Üniversiteler, Şimdi Değilse Ne Zaman?
- GİRİŞ01.05.2024 09:02
- GÜNCELLEME02.05.2024 08:47
Çocuklarınızdan birini düşünün. Ya da o masum, güçsüz ve dilsiz çocuk halinizi hatırlayın.
Elleriniz, ayaklarınız bağlanmış, her gün bir uzvunuz kesiliyor.
Bir gün gözlerinizden biri, başka bir gün diğer gözünüz oyulup çıkarılıyor.
Bir gün bir kulağınız sonra…ilh.
Bu benim kopasıca dilim neler söylüyor Allah aşkına...!
Ama böyle.
Ben sussam da gerçekler susmuyor.
Gerçekler arşı alayı kuşattı, fezalar feryat koparıyor.
Gazze’de bir baba, poşetin içine koyduğu bir bebeğin toz toprak içinden bulup çıkardığı tek kolunu özenle göğsüne bastırıp, “Çocuğumun artık bir mezarı olacak, hamdolsun, hamdolsun.” diyor.
Yüzyılların en vahşi, en barbar, en acımasız katliamı yapılıyor.
Hastaneler, hastalar, hekimler, hemşireler bombalanıyor.
Kuvözdeki çocuklar, ana rahmindeki bebekler paramparça ediliyor.
Okullar yıkılıyor, öğrenciler öldürülüyor.
Üniversiteler, hocalar, gazeteciler, yardım severler, hiçbir ayrım gözetmeden yakılıp yıkılıyor.
Tarih, sanat, kültür din, şehir, din kurumları... Her şey, hepsi un ufak ediliyor.
Canını kurtarıp bir kenara çekilenler barınaksız, aç, susuz ölüme terk ediliyor.
Gazze’de insan ve insanlık, çağın bütün teknik yıkım araçları kullanılarak hunharca katlediliyor.
Sağ kalan kimsesiz çocuklar kaçırılarak sinagog altlarında kazılan dehlizlerde parçalanıyor.
Kıyametten bir parça, cehennemden bir sahne yaşanıyor Gazze’de.
Gazze’de bunlar olurken kıtalar ötesinden tertemiz ruhlar, vicdanlar, genç bedenler kıyama kalkıyor, isyan ediyor.
Önce Amerikan üniversitelerinde başlayan bu isyan dalga dalga, kıta kıta, ülke ülke tüm Avrupa’ya ve dünyaya yayılıyor.
Siyonizm'e karşı Yahudi'si, Hristiyan'ı, Müslüman’ı, paganı, deisti, ateisti, agnostiki… Elele veriyor.
Öğrencilerini destekleyen rektörler, dekanlar, öğretim üyeleri işlerinden atılma pahasına gençlerle birlikte isyan ediyorlar, meydanlara çıkıyorlar, vicdan kıyamının hala ölmemiş olan sesini haykırıyorlar.
Gazze’de insanlara uygulanan, insan görünümlü bu cinnetin, cinayetin, soykırımın, vahşetin ve vahşiliğin kabul edilemez olduğunu, durdurulması gerektiğini söylüyorlar.
Columbia Üniversitesi,
Güney Kaliforniya Üniversiteleri,
Austin Teksas Üniversitesi,
George Washington Üniversitesi,
Harvard Üniversitesi,
Kaliforniya Eyalet Politeknik Üniversitesi, Humboldt,
Emerson Koleji,
Nev York Üniversitesi,
Emory Üniversitesi,
Kuzeybatı Üniversitesi,
Yale Üniversite,
Moda Teknoloji Enstitüsü,
New York Şehir Koleji,
Indiana Üniversitesi Bloomington,
Michigan Eyalet Üniversitesi Doğu Lansing Kampüsü,
Connecticut Üniversitesi...
Amerika’daki bütün bu üniversitelerde öğrenciler Gazze’deki insanlık tarihinin en kanlı, en zalim ve en acımasız soykırım ve katliamını protesto ettiler, ediyorlar.
Bu üniversitelerde yüzlerce öğrenci polis tarafından tartaklandı, onlarca öğretim üyesi işinden atıldı, bin kişiden fazla öğrenci ve öğretim elemanı göz altına alında.
Başta New York Post ve diğer Siyonist beslemesi medya organları olmak üzere bu öğrenci isyanını terörist öfke olarak linç edip aşağılamalarına rağmen, öğrencilerin onurla yürüttükleri vicdan kıyamı devam ediyor.
Öte yandan Avustralya’daki Sidney Üniversitesi, Kanada, Fransa... ve daha birçok üniversitede protestolar yayılarak sürüyor.
Fransız BFM TV, polisin, Sorbonne Üniversitesi'nin avlusuna çadır kuran öğrencileri sürükleyerek dışarı çıkardığı görüntüleri yayımladı.
Pekâlâ, Türkiye’deki üniversiteler nerede?
Bu gezegende insan soyunun en büyük ve en kanlı cinayetleri işlenirken, her fırsatta devrimlerin, laikliğin omurgası olduğunu hançeresi yırtılıncaya kadar haykıran ODTÜ nerede?
Bilimselliği ile övünen Hacettepe! Bilim, sanat, kültür ve tarih bir milletle birlikte tarihten siliniyor, sen neredesin?
Bir rektör ataması için kıyametler koparan, Batı’nın seküler bilimine sınır bekçiliği yapan, katedral gölgelerini ve çan seslerini minarelerden yükselen seslere tercih eden, mumyalanmış bilim zihniyetini, felç olmuş beynindeki kapkara zindanlara hapsetmiş olan Boğaziçi sen neredesin? Bir kıtada senin soyun, tarihin en soysuz katilleri tarafından hunharca yok ediliyor, neredesin?
Harç ve kayıt ücretleri, YÖK’ün kaldırılması, yemek ve yurt ihtiyacı ve toplumsal birçok konuya duyarlı İÜ, İTÜ, Yıldız, Dil-Tarih sizler neredesiniz?
Bilgi ve bilim Türkiye'nin en ücra köşesine kadar yayılsın, öğrenci kendi evinde okusun, büyük şehirlerde zelil olmasın diye Anadolu’nun ilçelerine kadar götürülen üniversiteler; Gazze’de, insanlığın literatüründe kayıtlı olan kelimelerin anlatmak için çaresiz kaldığı bir vahşet yaşanıyor, siz neredesiniz?
Protesto kültürünün beşiği olan üniversitelerde genç beyinlerin ve duyarlı yüreklerin kampüslerinden, amfilerinden, dershanelerinden, kütüphanelerinden dalga dalga yükselen dünyadaki erdemli, inançlı ve dirençli haykırışlar Türkiye üniversitelerine ulaşmadı mı?
İnsan soyuna karşı işlenen Gazze’deki hunharlığı hangi ideoloji köreltebilir, hangi ideoloji görmezden gelebilir, hangi ideoloji susturabilir ki siz susuyorsunuz?
Amerika ve Avrupa’dan gelen bütün fikri, ilmi ve sosyal cereyanlara karşı duyarlı olan beyinleriniz topyekûn felç oldu, yürekleriniz çürüdü ve kanlarınız kurudu da bizim mi haberimiz olmadı?
Bugün değilse ne zaman ayağa kalkacaksınız?
Gazze’de Siyonist vahşet yerden ve gökten ölüm kusuyor.
İnsanlar paramparça ediliyor.
Eşinin, evladının, babasının, anasının bedeninden bir parçacık bulup mezar yapan insanların sevinç gözyaşları sel olup sofralarımıza kadar ulaştı.
Ölümün pençesinden kurtulan insanlar açlıktan ve susuzluktan hayatlarını kaybediyor.
Kendi soyunun Siyonistler tarafından vahşice yok edilmesinin karşısında böylesine sessiz, duyarsız ve umarsız kalmak Türkiye üniversitelerini tarihin, bilimin, insanlığın, haysiyetin ve vicdanın azabından kurtaramayacaktır.
Bugün değilse yarın.
Burada değilse, orada.
Ama mutlaka ve mutlaka.
NOT: Türkiye’nin bazı üniversitelerinde insanlık onurunu fütursuzca çiğneyen Siyonist zorbalığa karşı cılız da olsa bazı seslerin çıktığını görüyor ve biliyorum.
Bu öğrencileri tebrik ediyorum.
Ancak, öğrencilerinin isyanına destek veren ve işinden kovulan Amerikan üniversitelerindeki rektörler kadar cesareti olmayan ve tarihi soykırım karşısında susan rektörlerimizin de farkındayım…!
Ferman Karaçam
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Yorumlar45