Neredesiniz Hakiki Kemalistler?

  • GİRİŞ24.05.2023 08:59
  • GÜNCELLEME25.05.2023 09:26

Ülkemizde yapılmakta olan 14 Mayıs 2023 seçimleri ulusal bir seçim olmaktan çıkarak, küresel devleri de ilgilendiren adeta Pentagon’un bu durumlar için dillendirdiği uluslararası bir “Low-intensity conflict, (LIC)” oldu.

Yani, “düşük yoğunluklu savaş” halini aldı.

Amerika Başkanının, Fransız, Alman, İngiliz, İsviçre, İsrail, Avusturya ve Yunan medyasının seçimin içine dalarak, fütursuzca Erdoğan aleyhtarlığı, hatta düşmanlığı yapmak, bu seçimi daha da önemli bir hale getirdi.

Dost, düşman bütün birey, medya ve kuruluşlar bu seçimin sonucunu merak etmeye başladı.

Durum böyle olunca, tarihte Osmanlı’dan dolayı ezik kalmış ve Osmanlı’nın yeniden Erdoğan vasıtasıyla ayağa kalkacağını fark eden ABD ve Batı bu seçimde Erdoğan’ın gitmesini isteyerek, açıkça muhalefeti destekliyorlar.

Osmanlı’nın ayağa kalkmasını isteyenler, ondan iyilik görmüş olanlar da Erdoğan’ın Türkiye’nin başında kalarak Osmanlıyı yeniden ayağa kaldırması için dua ediyorlar.

Sosyal ve geleneksel medyada; dünyanın mazlum milletlerinin dualarına ve göz yaşlarına tanık olmak gerçekten çok etkileyici.

Aslında Erdoğan için yapılan Afrika’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Kafkasya’dan Uzak Asya ve Çin’e kadar uzayan bu dua ve göz yaşı tablosu sadece etkileyici de değil; hem etkileyici, hem de düşündürücü bir mazlumlar feryadını içeriyor.

Bunun üzerinde ayrıca durulması gerekir, fakat şimdilik konumuz bu değil.

Konumuz; bu seçime neredeyse Türkiye’deki taraflar kadar asılan ABD ve Batının peşine takılarak komedi filmlerine üçüncü dereceden figüran, Akşener’in deyimi ile içki-kumar masalarına da meze olmuş bir CHP’dir.

19 Mayıs 2023 günü Milat Gazetesi öylesine bir manşet attı ki, inanın bunca yıllık gazeteciyim, on dakika kendime gelemedim.

Milat Gazetesini ve manşeti atanları kutluyorum.

Manşet şu: TAKLACI KEMAL.

Batılı Başkanların, elçilerin ve Batılı medya devlerinin arkasına gözü kapalı öylesine bir takıldılar ki, artık kendilerini tanımak mümkün değil.

Diğerleri için çok fazla bir şey demeyeceğim.

Fakat cumhuriyet tarihi boyunca CHP’yi savunan bu Kemalistler buharlaştı mı da bizim haberimiz olmadı?

Nerede bu Kemalist yazarlar, çizerler, şairler, düşünürler, akademisyenler, emekli elçiler, generaller, yargı mensupları.. bunların neden sesi çıkmıyor?

Zira Kemal Bey’in taklacı olup olmama meselesi çok önemli değil; cumhuriyetle yaşıt olan bir partiyi bukalemuna çevirdi Kılıçdaroğlu.

Nerede bu İdris Küçükömer’in, Attila İlhan’nın, Kemal Tahir’in, Mümtaz Soysal’ın yazdıklarını okuyan ulusalcı, Kemalist-Laik kitle?

Bu CHP Kılıçdaroğlu’nun elinde; HDP ve PKK ile kucak kucağa oturan bir CHP oldu. Ardından işaret ve küçük parmağını havaya kaldıran ve milliyetçi olduğunu söyleyen bir kadınla masaya oturdu.

Masaya: “Cumhuriyet tarihinin en çapsız dışişleri bakanı” dediği Davutoğlu’nu, “Yüce divana göndereceğim” dediği Babacan’ı ve Sivas’ta yakılarak öldürülen solcuların katili olarak suçlanan Karamollaoğlu’nu, FETÖ’nün çantacısı ve masa ile irtibatçısı olduğu söylenen Uysal’ı aldı.

Ve bunlara CHP oyları ile yaklaşık 40 vekil verdi.

14 Mayıs akşamı masa hezimet yaşayınca, bu kez Kılıçdaroğlu vatana, bayrağa, bekaya ve milli değerlere sarıldı.

Aslında bunda bir beis yok.

Kılıçdaroğlu hangi rengi istiyorsa ona boylanabilir, kaç takla atarsa atsın hiç önemli değil.

Fakat CHP gidiyor elden, görmüyor musunuz?

Siz bu CHP’yi artık fabrika ayarlarına zor döndürürsünüz.

Eğer gerçekten buharlaştınızsa, buna da bir diyeceğim yok; benim kişisel olarak zaten Sosyalizm, Kemalizm, Ulusalcılık, Laiklik gibi kavramlarla ve taraftarlarıyla da bir ilgim yok.

Çünkü ben biliyorum ki, Allah korusun siz iktidara gelecek olsanız genetiğiniz bir şekilde fışkırır çıkar.

Hem de öyle oldu ve daha birkaç ay önce Gürsel Tekin demedi mi; “İktidara gelince ilk işimiz bu medyayı susturmak olacaktır”.

Dahası, Milli Şefiniz Cumhuriyet Gazetesini bile, gazetenin sahibi Yunus Nadi’ye kızdığı için 1940 yılında kapatmıştı.

Ayrıca Hava Durumu yayınlandığı ve “yarın hava güzel olacak” diye yazdığı için hem fırça yemiş, hem de haberin kaynağı olarak gösterilen Ankara radyosunun yayını engellenmişti.

Benim üzüldüğüm ve demek istediğim şudur: Siz de biliyorsunuz ki, 28 Mayısta Kılıçdaroğlu yine kaybedecek.

Fakat, ABD ve Batılı elçilerin aklıyla CHP’yi HDP ile birleştirip iktidar yapma uğruna kulvarından çıkaran Kılıçdaroğlu, sizin verdiğiniz oyları bahane ederek iyice şımaracak, partiyi yönetmeye devam edecek.

Yani oy verseniz de 28 Mayısta kaybedecek olan Kılıçdaroğlu Parti’yi bir daha size vermez.

Nitekim bunca seçim kaybettiği halde partiyi elinden alamıyorsunuz.

Emin olun CHP öyle bir dönem yaşıyor ki, bunu ne fırıldakla, ne takla ile, ne döneklikle ne de bukalemunlukla anlatmak çok güç.

Eğer oralarda bir yerlerde iseniz; vitrin mankenleri ya da akvaryum balıkları gibi tavırlar takınmayın, ortaya çıkın.

Biliyorsunuz, Kemal Tahir: “ Akıl ve vicdan yokluğu taştan katıdır”, demiş.

Aklınızı kullanın ve Attila İlhan’nın sık sık vurguladığı şu gerçeği görün artık: “Bir ülkenin başına çorap örülmek istendi mi, nüfusunun etnik kesimi ele alınır”.

Kılıçdaroğlu’na , “Ben Âleviyim” dedirtmediler mi?

Hadi onlar iktidara gelmek için takla üstüne takla atıyorlar, bunu anladık da; sizin ulusalcı damarlarınızda kurudu mu eyy CHP’nin ulusalcı Kemalistleri?

Ferman Karaçam

YouTube     : youtube.com/c/FermanKaracam

Twitter        : twitter.com/fermankaracam 

Instagram   : instagram.com/fermankaracam

Facebook   : facebook.com/karacamferman

E-mail         : fermankaracam@gmail.com

Web Sitesi : fermankaracam.com

Yorumlar8

  • Bülent duman 1 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun sizden
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Nerde olacaklar 1 yıl önce Şikayet Et
    Kemalistleri tanırız. Onların birinci ve biricik vazifesi İslama karşı durmaktır. Şimdi nerede olacaklar? 15 Temmuz gecesi nerede idilerse şimdi de oradalar. Her halde Erdoğanın yanında olmayacaklar.
    Cevapla Toplam 10 beğeni
  • Nokta 1 yıl önce Şikayet Et
    Nerede olduklarını ben söyleyeyim. Kin ve nefretten gözleri dönmüş vaziyetteler. "Erdoğan gitsin yeter" modundalar ve her şeyi sineye çekmeye başladılar. Millet ittifakının adayı Öcalan bile olsa oylarını aynı yönde kullanacak kadar düşünce yetilerini yitirdileri.
    Cevapla Toplam 11 beğeni
  • Arif 1 yıl önce Şikayet Et
    Onlar hep aynıdır. Verdiğiniz Kemal Tahir ve Attila İlhan örneği ise yerli sol diyebileceğimiz kişilerdi. O yüzden bu örnek şahsiyetler ile de uyumsuzdular zaten. Kemal Tahir ve Attila İlhan'ın 1970 lerde yazdıkları eleştiriler okunursa durum anlaşılır
    Cevapla Toplam 16 beğeni
  • Suat Tercan 1 yıl önce Şikayet Et
    Sağlıklı ömür diliyorum Allah razı olsun
    Cevapla Toplam 16 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat