.

Oralarda, pek itibar etmezler.  

Rey kullanma oranları çok düşüktür.  

Hele kuzey Avrupa taraflarında gençlerin durumu daha acıklıdır.  

Bizde durum onlara göre iyidir, ama ne yazık ki gidiş o tarafadır.  

Bir genç hem çalışkan hem sorumluluk sahibi olmalı. Hem dinini ve hem de tarihini iyi bilmeli.

Ben bazan televizyonda yarışma programlarına bakarım.

Gençlerimiz çok basit soruları bilemiyorlar.

Üzülüyorum tabi.  

Bazı gençler bana kızıyor da olabilir, olsun ben gene de bildiğim doğruyu söyleyeyim: AK Parti'nin seçme seçilme yaşını 18’e indirmesi tarihi bir hata olmuştur.  

—Emmi al benden de o kadar.

Ben de diyorum ki, madem sorumluluk yaşı tüm dünyada yükseliyor, biz neden gençlere daha küçük yaşında yöneteni seçme ve yönetme sorumluluğu verdik?

Hiç değilse askerlik dönüşü bu sorumluluğu vermeliydik.  

—Öyle evlat, öyle.  

—Peki Musa Emi buna rağmen bugünkü iktidarı nasıl buluyorsun?  

—Her fani kusurludur, bu kadar kusur Kadı kızında da olur derler bizim Anadolu’muzda Ferman Efendi.

Bu uzun adamın ne yapıp ne yapmadığını anlamak için Türkiye’nin geçmişine bakmak lazım, gençlere tavsiyem geçmişi öğrensinler, o zaman daha iyi mukayese yaparlar ve dediğim gibi biraz gezip görmek lazım.

Boş boş konuşmamızın hiçbir manası olmaz.

Boş insanları, koltuk meraklısı insanları koltuğa oturtup kendimizi soydurmamızın manası yok.

Bir zamanlar bu güzelim memleketimizi 70 sente muhtaç ettiler.  

İşçinin, memurun üç kuruşundan kesinti yapıp üstüne oturdular.

Bir zamanlar memleketimizde uçağa binmek de koskoca bir lükstü, bu tabii, cumhuriyetin kurulduğundan beri öyleydi. Hatta vapurlar bile birinci, ikinci sınıf olurdu.

Vapur biletleri ona göre satılırdı.

Birkaç zengin dışında kimse uçağa da binemezdi.  

Anadolu insanı ile, Anadolulu olmayanlar arasında büyük uçurumlar vardı.  

Anadolu insanı büyük şehire gittiğinde ancak; çaycı, garson, bulaşıkçı, müstahdem, inşaat işçisi, çocuk bakıcısı, fabrika işçisi, çırak veya hamal olabilirdi.

Bu dediklerim cumhuriyet Türkiye’sinin yazılı olmayan ama hayatta yaşanan hakikatleriydi.

Anadolu’nun yolu, suyu, elektriği, ulaşımı ve tarımı da ona göreydi.

Türkiye çok değişip, gelişti. Fakat bu muazzam değişimin olması için Menderes, Özal ve bu uzun adam çok emek verdiler, haklarını teslim etmemiz lazım.

Son yıllarda bu uzun adamın yaptıkları kendisinden önceki ikisini de geçti.  

(Devam edecek)

Ferman Karaçam
YouTube     : youtube.com/c/FermanKaracam
Twitter        : twitter.com/fermankaracam
Instagram   : instagram.com/fermankaracam
Facebook   : facebook.com/karacamferman
E-mail         : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com

 

Yorumlar2

  • Yusuf Duman 1 yıl önce Şikayet Et
    Ferman ağabey şu Süleymançıkarları ilgili bir yazı yazsan. Eskiden Ecevite verirlerdi. Şimdi CHP'ye
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mehmet DOĞAN 1 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkür ederim Ferman Bey kardeşim. Kalemine kuvvet ömrüne bereket...
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat