İlim, Kültür ve Medeniyet Bakanlığı

  • GİRİŞ12.07.2023 08:57
  • GÜNCELLEME13.07.2023 11:09

Seçim sonrası yazdığımız yazılarla alakalı olarak çok sayıda olumlu, olumsuz görüş bildiren okuyucularımız var.

Bugün bunlardan sadece ikisini paylaşacağım ve ne demek istediğimi de bu iletilerden hareketle anlatmaya çalışacağım.

Buyurun, değerli bir Hocamızın iletisinin bir bölümü şöyle:

“Bendeniz 1984'te MÜ İlahiyatı bitirdim.

1997'de Bekir Topaloğlu Hoca ile doktora tezimi tamamladım. Farklı kurumlarda çalıştım.

Sekiz sene yurt dışında görev yaptım (İsviçre ve Fransa'da, MEB'e ve DİB'e bağlı olarak).

On sene önce Üniversiteye geçtim; şu anda İÜ İlahiyat Fakültesinde kelam alanında öğretim üyesiyim.

Kazanılan son seçim sonrasında başladığınız yapıcı tenkit ve öneriler sebebiyle size çok teşekkür ediyorum.

Dikkate alınacağından endişe etmeme rağmen bunları dile getirmenin zaruretine de inanıyorum.

Endişemin gerekçesi, bugüne kadar yapılan tenkitler ve tekliflerin nerdeyse dikkate alınmadığını düşünmem.

Alınsaydı, bence, bunca hizmete rağmen Kılıçdaroğlu gibi bir şahıs %48 oy alamazdı.

İnanın bu benim çok gücüme gidiyor.

Ayrıca, bendeniz de epeyce zamandan beri notlar alıyorum, yönetimden birilerine ulaştırılmak üzere. Yakinen bildiğim somut örneklerim var, çok üzücü. Adalet/hukuk sistemi, buna bağlı olarak kadının beyanı meselesi, bazı parti yöneticilerinin tavırları... gibi konularda.

Hem sizinle görüşmek hem de bu konuları hasbihal etmek üzere bir araya gelmeyi arzu ediyorum.

Bir iki arkadaşım daha olabilir.

Selam ve hürmetlerimi sunuyorum”.

Hocamızın sözlerinin üzerine koyacak sözümüz var mı? Açıkçası karşı tarafın yüzde 48 oy almış olması benim de gücüme gidiyor.

Kazandık diye sevinmek yerine, yirmi bir yıldan beri bunca yükselmiş çıtasına rağmen, Türkiye’nin geldiği durumla hiç de mütenasip olmayan bir kişinin yüzde 48 oy almış olması düşündürücüdür.

Üstelik, bu yirmi bir yıllık süre içerisinde çok önemli hizmetlerin yapılmış olmasının da etkisi hesaba katılınca alınan yüzde 52 oyun yeterli olmadığı konusunda uzun uzun düşünülmesi gerekmektedir.

Sürekli üzerinde durduğumuz bir diğer konu ise müstakil bir “Kültür Bakanlığı” konusu.

Bu konuda da bir başka okuyucumuz Ayhan Aykut Bey şunları yazmış:

“İsimlendirme önemli değil biliyorum ama Kültür bakanlığı konusunu İlim, Kültür ve Medeniyet Bakanlığı gibi daha geniş bir alana taşımak nasıl olur?

Ayrıca sizin sözünü ettiğiniz oyunlar konusuna müzik konusu da eklenmelidir.

Bir filozofun ‘müzikte yol değiştiği zaman toplumun gidişatı değişir’, mealinde bir sözü vardı. Bu alanda ciddi çalışmalara ihtiyaç var. Müziğin ülkemizdeki gidişatını izleyecek, görecek, çözümleyecek ve yön verecek çalışmalar şart. Kötü örneklerin cezalandırılması çözüm değil, fakat en azından bunların imajlarının çocuklarımız nezdinde olumsuzlanmasına yönelik bir imaj kırıcılığa ihtiyaç var. Ayrıca doğru ve güzel örneklerin desteklenip yeni bir veya birkaç yol inşasına yönelik kapsamlı çalışmalar lazım. Kendi müziğimizi üretmemiz lazım. Yani Kültür bakanlığı adı altında da ele alsak, ilim, fikir, sanat, Kültür ve medeniyet konularında ciddi çalışmalar, istikamet belirleyici, yönlendirici, koordine edici çalışmalara ihtiyaç var. Bilinç ve şuur oluşturucu çalışmalar yani. Mevcut teşkilatlanma içerisinde çeşitli kurumlar içinde yürütülen bu türden faaliyetlerin tek merkezden ve bir bütünlük içerisinde ele alınması lazım

Müzik çok önemli bence, unutulmaması için tekrar yazıyorum. Gençler sosyal medya ve oyunlar kadar belki onlardan daha fazla müzik ile yönlendiriliyor. Etkisi çok fazla…”

Her iki okuyucumuza da değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

Bu dönemde içimize dönme, içimizdeki eksikleri görme, daha önce yapılan hataları düzeltme konuları üzerinde durmamamız çok önemli ayrıca; sürekli başkalarının kusurları üzerinde konuşmak hem bize vakit kaybettiriyor ve hem de uzun zaman sonra ciddi ve önemli zemin kaybetmemize sebep oluyor.

Kaldı ki şunu da unutmayalım: bizim ortaya koyacağımız çalışmalar dünyanın birçok ülkesinde örnek alınmamıza sebep olacaktır. Bu sebeple, her alanda daha kalıcı, daha şümullü, daha ilmi ve daha gerçekçi adımlar atmamız gerekiyor.

Ferman Karaçam

YouTube     : youtube.com/c/FermanKaracam

Twitter        : twitter.com/fermankaracam  

Instagram   : instagram.com/fermankaracam

Facebook   : facebook.com/karacamferman

E-mail         : fermankaracam@gmail.com

Web Sitesi : fermankaracam.com

Yorumlar4

  • İsa Tunç 1 yıl önce Şikayet Et
    Elinize yüreğinize sağlık hocam. Bizimkisi yorum yazmak değil, maksat tarafımız belli olsun..
    Cevapla
  • Hüseyin KAHVECİ 1 yıl önce Şikayet Et
    Konunun özeti "Sürekli başkalarının kusurları üzerinde konuşmak hem bize vakit kaybettiriyor ve hem de uzun zaman sonra ciddi ve önemli zemin kaybetmemize sebep oluyor." ve "Kaldı ki şunu da unutmayalım: bizim ortaya koyacağımız çalışmalar dünyanın birçok ülkesinde örnek alınmamıza sebep olacaktır."
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • hazan 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu akşam bir düğünde kimsenin anlamadığı müzikal melodiler yer almasına hayfla çok şaşırdım. Filozofun dediği " ‘müzikte yol değiştiği zaman toplumun gidişatı değişir’" sözünü önemsedim. Bir eklemede anlayana bir kamyon arkası yazıdan gelsin: "Yalandan hiç hoşlanmam ama sesinin tınısı hoşuma gitti." İşte müzikal etki böyle bir şey, yalanlar bile gözardı edilebilir.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Sadık Torun izmir 1 yıl önce Şikayet Et
    Selâm ve dua ile hayırlı sabahlar ferman ağabey yüreğine ve kalemine sağlık. Adam hiç bir iş yapmadan yüzde kırk sekiz oy alıyor burda bi yanlış 'ın olduğunu hep söyleriz ağabey hisiyatimiza tercüman oluyorsun Allah razı olsun sağolasın Allah â emanet ol
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat